Beyaz Saray: Hiçbir ülke muaf tutulmayacak

Navarro, Amerikalı basın kuruluşlarına verdiği mülakatlarda, Trump’ın çelik ve alüminyum ithalatını sınırlandırmaya yönelik planlarını değerlendirdi.

İthal çeliğe yüzde 25, alüminyuma yüzde 10 oranında ek gümrük vergisi uygulanmasına ilişkin düzenlemenin muhtemelen bu hafta içinde imzalanacağını belirten Navarro, bu adımı “cesur ve zor bir karar” olarak niteledi. 

Navarro, çelik ve alüminyuma yönelik yeni gümrük vergilerinden hiçbir ülkenin muaf tutulmayacağını vurgulayarak, “Ülkelere yönelik muafiyet yok. Başkan bazı ülkelere muafiyet tanımaya kalkarsa, geri kalan ülkelere yönelik vergileri artırmak zorunda kalır. Bir ülkeyi muaf tutarsa, telefonu diğer ülkelerin liderlerinden gelen aramalarla çalmaya başlar.” ifadelerini kullandı. 

Öte yandan, söz konusu gümrük vergisi düzenlemesinde Amerikalı şirketlerin faaliyetlerini sürdürmesi amacıyla bazı özel durumlar için istisnalar olabileceğini bildiren Navarro, diğer ülkelerin Amerikalı tüketicilere zarar verecek şekilde misilleme yapamayacağını savundu. 

"DTÖ ÜYELERİNİN ÇOĞU BİZİ SEVMİYOR" 

Beyaz Saray Ticaret Konseyi Direktörü Peter Navarro, ayrıca Dünya Ticaret Örgütünü (DTÖ) eleştirirken, “DTÖ’nün 160’dan fazla ülkeden oluşması ve bunların çoğunun bizi sevmemesi dolayısıyla oradan iyi sonuçlar almamız büyük bir sorun.” dedi.

ABD’nin karşılıklı ve adil ticaret istediğini, DTÖ’nün buna uyum sağlaması gerektiğini savunan Navarro, kuruluşun çelik ve alüminyuma getirilecek ek gümrük vergileri nedeniyle ABD’ye ceza kesmesi durumunda, Trump’ın ülkesini üyelikten çıkarıp çıkarmayacağı sorusuna ise yanıt vermedi. 

ABD Başkanı Trump, geçen perşembe, kısa süre içinde ithal çelik ve alüminyuma sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 10 oranlarında ek gümrük vergileri getirileceğini duyurmuştu. 

Bu açıklama, başta Kanada ve Avrupa Birliği'nden büyük tepki toplarken, diğer ülkelerin ABD'ye misilleme ihtimalinin gündeme gelmesi "ticaret savaşları" endişelerini tetiklemişti. 

Küresel hisse senedi piyasaları, geçen haftanın son işlem gününde bu endişelerle birlikte sert değer kaybetmişti.