Beş yılda 6 bin Suriyeliye çalışma izni verildi

Önder, Suriyelilerin çalışma hayatına etkilerinin yaklaşık iki ay önce Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından İstanbul'da organize edilen toplantıda tartışıldığını söyledi.

Bu toplantıya Suriyeli sığınmacıları ülkelerinde misafir eden Türkiye, Lübnan, Irak, Ürdün ve Mısır'dan temsilcilerin katıldığını belirten Önder, şu bilgileri verdi:

"Türkiye, Suriye'de yaşanan insanlık dışı muamelelere kayıtsız kalmamış, geçici barınma merkezlerinde ve barınma merkezleri dışında çeşitli yerleşim yerlerinde bu trajediden etkilenen Suriye vatandaşlarını 2011 yılından bu yana misafir etmiş ve insani yardım sağlamada en cömert davranan ülke olduğunu göstermiştir. Bu noktada, AFAD koordinasyonunda ilgili tüm Bakanlıkların katkısıyla, ülkemiz başta gıda olmak üzere sağladığı yardımlarla, eğitim ve sağlık hizmetlerini Türk vatandaşları ile aynı standartta vererek Suriyeli yabancılara yönelik olumsuzlukları azaltmada oldukça başarılı bir sınav vermiştir."

Çalışma hayatında yabancı iş gücü ihtiyacı olan işverenlerin ve Türiye'de şirket kurmak isteyen Suriyeli yatırımcıların temel sorununun "yasal çalışma hakkı" olduğuna dikkati çeken Önder, Bakanlığın ve yabancı çalışanlara ilişkin denetim yapma yetkisine sahip diğer tüm kamu kurumlarının denetim elemanları ve kolluk kuvvetlerinin, özellikle Suriyelilerin çalışma izni olmadan kayıtdışı bir şekilde istihdamı yoluyla istismarını önlemeye yönelik her türlü tedbiri almaya büyük önem gösterdiklerini vurguladı.

Gerek işverenlerin gerekse Türkiye'ye yatırım yapacak Suriyelilerin çalışma izni alınması konusunda bilgilendirilmesinin önemli olduğunu belirten Önder, mevzuat gereği Suriyelilerin çalışma iznine başvuru hakkı bakımından iki farklı grupta değerlendirildiklerini bildirdi.

Birinci gruptakilerin savaştan kimliksiz kaçarak gelip, geçici koruma kimlik belgesi çıkarılan yaklaşık 2 milyon Suriyelinin savaş bitene kadar Türkiye'de kalmalarına müsaade edildiğini fakat çalışma izni verilmediğini ifade eden Önder, "Geçici Koruma Statüsü" verilen Suriyelilerin çalışma iznine başvurabilmesi için Bakanlar Kurulu'nun kararının gerektiğini belirtti.

Diğer gruptakilerin ise savaştan önce ve savaş zamanı pasaportuyla, vizesiyle giriş yapan 80 bin Suriyeliden oluştuğunu ve bu kişilerin ikametgah belgesi aldığını, çalışma izni alma haklarının bulunduğunu dile getiren Önder, şunları kaydetti:

"İkinci gruptaki Suriyelilere Türkiye'de en az 6 ay süreli ve geçerliliği süren ikamet izni verildi. Bunların yurtiçinden doğrudan Bakanlığımıza çalışma izni almak için başvurma hakları var. Bu başvurular Bakanlığımızca istihdama ilişkin sektörel ve ekonomik konjonktür değişiklikleri de dikkate alınarak değerlendirilmekte. Suriye'de iç karışıklıkların başladığı 2011'den bu yana çoğunluğu şirket ortağı olan 6 bin Suriyeliye, imalat ve ticaret sektöründe yeni bir iş yeri açarak faaliyet göstermeleri için çalışma izni verildi. Özellikle Suriye uyruklu yabancıların çalışma izni başvuruları değerlendirilirken, ülke ekonomisine mali açıdan katkısı yanında Türk vatandaşlarının da istihdamına doğrudan katkı sağlamasına özel bir önem veriliyor."

Önder, Bakanlığın temel önceliğinin özellikle geçici koruma sağlanan Suriye uyrukluların çalışma izni olmaksızın kayıtdışı olarak istihdamının önlenmesi olduğunu sözlerine ekledi.