Güncelleme Tarihi:
İstanbul Kentsel Dönüşüm Derneği Başkanı Hakan Çatalkaya, Yaptıkları incelemeler sonucunda binaların yapılarıyla ilgili çok üzücü sonuçlarla karşılaştıklarını belirtti. Çatalkaya, şunları kaydetti:
"Binaların betonlarında denizde ne varsa bulunuyor. Deniz kumu, deniz kabuğu, hatta kalfaların düğmesi bile var. Yakında balık iskeleti bulacağımı da inanıyorum. Hatta numunelerden çıkan bu ilginç şeyleri biriktiriyorum, yakında bir sergi açmayı da düşünüyorum. 60'lı yıllardan itibaren hazır betona geçinceye kadar deniz kıyısından kepçeyle kum alınıp, içine de bir miktar çimento atılıp bina yapılmış."
DEDEM YAPTI, BİR ŞEY OLMAZ
Bazı bina sakinlerinin "Deprem de benim evime bir şey olmadı" bazılarının da "Bu binayı dedem yaptı malzemeden çalmış olamaz" diye içini rahatlattığını söyleyen Çatalkaya, o günkü teknolojiyle bugünkü gibi sağlam beton yapımının teknik olarak mümkün olmadığını kaydetti.
Yeni yapılan bir binanın malzeme iyiyse ekonomik ömrünün 50 yıl, malzeme kötüyse 20 yıl olduğunu vurgulayan Çatalkaya, "İstanbul'da 600 bin binanın yenilenmesi gerekiyor. Binaların yüzde 80'i riskli” dedi.
Deprem risk raporunun nasıl alınacağı hakkında bilgi veren Çatalkaya, vatandaşın bu raporun nereden nasıl alınacağına dair yeterince bilgisi olmadığını belirterek, mevcut sorulara cevap vermek için İstanbul Kentsel Dönüşüm Derneği'ni kurduklarını söyledi.
Çatalkaya, İstanbul'da özellikle Kağıthane, Üsküdar, Fatih, Eyüp ve Zeytinburnu gibi ilçelerde insanları kentsel dönüşüm konusunda bilgilendirmek amacıyla Bilinçli Kentsel Dönüşüm Projesi oluşturduklarını, kentsel dönüşümden insanlar bilgilendirildiği kadar verim alınacağını kaydetti.
NASIL BAŞVURULUYOR?
Binanın risk raporunu hazırlamak için bina sakinlerinden talep gelmesi gerektiğini söyleyen Çatalkaya, sürecin işleyişine ilişkin şunları kaydetti:
"Önce bina sahibi ya da sahipleri başvuru dilekçesi, tapu ve kimlik fotokopisiyle gelip başvuruyor. Binadan bir kişinin başvurması yeterli. 10 daireli bir binada risk raporu almanın daire başına maliyeti yaklaşık 500 lira. Daire sayısı arttıkça bu maliyet aşağıya iniyor. Başvurunun ardından gidip kolon ve kirişleri ölçüyoruz, her kattan numune alarak laboratuvarda test ediyoruz. Elde edilen sonuçların bir simülasyonunu hazırlıyoruz. Hazırlanan raporun bir nüshasını başvuruyu yapan bina sahiplerine bir nüshasını da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gönderiyoruz. Raporu Bakanlığa verdikten sonra iki ay içinde onaylanıyor ve bina riskli olarak ilan ediliyor.”
KREDİ ALINABİLİYOR
Rapor hazırlandıktan ve bina riskli ilan edildikten sonraki süreç konusunda da vatandaşların bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Çatalkaya, "Rapordan sonra yeni binanın projesi çizilecek, ruhsatı anılacak ve istenirse kentsel dönüşüm kredisinden faydalanılacak. Eğer başvuru sahiplerinin binayı yeniden yapacak güçleri yoksa kentsel dönüşüm kredisi kullanma şansı var. Bu kapsamda 100 bin liraya kadar, yüzde 0,40 faiz oranlı ile kredi veriliyor. Hatta bazı bankalar, iki yıl erteleme ve 120 ay vade imkanı sağlıyor. Bu krediyi bakanlıkla anlaşmalı bankalar veriyor" dedi.
Çatalkaya, binanın geleceği hakkında kara vermek için binada üçte iki çoğunluğun sağlanmasının yeterli olduğunu, bina sakinlerinin "Binam riskli, binamı şu şekilde yenileyeceğim" diyerek hazırlayacakları ortak karar protokolünü ilgili bakanlığa sunmaları gerektiğini anlattı. Çatalkaya, bina sakinlerinin ortak karar alamaması durumunda devletin 2 ay içinde gelip yıkım yaptığını, bina yenilenmesi istenmiyorsa arsa olarak da satılabileceğini dile getirdi.
“Kira yardımı alan kentsel dönüşüm kredisi alamıyor"
Hakan Çatalkaya, rapor soncunda evi yıkılması gereken vatandaşlara verilen kira yardımının hibe şeklinde olduğunu ifade ederek, ancak kira yardımı alanın kentsel dönüşüm kredisi alamayacağını, ikisinden birinin tercih edilmesi gerektiğini bildirdi.
Kiranın hibe şeklinde 18 ay boyunca 600 lira olarak verildiğini ve daire boşaltıldıktan sonra dilekçeyle başvuru yapıldığını, boşaltılan daire ve yeni gidilen yere bakıp ona göre kira yardımı yatırıldığı bilgisini veren Çatalkaya, dönüşüm sırasında belediye harçlarından tamamen muaf olunduğunu, KDV oranlarının yüzde 1'e indiğini, devletin dönüşüm sağlanmasını istediğini anlattı.
"Bakanlık fazla kat verecek, biz de kar edeceğiz" diye olaya yaklaşanlar olduğuna dikkati çeken Çatalkaya, "Ama böyle bir şey yok. Belediye kaç kata izin verdiyse onu yapıyorsunuz. Her bölgede binanızı yıktıktan sonra kaç katlı bina yapacağınız zaten belli. İnsanların beklentisi 'Ben izini alırsam bu binaya bir 5 kat daha eklerim, onu da müteahhide veririm. 1,5 yıl sonra da sıfır daire gelir' şeklinde. Ancak öyle bir durum yok" diye konuştu.
Çatalkaya, İstanbul genelinde yaklaşık 300 dairenin deprem risk raporunu hazırladıklarını ve bunların beton ortalamasının C-6 olduğunu belirterek, rapor almak için daha çok talebin Kadıköy, Bahçelievler, Nişantaşı, Şişli ve Bakırköy gibi eski yerleşim yerlerinden geldiğini kaydetti.
Hakan Çatalkaya, bu bölgelerdeki bina sahiplerinin binaları eski olduğu için zaten bir yenileme düşündüklerini, hazır kanun çıkmışken kentsel dönüşüm kredisi veya kira yardımından faydalanarak bu dönüşümü gerçekleştirmeyi istediklerini söyledi.