Best Buy Türkiye'de
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2009 15:33
Tüketici elektroniği perakende sektöründe dünyanın önde gelen firmalarından ABD merkezli Best Buy'ın International Üst Yöneticisi (CEO) Robert Willett, “Avrupa'nın Çin'i” olarak nitelendirdiği Türkiye'de çok hızlı büyüyen bir pazar bulunduğunu belirterek, “Türkiye'de lokal bazı markaları alıp, diğer faaliyetlerimizi yürüttüğümüz ülkelere taşımak istiyoruz” dedi.
Best Buy'ın Türkiye'deki faaliyetleri hakkında bilgi vermek amacıyla Sheraton Ataköy Oteli'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Willett, müşterilerinin baştan aşağıya ihtiyaçlarını karşılamak ve müşteri odaklı çalışarak farklılık yaratmak istediklerini söyledi.
Willett, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Çin, Meksika ve Avrupa'nın da içinde bulunduğu 13 ülkedeki operasyonlarından 45 milyar dolar ciro elde ettiklerini belirterek, dünyada yaklaşık 4 bin mağazaya, 155 bin çalışana ve 9 ayrı markaya sahip olduklarını kaydetti.
Best Buy'ın Avrupa açılımında, Türkiye'nin çok stratejik bir rol oynadığını ifade eden Willett, şöyle konuştu:
“Türkiye, genç nüfusu ve gelişen ekonomisi ile Best Buy için en önemli ülkelerin başında geliyor. Biz girişimlerimize kısa vadeli olarak bakmıyoruz. O yüzden Türk toplumuna adapte olmak istiyoruz. Kuruluşlarla, derneklerle ortak olarak büyümek istiyoruz. Yatırım yapılacak bir numaralı yer olmak istiyoruz. Türkiye'de lokal bazı markaları alıp, diğer faaliyetlerimizi yürüttüğümüz ülkelere taşımak istiyoruz. Yerel işbirlikleri de bizim için çok önemli, yerel ortaklıklar yapmak isteriz.
Avrupa'ya yeni girmiş sayılırız. Geçerli olan makro durum nedeniyle bütün maliyetler ve ürün fiyatları düşüyor. Ancak, çalışan insanların elinde daha çok para var. Şimdi uluslararası pazara yayılmak için en iyi zaman. Türkiye'ye, Avrupa'nın Çin'i diyebiliriz, burada çok hızlı büyüyen bir pazar var. Teknoloji konusunda çok bilgili bir toplum var.”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Robert Willett, “Online alışveriş konusunda Türkiye'de de çalışmalarınız olacak mı?” sorusu üzerine, “Online alışveriş denildiği zaman tüketiciler kendilerini güvende hissetmek istiyor. Biz de bunu sağlamak için büyük yatırımlar yaptık. Bizler çalışmalarımızda çoklu kanal kullanıyoruz. Çağrı Merkezi, online satışlar, kataloglar gibi... Bunların hepsini bir araya getirmek istiyoruz. 2 yıl içinde de buna ulaşacağız” karşılığını verdi.
“TÜRKİYE PAZARINA 3 MAĞAZAYLA GİRECEĞİZ”
Best Buy Türkiye Ülke Başkanı Ruşen Kopmaz da, hedeflerinin, Best Buy'ı herkesin çalışmak için can atacağı bir şirket ve gezmekten, alışveriş yapmaktan haz duyulan, eğlenceli bir mağazalar zinciri haline getirmek olduğunu dile getirdi.
Kopmaz, Türkiye'de organizasyonel teknoloji perakendeciliği pazar payının ortalama yüzde 8 olduğunu belirterek, bu pazara 2010 ilk çeyreğine kadar 3 mağazayla gireceklerini bildirdi. İlk mağazayı Ekim ayında İzmir'de açacaklarını anlatan Kopmaz, mağazalarının 3 bin 500 ile 4 bin metrekare arasında değişeceğini, her mağazada 100 - 150 kişiye iş imkanı sağlayacaklarını ifade etti.
Kopmaz, ikinci mağazalarını Ankara'da, üçüncü mağazalarını ise Bursa'da açmayı planladıklarını bildirerek, alışveriş merkezlerindeki ve bağımsız olarak çalışılacak 76 ayrı mağaza projesiyle ilgilendiklerini açıkladı.
Best Buy'ın stratejisinin temelini “Müşteri odaklılık” felsefesinin oluşturduğunu ve bu stratejinin en büyük farkları olacağının altını çizen Kopmaz, şunları kaydetti:
“Müşterilerimize mükemmel bir alışveriş deneyimi sağlamak amacıyla, çalışanlarımızın tecrübelerini dinleyecek, onların bu tecrübelerinden faydalanacağız. Müşterilerimizin farklı ihtiyaçlara sahip olduklarını göz önünde tutarak, farklılıklarına saygı duyacak şekilde onlara eşsiz bireysel bir hizmet sunacağız. Müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını baştan sona karşılayacağız.
