Güncelleme Tarihi:
Tezmen, beton kalitesi ve üretiminin denetimine ilişkin “G işareti” tebliğinin de bir an önce çıkması gerektiğini söyledi.
Oğuz Tezmen, birliğin Ar-Ge Enstitüsünün çalışmaları hakkında bilgi vermek amacıyla düzenlediği basın toplantısında, TÇMB'nin aşağı yukarı Türkiye'deki tüm çimento sektörünü temsil ettiğini belirterek, birliğin Kalite ve Çevre Kurulu ile Ar-Ge departmanının çalışmalarını anlattı.
Türk çimento sektörünün Avrupa'nın en büyük üreticisi olduğunu belirten Tezmen, Avrupa'ya yoğun ihracat yapan sektörün, geçen yıllarda önemli pazar olan Rusya'ya kriz nedeniyle ihracatının azaldığını ancak, şu anda Irak ve Suriye'nin ciddi bir pazar olduğunu söyledi.
Tezmen, çimento sektörünün üretimde çevreye duyarlılığının yüksek olduğunu söyledi.
TÜRKİYE'DE BETON YOL UYGULAMALARI
Türkiye'de halen beton yol yapımına geçilmediğini, birkaç yerde deneme amaçlı beton karayolu yapıldığını belirten Tezmen, “Öteden beri asfalt ithal eden Türkiye'de, asfalt yolların kalitesi de dikkate alındığında beton yol pahalı değil. Türkiye'nin beton yola ihtiyacı var. Beton yol kalıcı ve sağlam. Yolların hali meydanda” dedi.
Tezmen, Afyon ve İstanbul'daki başarılı beton yol uygulamalarından sonra Türkiye'de beton yol yapımına öncülük etmek istediklerini ifade etti.
Beton ve asfalt yolun maliyetine yönelik çalışmalara da değinen Tezmen, hatta bazı hesaplamalara göre, beton yolun maliyetinin daha düşük olduğunu söyledi.
Betonun kalite ve üretiminin denetimine ilişkin “G işareti” tebliğinin bir an önce çıkması gerektiğini ifade eden Tezmen, tebliğle birlikte hazır beton sektörünün de bir denetime gireceğini kaydetti.
Tezmen, bu kapsamda inşaat ve inşaat malzemelerinin standartlara uygunluğu ile denetimine değinerek, İstanbul'un deprem bölgesi olduğunu anımsattı ve kentsel dönüşüm projelerine gecikilmeden başlanması gerektiğini söyledi.
KRİZE RAĞMEN ÜRETİM VE İHRACAT ARTTI
Çimento sektöründe, krize rağmen 2008'de, bir önceki yıla oranla üretim ve ihracatın arttığına, ancak iç talebin biraz azaldığına dikkati çeken Tezmen, 2008'de 51 milyon 431 bin 869 ton üretim, 40 milyon 574 bin 7 ton iç tüketim ve 10 milyon 584 bin 662 ton ihracat gerçekleştirildiğini belirtti. Tezmen, “Çimento, Türkiye'nin önemli ve iftihar ettiği bir sektörüdür” diye konuştu.
Tezmen, geçen yıl 44 milyon 731 bin 545 ton klinker üretildiğini, bunun 1 milyon 947 bin 919 tonunun ise ihraç edildiğini belirterek, bu arada krize paralel olarak çimento sektöründe ihracat fiyatlarının da düştüğünü söyledi.
Borlu çimento hakkında da bilgi veren Tezmen, borlu çimento ihracatının şu anda deneysel nitelikte olduğunu, ancak konuya ilişkin standartların yayımlandığını söyledi. Borlu çimentonun özellikle bazı barajların yapımında kullanılabileceğini ifade eden Tezmen, “Ancak, ticari kullanıma geçilmesi için borlu çimento yapımı talebinde bulunulması lazım. Baraj yapılan ve bor çıkarılan yer arasında mesafe var, ek maliyet olur” dedi.
Tezmen, gazetecilerin, bir süre önce çimento sektöründe faaliyet gösteren firmalardan çevre vergisi alınabileceği yönünde yayımlanan haberleri hatırlatması üzerine, “Karbondioksit limitleri var, o limitlere uymayanlara belirli yaptırımlar var” diye konuştu.
