Güncelleme Tarihi:
Tekirdağ ve Çanakkale’de peynir, Manisa ve Bursa’da zeytin tesisleri olan Kaanlar Gıda’nın cirosu 200 milyon lirayı aştı. Trabzonlu 6 kardeşin ortaklığında büyüyen firmanın ihracatı da yükseliyoTÜRKİYE’nin geleneksel peynirlerini üretip satarak bu konuda en büyükler arasına girmeyi başaran Kaanlar Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ’nin (Kaanlar Gıda) cirosu 200 milyon lirayı aştı. Firmanın Tekirdağ ve Çanakkale’deki peynir tesislerinde 340 kişi, Manisa ve Bursa’daki zeytin tesislerinde ise 80 kişi çalışıyor. Merkezdeki çalışanlarıyla toplam 450 kişilik bir istihdama ulaşan Kaanlar Gıda’nın ikinci kuşak yöneticilerinden Abdurrahman Kaanlar şöyle anlatıyor firmanın öyküsünü:
VAKFIKEBİRLİ 6 KARDEŞ
· Trabzon Vakfıkebirliyiz. Tam bir aile şirketiyiz. Amcam Osman Kaan Bey 1970’lerin başında İstanbul’a gelmiş ve bir yakınımızın yanında satış elemanı olarak başlamış. Sonra eniştemizle ortak olup eski Eminönü yağ iskelesinde barakalarda yer tutmuşlar ve toptancılık yapmaya başlamışlar. Muşteri çoğaldıkça kardeşlerini de İstanbul’a çağırmış ve 1978’de ortaktan ayrılıp kendi kardeşleriyle ortak işlerini büyütmeye başlamış. Pazarlama firması olarak başlamışlar. Toptan bakkaliye ürünleri, bakliyat ve peynir satıyorlarmış. Osman Bey Balıkesir, Çanakkale bölgelerinden de peynir alıp satıyormuş. Ama o odönemlerde peynirde standart ürün yakalamak çok zormuş.
PEYNİRİ KENDİMİZ ÜRETELİM
· Sonunda ‘Kendi peynirimizi yapalım’ fikri oluştu. 1984’te Malkara’da süt işleyen bir tesisi devir alarak kendi peynirimizi üretmeye başladık. Diğer ürünler zamanla azaldı ve peynir işi iyice öne çıktı. Edirne peyniri ve Malkara Kaşarı çok meşhurdu o dönemlerde. 1986’da da üniversite ile işbirliği yaparak kendi kültürlü peynirimizi üretmeye başladık.
GEMLİK’TE ZEYTİNE GİRDİK
· 1995’te kardeşlerden Hasan Bey biraz atıl kaldığını düşündü ve zeytinciliğe girmek istedi. Aile de ‘Olur kendi zeytinimizi de yapalım’ dedi ve Gemlik’te küçük bir tesisi yine aile ortaklığı içinde satın aldık ve böylece zeytinci de olduk. Her iki tesise de yatırımlar yaptık ve işi büyüttük. Sonra zeytin için bir tesis daha satın aldık.
DISCOUNT MARKETLERLE BÜYÜDÜK
· İkinci kuşaktan aile ferdi olarak işe erken yaşlarda katıldım. 1995’e kadar sıcak satış yaptım (plasiyer). 1995’te Türkiye’de discount (indirim) marketçilik başlamıştı. Ancak, piyasadaki peynircilerde ambalaj ve barkod yoktu. Böyle bir ortamda uluslararası zincirler kendi sistemlerine uygun peynir bulamıyordu. Bim kurulmuştu ve belirli gramajlarda beyaz peynir ve kaşar istiyordu.