Müşterilerimize satın aldıkları ürünleri diğer teknolojik ürünler ile entegre kullanarak hayatlarını nasıl kolaylaştırabileceklerini ve teknolojiyi nasıl keyifli hale getirebileceklerini anlatmak istiyoruz. Bizler tüm müşterilerimizin 'teknoloji gurusu' olmak zorunda olmadığını biliyoruz. Ancak biz teknolojiyi, herkese anlatabilecek kadar iyi biliyoruz. Müşterilerimize en yeni ve en son teknolojiyi sunmakla kalmayıp, bu ürünleri birbirleri ile entegre ederek kullanmayı öğreterek hayatlarını kolaylaştıracağız.”
Willett, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Çin, Meksika ve Avrupa'nın da içinde bulunduğu 13 ülkedeki operasyonlarından 45 milyar dolar ciro elde ettiklerini belirterek, dünyada yaklaşık 4 bin mağazaya, 155 bin çalışana ve 9 ayrı markaya sahip olduklarını kaydetti.
Best Buy'ın Avrupa açılımında, Türkiye'nin çok stratejik bir rol oynadığını ifade eden Willett, şöyle konuştu:
“Türkiye, genç nüfusu ve gelişen ekonomisi ile Best Buy için en önemli ülkelerin başında geliyor. Biz girişimlerimize kısa vadeli olarak bakmıyoruz. O yüzden Türk toplumuna adapte olmak istiyoruz. Kuruluşlarla, derneklerle ortak olarak büyümek istiyoruz. Yatırım yapılacak bir numaralı yer olmak istiyoruz. Türkiye'de lokal bazı markaları alıp, diğer faaliyetlerimizi yürüttüğümüz ülkelere taşımak istiyoruz. Yerel işbirlikleri de bizim için çok önemli, yerel ortaklıklar yapmak isteriz.
Avrupa'ya yeni girmiş sayılırız. Geçerli olan makro durum nedeniyle bütün maliyetler ve ürün fiyatları düşüyor. Ancak, çalışan insanların elinde daha çok para var. Şimdi uluslararası pazara yayılmak için en iyi zaman. Türkiye'ye, Avrupa'nın Çin'i diyebiliriz, burada çok hızlı büyüyen bir pazar var. Teknoloji konusunda çok bilgili bir toplum var.”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Robert Willett, “Online alışveriş konusunda Türkiye'de de çalışmalarınız olacak mı?” sorusu üzerine, “Online alışveriş denildiği zaman tüketiciler kendilerini güvende hissetmek istiyor. Biz de bunu sağlamak için büyük yatırımlar yaptık. Bizler çalışmalarımızda çoklu kanal kullanıyoruz. Çağrı Merkezi, online satışlar, kataloglar gibi... Bunların hepsini bir araya getirmek istiyoruz. 2 yıl içinde de buna ulaşacağız” karşılığını verdi.
“TÜRKİYE PAZARINA 3 MAĞAZAYLA GİRECEĞİZ”
Best Buy Türkiye Ülke Başkanı Ruşen Kopmaz da, hedeflerinin, Best Buy'ı herkesin çalışmak için can atacağı bir şirket ve gezmekten, alışveriş yapmaktan haz duyulan, eğlenceli bir mağazalar zinciri haline getirmek olduğunu dile getirdi.
Kopmaz, Türkiye'de organizasyonel teknoloji perakendeciliği pazar payının ortalama yüzde 8 olduğunu belirterek, bu pazara 2010 ilk çeyreğine kadar 3 mağazayla gireceklerini bildirdi. İlk mağazayı Ekim ayında İzmir'de açacaklarını anlatan Kopmaz, mağazalarının 3 bin 500 ile 4 bin metrekare arasında değişeceğini, her mağazada 100 - 150 kişiye iş imkanı sağlayacaklarını ifade etti.
Kopmaz, ikinci mağazalarını Ankara'da, üçüncü mağazalarını ise Bursa'da açmayı planladıklarını bildirerek, alışveriş merkezlerindeki ve bağımsız olarak çalışılacak 76 ayrı mağaza projesiyle ilgilendiklerini açıkladı.
Best Buy'ın stratejisinin temelini “Müşteri odaklılık” felsefesinin oluşturduğunu ve bu stratejinin en büyük farkları olacağının altını çizen Kopmaz, şunları kaydetti:
“Müşterilerimize mükemmel bir alışveriş deneyimi sağlamak amacıyla, çalışanlarımızın tecrübelerini dinleyecek, onların bu tecrübelerinden faydalanacağız. Müşterilerimizin farklı ihtiyaçlara sahip olduklarını göz önünde tutarak, farklılıklarına saygı duyacak şekilde onlara eşsiz bireysel bir hizmet sunacağız. Müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını baştan sona karşılayacağız.
Müşterilerimize satın aldıkları ürünleri diğer teknolojik ürünler ile entegre kullanarak hayatlarını nasıl kolaylaştırabileceklerini ve teknolojiyi nasıl keyifli hale getirebileceklerini anlatmak istiyoruz. Bizler tüm müşterilerimizin 'teknoloji gurusu' olmak zorunda olmadığını biliyoruz. Ancak biz teknolojiyi, herkese anlatabilecek kadar iyi biliyoruz. Müşterilerimize en yeni ve en son teknolojiyi sunmakla kalmayıp, bu ürünleri birbirleri ile entegre ederek kullanmayı öğreterek hayatlarını kolaylaştıracağız.”