Güncelleme Tarihi:
Yedi ay kapalı kaldıktan sonra Uludağ tesislerini bir günde hizmete açan Ali Ağaoğlu, “Artık cin şişeden çıktı, Uludağ’da şöyle ya da böyle bir çözüm bulunacak. Artık geri dönüş yok. Bu süreç durmayacak ve yasal bir statüye kavuşacak Uludağ’ın Avrupa çapında rekabet edebilir bir kayak merkezine dönüşmesine yönelik hukuki mücadelemiz ise devam edecek. Sorun Ağaoğlu’nun değil Uludağ’ın sorunu. Bundan böyle olumlu bir gelişme bekliyoruz. Uludağ Ankara’dan değil Bursa’dan yönetilmeli. Plan yapma yetkisi Bursa da olmalı. Türk turizmi bugün ne kadar önemli bir gelişme noktasına gelirken Uludağ nerelerde kaldı, herkesin artık bunu görmesi lazım” dedi.
“ULUDAĞ’ DA YETKİ KARMAŞASI ÇÖZÜLMELİ”
Ağaoğlu, tüm itirazlarının Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Dönüşüm Planı adı altıda başlattığı sürece olduğunu ve bu planın da Uludağ’a çözüm değil, çözümsüzlük getirdiğini savunarak, Uludağ’ın arzu edilen yasal zemine kavuşturulması ve mevcut yetki karmaşasının giderilmesi konusunda olumlu gelişmeler olması ve Bölge İdare Mahkemesi’nin Ağaoğlu My Resort Oteli ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı alması nedeniyle Oteli hizmete açtıklarına söyledi. Ağaoğlu, “Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Recep Altepe Uludağ’a yönelik plan yapma yetkisinin Bursa’ya devri konusunda çok istekli ve kararlı. Ayrıca yaptırım gücü de var.Bursa Valisi Şahabettin Harput’un çabaları da çok olumlu oldu. Kayak hocaları ve kayak camiası yanı sıra Bursa esnafının da olumlu çabaları ve desteği de kararımızda etkili oldu” dedi.
Ağaoğlu, her zaman kanunlara saygılı ve devlete bağlı bir kişi olduğunu, ancak bu kadar yatırım yaparken kanunlar karşısında suçlu durumuna düşmek istemediğini belirterek, Uludağ’la ilgili olarak yedi sekiz kamu kurumunun yetkili olmasının sorunların çözümünü güçleştirmesinden yakınarak bu yakınmasını “ Horozun çok olduğu yerde sabah erken olur” halk deyişiyle dile getirdi.
-“OTELİMİZİN MÜŞTERİ SORUNU YOK”-
Uludağ’da tesislerin sezon açılışı dolayısıyla bir basın toplantısı düzenleyen Ali Ağaoğlu yılbaşı ve sömestr tatili başta olmak üzere tesislere yeteri kadar müşteri çekeceklerine ve otelin tam kapasite ile çalışacağına inandıklarını belirterek, “Tesislerimizin doluluk sorunu ile karşılaşacağını sanmıyorum. Çok başarılı bir profesyonel yönetimimiz var. Avrupa’daki örneklerden kesinlikle geri kalır yanımız yok. Kayak merkezimiz Avrupa’nın en modern tesisi durumunda. Ayrıca beklediğimiz kadar müşteri gelmese bile benim dostlarım yeter. Zaten neredeyse Uludağ benim için bir hobi gibi oldu, çünkü ticari olarak değil Uludağ’a bir misyon olarak bakıyorum. Ağaoğlu’nun inşaat sektöründeki pazarlama faaliyetlerinin de bir parçası olarak Uludağ tesislerimiz hizmet vermeye devam edecek” diye konuştu.
