Güncelleme Tarihi:
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın ev sahipliğinde yapılan organizasyona Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Firuz Bağlıkaya, Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık ve Lufthansa Türkiye Genel Müdürü Kemal Gençer de katıldı. Eczacıbaşı, turizm özelinde, küresel ölçekte en hızlı büyüyen, en yüksek katma değer yaratan pazarlardan birinin kültür turizmi olduğuna dikkat çekti. Kültürel etkinliklere ve altyapılarına yatırım yapan kentlerin, kültür turizminde öne çıktığını ve başlı başına birer cazibe merkezi hâline geldiğinin altını çizen Eczacıbaşı, İspanya’nın Bilbao şehrinin yaşadığı dönüşümün de Türkiye için ilham kaynağı olabileceğini dile getirdi.
Eczacıbaşı Holding davetiyle gittiğimiz Antalya’da konuşan Bülent Eczacıbaşı, kültür-sanat etkinliklerinin şehirleri turizm açısından nasıl dönüştürebildiğinin farklı örnekleri olduğunu belirterek, Bilbao’nun gelişimini şöyle anlattı: “1981’de Bask hükümeti, New York merkezli Solomon Guggenheim vakfına, o sıralarda turizmle hiçbir ilgisi olmayan endüstri kenti Bilbao’nun limanında bir Guggenheim müzesi inşa edilmesi için öneride bulundu. Yerel yönetim binanın inşaat masraflarını ve müzenin yıllık giderlerini karşılayacak, Guggenheim Vakfı da müzenin yönetimini üstlenecekti. 90 milyon dolar harcanarak inşa edilen bu yapı, günümüzün en önemli mimarları arasında sayılan Frank Gehry tarafından tasarlanmıştı. Müze 1997 Ekim ayında açıldı ve Bilbao, dünyanın dört bir yanından turistlerin akınına uğradı.”
NEHİR BİLE TEMİZLENDİ
Sadece ilk 3 yılında müzeyi ziyaret etmek için 4 milyona yakın turistin Bilbao’ya gittiğini kaydeden Eczacıbaşı, “Bu ilgi aynı zamanda kentin ekonomisine yüzlerce milyon dolarlık bir hareket kattı. İnşaat için harcanan miktar, ilk üç yıl boyunca ziyaretçilerin otellerde, restoranlarda, mağazalarda ve ulaşım araçlarını kullanırken yaptığı harcamalardan toplanan vergilerle karşılanmıştı bile. Guggenheim Müzesi sonrasında büyük oteller inşa edildi. Müzenin yakınında terk edilmiş duran nehir kıyısında kafeler, parklar, bisiklet yolları kuruldu; endüstriyel atıklarla dolu Nervion nehri temizlendi. Bugün literatürde ‘Bilbao etkisi’ ya da ‘Guggenheim etkisi’ diye bir terim olmasını sağlayan bu örnek, Türkiye için de bir ilham kaynağı olmalı” diye konuştu.
2 BİN TESİSE ÜRÜN VERİYOR
Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri Grubu ve Eczacıbaşı Profesyonel hakkında da bilgi veren Bülent Eczacıbaşı, “Endüstriyel temizlik kağıtları geçmişimiz 1990’lı, endüstriyel temizlik kimyasalları çalışmalarımız 2000’li yıllara kadar geri gri gider. Bugün, Yalova, Manisa ve Gebze’de üretim tesislerimiz, yine Gebze’de Ar-Ge merkezimiz bulunuyor. Eczacıbaşı Profesyonel endüstriyel hijyen alanında 500’e, gıda alanındaki ürünleriyle birlikte müşterilerine 700’e yakın ürün sunuyor. Turizm sektöründe, sadece konaklama tesisleri düşünüldüğünde, Eczacıbaşı Profesyonel’in ürünleri 2 bine yakın tesise giriyor. Yeme-içme noktaları da dikkate alındığında bu sayı 5 bini buluyor” dedi.