BORLU ÇİMENTO
Ar-Ge Enstitüsü Direktörü Prof. Asım Yeğinobalı da, diğer ülkelerde 100 yıldan fazla geçmişi olan beton yolun Türkiye'ye girişinin hala tam anlamıyla gerçekleşemediğini belirterek, ancak son yıllarda deneme amaçlı beton karayolu yapımına başlandığını söyledi.
Yeğinobalı, bu kapsamda TÇMB'nin, Afyorkarahisar'da 2 ve İstanbul'da 3,4 kilometre uzunluğundaki beton yolun yapımını finanse ettiğini, birliğin laboratuvarlarında geliştirilen borlu çimento ile Ordu'da 2, Isparta'da 1 kilometre ve en son Kastamonu'da lifli beton ile 18 kilometre şehir içi yol yapıldığını kaydetti.
Beton yolun asfalt yola göre avantajlarına anlatan Yeğinobalı, bunları, “yapımla ilgili hususlar, sürüş güvenliği ve konforu, yakıt sarfiyatı, çevresel ve sosyal faktörler ile servis ömrü” olarak sıraladı. Yeğinobalı, beton yolun dezavantaj olarak sadece, asfalt yoldan daha fazla gürültüye neden olduğunu kaydetti.
Asfalt yolun sık sık bakıma ihtiyaç duyduğunu, özellikle sıcak ve trafiğin yoğun olduğu bölgelerde bakım ve onarım maliyetlerinin çok arttığını belirten Yeğinobalı, 2008 yılı birim fiyatlarına göre beton yol ile asfalt yol arasında ilk yapım maliyetleri açısından önemli bir fark bulunmadığını, hatta tasarıma bağlı olarak aynı trafik yükünü taşıyacak beton yolun maliyetinin yüzde 7 oranında daha az olabileceğini vurguladı.
AR-GE ENSTİTÜSÜ LABORATUVARLARI
TÇMB Ar-Ge Enstitüsü Laboratuvarları Müdürü Tomris Ertün ise laboratuvar ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Geçen yıl tanıtımı yapılan ve gerek sağlamlığı gerekse ekonomik değeri ile önemli bir gelişme olan borlu çimentonun, Ar-Ge Enstitüsü Laboratuvarlarında geliştirilen en önemli inovasyonlardan biri olduğunu ifade eden Ertün, Türkiye'deki iki çimento fabrikasında üretimine geçilen borlu çimentonun önemli oranda yakıt tasarrufu ve zararlı emisyonlarda azalma sağladığına işaret etti.
Ertün, Bulgaristan Çimento Sanayii Birliği Başkanı Vladimir Stariradev'in, Türkiye'den giden çimentoların işçilerin sağlığı için tehlike olduğu yönündeki iddiasına ilişkin olarak da, bunun Türkiye'nin çimento ihracatına engel çıkarılması amacıyla yapıldığını düşündüğünü ifade ederek, Türk çimentosunun, AB'nin Yapı Malzemeleri Yönetmeliği'ne uygun olarak üretildiğini ve ürünün insan sağlığı açısından da güvenli olduğu anlamına gelen CE işareti taşıyarak, piyasaya sunulduğunu belirtti.
BU YILKİ ÇİMENTO ÜRETİM VE İHRACATI
Bu arada, çimento sektöründe bu yılın ilk 3 ayına bakıldığında, üretim ve ihracat arttı.
2009 Ocak ayında üretimine yüzde 14,3'lük artış, iç pazar satışlarına yüzde 7,18'lik düşüşle başlayan sektörün toplam üretimi 2.9 milyon ton olarak gerçekleşirken, 929 bin 484 ton çimento ihraç edildi.
Şubat ayında da bir önceki yılın aynı ayına göre üretim yüzde 12,88 artarak 6 milyon ton oldu ve 2 milyon ton seviyesinde ihracat yapıldı. Mart ayında da üretilen 3,9 milyon ton çimentonun 1,2 milyon tonu ihraç edildi.