AB’nin yasaklarını aşmaya çalışıyoruz
ABDURRAHMAN Kaan, 40 civarında farklı peynir ürettiklerini belirtiyor ve ihracatla ilgili şöyle konuşuyor: “İnek, koyun ve keçi peynirlerimiz var. Keçi peynirimiz yerli ırk keçi sütünden. Ürünlerimizle ev dışı tüketim noktalarında da varız. Çok önemli kafe restoran markaları bizim peynirlerimizi kullanıyor. İlk ihracatımızı 1997’de ABD’ye ihracat yapmıştık. Şu anda Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da çok hızlı büyüyoruz. AB’ye süt ürünleri ihracatına 2001’de yasak konmuştu. Ardından ABD, Çin, Rusya da yasak koydu. Biz de peynirci arkadaşlarla ortak çalıştık ve AB’ye ihracatın önünü yeniden açtık. Tamamen tarife dışı engellemeler söz konusuydu.”
20 milyon Euro’luk yatırımı tamamladık
ABDURRAHMAN Kaan, peynir ve zeytih tesislerine sürekli yatırımlar yaptıklarını kapasiteyi büyüttüklerini belirterek şöyle konuşuyor: “Malkara’daki peynir tesisimizde şu anda 340 kişilik çalışıyor. Tesisi olarak 36 bin metrekare kapalı alana ulaştık. Süt işleme kapasitemiz günlük bin 400 tona ulaştı. Yeni yatırımla büyük bir beyaz peynir tesisi daha ekledik ki toplamda 20 milyon Euro’luk bir yatırım oldu. Şu anda yatırımın soğuk depolar kısmı devam ediyor. Beyaz peynirde hem tesis olarak hem de marka olarak çok iddialıyız. Zeytinde de Gemlik ve Akhisar olmak üzere iki işletmemiz var. Akhisar’daki tesisimiz daha büyük, 12 bin 500 metrekare kapalı alana sahip. Orada da 80 kişi çalışıyor.”
KOBİ’lere ‘kamu alım’ desteği
KÜÇÜK ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Başkanı Mustafa Kaplan, “Faaliyetlerimizin odak noktası, KOBİ’lerin rekabet güçlerinin artırılması yoluyla ülkemiz ekonomisinin geliştirilmesidir. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi de ancak KOBİ’lerimiz ile mümkün olacaktır” dedi. Kaplan, KOSGEB ve Devlet Malzeme Ofisi (DMO) İşbirliği Protokolü imza töreninde yaptığı konuşmada, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler’in (KOBİ) ekonomik ve sosyal kalkınmanın en önemli unsurlarından biri olduğunu belirterek, imzalanan protokolle bu işletmelerin kamu alımlarındaki payının arttırılmasını ve DMO tedarikçisi olabilmelerine yönelik yeni yöntemler geliştirilmesini hedeflediklerini ifade etti.
DÜNYADA DURUM NASIL
KOBİ’lerde proje yapabilme yeteneklerinin geliştirilmesini, ARGE, inovasyon faaliyetlerinin ve işbirliği kültürünün yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini belirten Kaplan, nitelikli fikri olan girişimci adaylarına eğitim vererek iş kurmalarına destek sağladıklarını ifade etti. Kaplan, şunları kaydetti: “ABD’de 3 bin doların üzerindeki tüm kamu alımlarında ve kamunun finanse ettiği tüm alanlarda yüzde 50 ile yüzde 100’e varan oranlarda yerli hammadde ve işçilik kullanılması yasaya bağlanmış durumdadır.”
KOBİ kataloğu
DMO Genel Müdürü Metin Akdamar da mevcut katalog sisteminden farklı olarak, özellikle mikro işletmelere ilişkin çeşitli avantajlar sağlayan yeni bir KOBİ kataloğu oluşturduklarını bildirdi. Akdamar, yeni katalog sisteminin yerel firmaları idari kapasite ve satış imkânları açısından destekleyeceğini dile getirdi.
İkinci el araç satış platformu
GARANTİ Filo, ikinci el araç satışına yönelik garantifiloikinciel.com’u hayata geçirdi. Kapsamlı online satış platformunda, ‘açık artırma’, ‘açık eksiltme’, ‘teklif toplama’ ve ‘sabit fiyat’ gibi farklı teklif yöntemleri ile ikinci el araç satın almaya imkân sağlanıyor. Garanti Filo Genel Müdürü Selami Ekin, “Siteyi, hızlı ve güvenilir bir şekilde satın almalara yönelik tasarladık” dedi.