A.A.
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2009 11:01
Sağlıklı yaşam kültürü içinde önemli bir yere sahip olan ve gelişmiş ülkelerde ticareti hızla artan kuşkonmazın, anayurdu olan Türkiye'de de yaygınlaşması için proje başlatıldı.
Hollanda destekli projeyle, getirisi diğer ürünlere göre çok daha yüksek olan kuşkonmazda üretim ve ihracatın kısa sürede artması hedefleniyor.
Ege Organik Asparagus Şirketi Başkanı Nazım Şafak, son yıllarda yapılan araştırmaların, kuşkonmazın sağlığa faydaları konusunda yeni verileri ortaya koyduğunu, bunun sonucu gelişmiş batı ülkelerinde özellikle orta ve ileri yaştaki insanlar arasında tüketiminin hızla arttığını belirtti.
Bir çok kaynakta ana vatanının Anadolu toprakları olduğu belirtilen kuşkonmazın, Türkiye'de ciddi bir üretiminin yapılmadığını, bahar aylarında doğadan toplanan bazı çeşitlerinin yerel pazarlarda satıldığını dile getiren Şafak, dünyada ortalama fiyatının kilogram başına 7 ile 25 avro arasında değişen kuşkonmazın, Türk çiftçisi için önemli bir kazanç kapısı olabileceğine işaret etti.
Halen çoğunlukla Avrupa ülkelerinde tarımı yapılan kuşkonmazın, Türkiye'de yaklaşık iki kata varan oranda yüksek verim ve çok düşük maliyetle üretilebildiğini belirten Şafak, Hollanda Ekonomi Bakanlığı'nın “yerel ürünlerin ana vatanında yetiştirilmesine yönelik projesinden” sağladıkları yıllık 500 bin avroluk destekle Manisa'nın Güzel Köyü'nde 434 dekarlık arazide deneme üretimine başladıklarını söyledi.
Kuşkonmazın bir türünün beyaz renkte olması nedeniyle proje isminin “Beyaz Altının Anayurduna Dönüşü” olarak konulduğunu, bu projeyle üretim ve ihracatın yanında, çiftçilerin eğitiminin amaçlandığını dile getiren Şafak, “Bu yıl ilk ürünleri aldık. Sonuçlar çok iyi. Gelecek sezondan itibaren Manisa ve çevresindeki 350 çiftçiyi eğitime tabi tutacağız. Belirlenecek bir modelle üretim ve ihracatına başlayacağız” dedi.
YUNANİSTAN ÜRETİME BAŞLADIŞafak, sıfır yağ içeren ve bu özelliğiyle
diyet menülerinde sıklıkla yerini alan kuşkonmazın kalp hastalıklarında vücuttaki ödemin hızlı şekilde atılmasını sağladığını, kolesterolü dengelediğini, lifli yapısıyla sindirime katkı sağladığını, karaciğer ve mide üzerinde de önemli iyileştirici etkilerinin saptandığını belirterek, şu bilgileri verdi:
“İnsan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine rağmen bu ürünü tıbbi bir gıda gibi tanıtmak istemiyoruz. Oldukça lezzetli bir ürün. Avrupa ve Amerika'da kuşkonmazı uzmanlık alanı edinen aşçılar bulunuyor. Televizyon programlarında tüketimi teşvik ediliyor. Bu nedenle ürünün hiçbir pazar sorunu yok. Dünyada kış döneminde Peru ve Arjantin, baharda ise Avrupa'daki üretim pazara iniyor. Türkiye ise Şubat'tan Ekim ayına kadar üretim yapabilecek durumda. Pazara yakınlığımız da ayrı bir avantaj. Yunanistan'da bazı üreticiler bu fırsatı görerek büyük alanlarda üretime başladı. Türk çiftçisinin de kısa zamanda pazarda etkili bir konuma gelebileceğini düşünüyoruz. Bu ürünün Türk tarımına büyük katkılar getireceğinden çok ümitliyiz.”
Proje kapsamında kuşkonmazın iç tüketimini de artırmak istediklerini dile getiren Şafak, üretimdeki artışın tüketimi de tetikleyeceğine inandıklarını, kuşkonmazlı
yemek tariflerinin ev hanımlarına tanıtımı için de bir dizi çalışma yapacaklarını dile getirdi.
İSTİHDAM DEPOSU
Nazım Şafak, ürünün önemli bir istihdam deposu da olduğuna dikkati çekti. Diğer tarım ürünlerine göre daha fazla iş gücü isteyen ürünün fiyatının yüksek olması nedeniyle ekonomi için büyük bir değer oluşturabildiğini bildiren Şafak, “700 dönümlük bir tarlada 90 TL yevmiyeyle 700 ton mısır üreterek, 350 bin TL gelir yaratılır. Aynı tarlada 7 ile 12 bin yevmiye ile 700 ton kuşkonmaz üretilebilir. Bunun en düşük fiyatlarla ihracatı halinde bile elde edilen gelir 10 milyon TL'yi bulur. Halen bu ürünün dünya fiyatı ortalama 7-8 avro düzeyinde seyrediyor, kaliteye göre 25 avroya kadar çıkıyor” dedi.
Şafak, getirisinin çok yüksek olması nedeniyle ürünün özellikle Ege Bölgesi'nde üretiminin hızlı bir şekilde artacağını tahmin ettiklerini, çok yakın bir dönemde kuşkonmazın tek başına bir sektör oluşturabileceğini düşündüklerini kaydetti.