“TURİZME İNANIYORUZ, BEŞ YILDA 1 MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPACAĞIZ”
Ağaoğlu olarak turizmin geleceğine inandıklarını ve bu alandaki yatırımlarına kararlılıkla devam edeceklerini vurgulayan Ağaoğlu, “Gelecek beş yıl içinde turizme 1 milyar dolar yatırım planlıyoruz. İstanbul’da 10 otel projemiz var. Bodrum’da da büyük bir turizm kenti kurma çalışmalarımız bulunuyor. Biz turizmin ülke ekonomisinde hak ettiği yeri henüz almadığını, dolayısıyla bu alanda daha yapılacak çok şey olduğuna inanıyoruz” dedi.
Otelin geçen yedi ayda kapalı olmasının kendilerine maddi bir zararı olmadığını, hatta bir anlamda karlı bile olduklarını belirten Ağaoğlu “ Benim en büyük üzüntüm manevi kayıplarım oldu. Çünkü burada çalışan 250-300 kişilik arkadaşımız işsiz kaldı. Bu otelin onların ekmek kapısı idi. Aileleriyle birlikte buradan 1000’e yakın insan geçimini sağlıyordu” diye konuştu.
Uludağ’ın gerçek bir turizm merkezi haline getirilmesini sağlayacak şekilde bir master planını yapılması halinde yatırımlarını sürdüreceğini aktaran Ali Ağaoğlu şöyle devam etti:
“Ben hem bu kadar yatırım yapıp hem de kanunlar karşısında suçlu durumuna düşmek istemediğim için yedi ay önce tesislerimizi kapattık. Uludağ’daki otelimize geçen yıl 15 milyon dolarlık yenileme yatırımı yaptık. Avrupa’nın en modern kayak pistini kurduk. Kayakseverlerin bu tesislerden mahrum bırakılmasını bir anlamda cezalandırılmasını istemedik. Çözümsüzlük değil çözüm üreten tarafta olmak istiyoruz. Yeni plan sorunları çözmeye yönelik,çağdaş ve uygulanabilir olacaksa ben otelimizi yıkıp yeniden kurmaya ve 100 milyon dolarlara varan yeni yatırımlar yapmaya hazırız.”
“KAMU TESİSLERİ YIKILMALI”
Ali Ağaoğlu Uludağ’ın sorunlarına değinirken de şunları söyledi:
“Uludağ sadece kayak merkezi değil kongre ve spor merkezleri ve yayla turizmine de hizmet edecek şekilde yeniden yapılanmalı. Sadece 3 aylık bir kış sezonuyla sınırlandırılmış bir Uludağ’la bir yere varamayız. Başta kayak merkezi olmak üzere diğer turizm faaliyetleriyle birlikte 12 ay hizmet verebilir hale gelmeli. Buradaki en önemli sorun sayıları 19-20’ye varan kamu binaları. Bunlar yıkılırsa sorunun çözümünde zaten önemli bir aşama katedilmiş olur. Buradaki bazı kamu binalarının görüntüsü gecekondudan bile kötü durumda. Ekonomiye hiçbir katkıları yok, ayrıca devlete de yük oluyorlar. Bu binaların yıkılması ayakta kalmasını sağlamaktan çok daha kolay. Bana bu görev verilirse bu yıkım işini de çok kısa zamanda yerine getiririz.”
“ULUDAĞ DAVOS’TAN DAHA GÜZEL OLABİLİR”
Geçen yıl özel bir uçak kiralayarak Davos’u ve İsviçre’deki diğer kayak merkezlerini ziyaret ettiklerini aktaran Ağaoğlu, “Aslında Davos dedikleri küçük bir köy. Fakat etkin bir pazarlama ve tanıtımla bu noktaya gelmiş. Gezide herkes Uludağ’ın oralardan çok da geri olmadığını gördü. Ben öncelikle kamu binalarının yıkılması yanı sıra, oteller bölgesinin tümüyle araç trafiğine kapatılması ve Uludağ’ın girişine kapalı bir otoparkın yapılması halinde sorunun önemli ölçüde çözüleceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu. Ağaoğlu, böyle bir otoparkı kendi kaynaklarıyla finanse ederek yapmayı ve buradan elde edilecek gelirin de Uludağ’ın altyapı yatırımlarına harcanmasını önerdiğini söyledi. (ANKA)