Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2006 00:00
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, "Mortgage kanunlaştığında sabit faizin yanında değişken faiz kesinlikle olmalıdır. Erken ödeme isteğinde olan müşterilere de bir nevi ceza uygulanmalıdır" dedi. Bilgin, Euromoney seminerleri kapsamında gerçekleştirilen "Türkiye Yapısal Sermaye Piyasaları Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, Türkiye’de her konunun bir şekilde dönüp dolaşıp bankaları ilgilendirdiğini söyledi.
GÜDÜK KALDI: Türkiye’deki finans piyasalarının yüzde 70-80’inin banka bilançolarından oluştuğuna değinen Bilgin, "Ülkemizde maalesef geçmiş politikaların da etkisiyle bankacılık sistemi diğer sektörlere hakim olmuş, diğerlerini güdük bırakmıştır. Şu anda bankacılık sisteminin büyüklüğü GSMH’nin yüzde 80’i kadar. Öyle günler gelmeli ki GSMH’mizi 2 ile 3’le çarpmalı ki ’Evet bankacılık sistemimiz büyüdü’ diyebilelim" şeklinde konuştu. Bilgin, Türk bankacılık sisteminin bugün 400 milyar YTL’lik büyüklüğe ulaştığına işaret ederek, bu konuda Türkiye’nin daha yolun başında olduğunu, bankacılık sistemindeki en önemli risklerin de
kredi riski olduğunu ifade etti. Bilgin, "Çünkü bankalar bol miktarda kredi vermektedir. Bu kredilerin belli oranının ileride geri dönmeme riski vardır" dedi.
BANKACILIK ÜRÜNLERİNE AÇ: Meclis’te görüşülen mortgage yasa tasarısına da değinen Bilgin, Mortgage’nin yanı sıra KOBİ kredilerinin bankacılık sistemini büyütecek iki önemli enstrüman olduğunu belirterek, "eğer bu sistem büyüyecekse, mortgage çok önemli bir unsuru oluşturuyor. Çünkü bu ülke bankacılık ürünlerine aç" diye konuştu. Mortgage ile ilgili mevzuat düzenlemelerinin çok iyi dizayn edilmesi gerektiğini, bu enstrümanın sağlıklı bir şekilde büyümesi ve oturtulmasının bankacılık sisteminin geleceği açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Bilgin, "Mortgage kanunlaştığında olmazsa olmaz iki husus söz konusudur. Sabit faizin yanında değişken faiz kesinlikle olmalıdır. Erken ödeme isteğinde olan müşterilere de bir nevi erken ödeme cezası uygulanmalıdır" dedi. Bilgin, kendisine çok sık "Mevduatınız 3 ay, ancak siz 15-20 yıl vadeli konut kredileri veriyorsunuz. Aktiflerinizin vadesi ise 2-3 yıl. Bunu nasıl dengeliyorsunuz?" sorusunun yöneltildiğini kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sendikasyon, seküritizasyon kredileri alınıyor. Bu çeşit krediler, Türk bankalarında pasifin kısa vadeliliği ile aktifin uzun vadeliliği arasındaki dengeyi bulmak için kullanılan enstrümanlar. Eğer halkımız daha uzun vadeli mevduat yatırma gibi alışkanlığı edinmede çekingen davranmaya devam ederse sanırım bu enstrümanların daha da büyüyeceğini göreceğiz."
RİSK HER YERDE VAR: Kredi risklerine ilişkin soru üzerine Bilgin, "Kredi riskleri her ülkede vardır. Krediler arttıkça, bu risk de artacaktır. Kredilerin bir kısmı verildiği an batacaktır. Ancak bankacılar olarak sizden istediğimiz, riski koklama yeteneğinizi geliştiriniz" şeklinde konuştu. Tevfik Bilgin, Basel II’ye ilişkin mevzuat ve yasaların yürürlükte olduğunu, bu konudaki denetimlerini sürdürdüklerini kaydederek, "İnanıyorum ki bir sorun olmadan Basel II’ye geçeceğiz" dedi.
IMF’den hükümete seçim için istikrardan vazgeçmeyin imasıULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Türkiye Temsilcisi Yardımcısı Christian Keller, 2001’den bu yana Türkiye’deki ekonomik istikrarın çok etkileyici olduğunu belirterek, ’’bunun sermaye piyasalarına olumlu etkisi oldu. Bu başarıların gelecekte de devam ettirilmesi öngörülüyor’’ dedi. Euromoney seminerleri kapsamında düz enlenen ’’Türkiye Yapısal Sermaye Piyasaları Zirvesi’’nde konuşan Keller, IMF’in desteklediği ve hükümet tarafından yürütülen programla, Türkiye’deki ekonomik gelişmeler hakkında katılımcılara bilgi verdi. Kasım 2002 seçimlerinden sonra tek partili hükümet sayesinde siyasi istikrarın sağlandığını, 30 yıldır ilk defa Türkiye’de enflasyonun tek haneli rakama indiğini, reel faiz oranlarında düşüş kaydedildiğini anlatan Keller, ekonomik büyümenin, hükümet harcamalarından değil özel yatırımlardan kaynaklandığını söyledi. Hükümetin yüksek faiz dışı fazla yarattığını, 2006’da da bu oranın yüzde 6,5 olarak öngörüldüğünü belirten Keller, bütün bu faktörlerin kamu borcunun hızlı düşüşünü gösterdiğini ifade etti. Keller, kamunun toplam aktifler içindeki payının düştüğünü, yabancı bankaların Türkiye’de
hisse veya banka satın aldıklarını, yabancıların yurtiçi kağıtlara ilgi gösterdiğini dile getirerek, hisse senedi piyasasında patlama yaşandığını, yabancı yatırımcıların İMKB’de sahip oldukları hisse sayısı oranının yüzde 70’lere ulaştığını bildirdi.
Cansızlar: Mortgage mayısta yasalaşır SERMAYE Piyasası Kurulu Başkanı oğan Cansızlar, Mortgage’nin mayıs ayında yasalaşmasını tahmin ettiğini belirterek, "Önümüzdeki yılın ikinci döneminde de bu sistem yavaş yavaş çalışmaya başlar" dedi. Doğan Cansızlar, SPK’nın faaliyet gösterdiği alanlardan bahsederek, özellikle son 5 yıl içinde 128 adet düzenlemeyi uluslararası alanda yayınladıklarını söyledi. Cansızlar, Mortgage sisteminde birincil piyasada verilen kredinin ikincil piyasalarda menkul kıymetleştirilmesi olacağını ifade ederek, Mortgage’in önümüzdeki 20 yıla damgasını vuracak bir reform hareketi olacağını kaydetti.