Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, şirket bilançolarının kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Daha önce Hürriyet’in de gündeme getirdiği ‘enflasyon güncellemesi ve kur farklarının yıllara yayılması’ konularını değerlendiren Hisarcıklıoğlu, “Şirketlerin sürdürülebilirliği ve gerçek değerinin belirlenmesi açısından vergi politikası ana aktör konumunda. Şirket bilançoları gerçeği yansıtmalı ki şirketler finansman imkanlarına daha rahat kavuşabilsin. En son 2004 yılında yaptığımız enflasyon düzeltmesi de bunun için çok önemli. Şirketlerin bilançolarını kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi lazım. Çok iyi durumda olan birçok şirket, fiyat artışlarından kaynaklanan değer artışlarını bilançolarına yansıtamadıkları için kötü görünüyor” dedi. TOBB olarak bu konuda detaylı raporu Maliye Bakanı Naci Ağbal’a sunduklarını belirten Hisarcıklıoğlu, “Biz burada aslında tek seferlik bir enflasyon düzeltmesi yerine, sabit varlıkların 3-5 senede bir yeniden değerlendirilmesine imkan sağlayacak bir reform yapılmasının daha sağlıklı olacağı kanaatindeyiz. Bununla ilgili de Vergi Usul Kanunumuzda yapılması gereken değişiklikler üzerinde çalışıyoruz” diye konuştu.
KUR FARKI SORUNU
Bilanço açısından kritik konumdaki kur farklarının da çok önemli bir konu olduğunu kaydeden Rifat Hisarcıklıoğlu bu konuda da düzenleme gerektiğini belirtti.Şirketlerin uzun vadeli döviz borçlarını ya da alacaklarını her yıl sonunda güncel kurdan değerleyip kar veya zarar yazmak durumunda kaldıklarını söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Özellikle son yıllarda dövizde yaşanan hızlı artış ciddi şekilde şirketlerimizin bilançolarını bozmuş durumda. Burada da TOBB olarak uzun vadeli döviz yükümlülüklerinin gerçekleşme döneminde değerlemeye tabi tutulmasını ve kur farkı olarak yazılmasını öneriyoruz. Bu konudaki talebimizi de Bakanlığımıza ilettik. Teknik çalışmalar devam ediyor. Umarım yakın zamanda bu konuda da gelişme kaydederiz” dedi.
NACİ AĞBAL TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ ŞANS
KÜRESEL ekonominin çok önemli bir dönüşüm sürecinin içinde bulunduğunu belirten TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, tüm ülkelerin yeni kurulan küresel ekonomik düzenin içinde sağlam bir pozisyon almak için var gücüyle çalıştığına dikkat çekti. Ticaret politikasından para politikasına, çalışma mevzuatından teknoloji politikalarına kadar birçok alanda ezber bozan yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu şunları söyledi:“Ama benim gördüğüm kadarıyla vergi politikalarında yenilikçi yaklaşımlar geliştirebilen ülkeler bu dönemin kazananları olacak. Vergi politikası aslında şirketlerin yatırım kararlarının temelinde yer alıyor. Bu dönemde Maliye Bakanı Naci Ağbal, Türkiye ekonomisi için önemli bir şans. Sayın Bakan, iş dünyası dostu yaklaşımları ile çok önemli reformlara imza atıyor. Biz de Maliye Bakanımız ve ekibiyle bu anlamda çok yakın çalışıyoruz. Son dönemde bir çok talebimiz hayata geçti. Yeni ve daha kapsamlı öneriler üzerinde de hep birlikte çalışıyoruz.”
BANKACILAR DA İSTİYOR
DÖVİZ kredisi kullanarak 3-5 yıla yayılan yatırım yapanlar, döviz kurundaki artışın tamamını (kur farkı) takip eden yılın bilançosuna yığıyor. Bu durumda da 2016 yılında olduğu gibi çok büyük zararlar bilançoda eksi hanesine kaydediliyor. Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı M. Cengiz Göğebakan, konuyla ilgili olarak geçtiğimiz yıl bir makale kaleme almış ve “Bilançoların anlık bir durumu ifade etmeleri nedeniyle, henüz ödeme vadesi gelmemiş olan yabancı para cinsinden kredi borçları sanki yıl sonu kurundan işlem görmüş gibi bilançolar ve dolayısıyla da gelir tablolarında TL karşılığı ile işlem görmektedir. Böyle olunca, işletmelerin borçları kur farkı kadar yükselmekte ve kur farkının doğurduğu fark (yatırım finansmanı için kullanılanlarda yatırım maliyetlerine eklenmesi imkânı hariç) gider yazılmak suretiyle Gelir Tablolarında işlem görmektedir. Ancak aslolan, bilançolardaki varlık ve yükümlülüklerin tahsil edilme veya ödenme tarihleridir. Öyle ya, yabancı para bir borç sadece ödeme günü geldiği zaman, o günde geçerli olan kur karşılığı TL olarak ya da o günkü kurdan yabancı para temin edilerek ödenecektir. Henüz realize olmamış kur farkı zararını ödeme vadesinden önce ve tek seferde bilançoya borç olarak kaydetmek ve gelir tablosunda giderleştirmek yerine, finansal borçların vadelerine uygun bir zamana yayarak mali tablolara farklılaştırarak kaydetme (reeskont ya da peşin ödenmiş gider mantığında olduğu gibi) yönteminin benimsemesi, mali tablolardaki görünen ile gerçek arasındaki farkı kısmen de olsa kapatabilecektir.”
ENFLASYON DÜZELTMESİEN SON 2004’TE OLDU
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun talep ettiği enflasyon düzeltmesi uygulaması son olarak 2004 yılında uygulandı. Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı ‘Vergi Usul Yasası’, 2016 bilançolarında enflasyon düzeltmesi yapma imkânı veriyordu. Hatta geçici bir madde ile 31.12.2016 tarihi itibariyle düzeltilebileceğine ilişkin de bir madde taslakta yer aldı. Ancak paket yasalaşmadığı için enflasyon düzeltmesi boşlukta kaldı. Maliye yetkilileri çalışmaların sürdüğünü söylerken, bilançolar gerçeği yansıtmadığı için bu durum sonuna kadar açılan kredi kanallarından yararlanılmasını da engelliyor. Vergi Uzmanı Bumin Doğrusöz Hürriyet’e yaptığı açıklamada, “Enflasyon düzeltmesinin 2004’te uygulandığını, sonraki yıllarda yasada belirtiler şartlar oluşmadığı için son 12 yıldır uygulanamadığına dikkat çekmiş ve 2005 yılı 100 kabul edildiğinde, fiyat endeksindeki artış yüzde 205’e ulaşıyor” demişti.