Berlin’de Büyükada hayaliyle yaşıyorum

Güncelleme Tarihi:

Berlin’de Büyükada hayaliyle yaşıyorum
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2017 11:56

Mimar ve kent plancısı Cihan Arın’ın macerası, Ankara’da başladı, bir süre İstanbul’da ve 41yıldır da Berlin’de devam ediyor. Bu macerada 68 öğrenci hareketi içinde yer almak da var,öğretim üyeliği yapmak da... Mimarlık, emlak, inşaat, bina yönetimi ve gelişimi alanında faaliyetgösteren 10 şirket kuran ve bunları yöneten Cihan Arın, hayat hikayesini Ali Varlı’ya anlattı.

Haberin Devamı

CİHAN Arın, 1949 yılı başlarında Ankara’da doğmuş. Henüz iki yaşındayken annesiyle babası ayrılınca kendisini İstanbul’da bulmuş. “Biz dört kardeşiz. En küçükleri benim. Annem, babamdan ayrılınca dört çocuğunu da alıp İstanbul’a yerleşiyor. Güçlü ve mücadeleci bir kadındı. Bankada çalışırken, çocuklarına da annelik yaptı. Bankada günde ortalama 12 saat çalışıyordu. Eğitimimizle de yakından ilgileniyordu. Zor günlerdi. Ben basketbol oynuyordum. Haftada ü

Berlin’de Büyükada hayaliyle yaşıyorum
ç kez antrenman ve bir de maçım vardı. Onun için çok sık ekstra çamaşır çıkıyordu. Diğer kardeşlerimi de eklerseniz, annemin bizleri ne şartlarda büyüttüğünü idrak edebilirsiniz” diye anlatıyor o günleri Arın.
Anne Hatice Olcay Arın’ın emeklerini ve beklentilerini, çocuklarının hiçbiri boşa çıkarmamış. En büyük kızı Canan Arın avukat olmuş. Türkiye’de insan hakları ve özellikle de kadın hakları konusunda çalışmalar yürüten tanınmış bir isim Canan Arın... Büyük oğlu Cengiz Arın siyasal bilimleri bitirmiş. İstanbul Üniversitesi ile Yıldız Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptıktan sonra emekliye ayrılmış... Cavidan Arın ise mali müşavirlik yapıyor.

Haberin Devamı

EŞZAMANSIZLIK SORUNU!

Cihan Arın, Türkiye’de gençlik hareketlerinin en yoğun olduğu dönemde üniversitede okuyormuş. Günümüzde Mimar Sinan Üniversitesi olarak bilinen dönemin Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde mimarlık öğrencisiymiş. Öğrenci hareketinin içinde yer almış. İstanbul’u ziyaret eden ABD Donanması’na ait 6. Filo askerlerini denize atan üniversite öğrencilerinden biri de Cihan Arın... İşgallere, gösterilere de katılan Arın, o günlerle ilgili olarak şunları söylüyor:
“Siyasi ve toplumsal olaylara ilgi duyan biriydim. Öğrenci hareketinin olduğu dönemlerde Türkiye’de sol hareket henüz tam yerleşmemişti. Çok genç bir hareketti. Hepimiz legal (yasal) Dev Genç üyesiyken, askeri darbeyle bir anda illegal (yasadışı) Dev Genç üyesi olduk! Dev Genç’in eski ve yeni üyelerini gözaltına almaya başladılar. O döneme ilişkin şunu da söylemek gerekir. Devrimci bir ortam vardı. Türkiye’nin tarihsel kökeninden çıkmış bir sol hareket yoktu. İthal edilmiş bir ideoloji vardı. O da genel anlamıyla Marksizmdi. Marks’ın Kapital’ini okuyorduk. Marks, yaşadığı dönemdeki Almanya’nın üretim ilişkilerini eleştiren, oradaki ekonomi ve siyaseti eleştiren eserler koymuş ortaya. Türkiye’deki sol hareket de bu eleştiriyi ithal etmiş. Dolayısıyla bir ‘eşzamansızlık’ vardı ortada. Aslında 1968 ve 1970’li yıllardaki Türkiye sol hareketi olarak nitelendirilen eylemler eşitsizliğe ve baskılara karşı adalet isteyen, o dönemdeki koşullarda ortaya çıkan kitlesel bir isyandı.”

Haberin Devamı

Berlin’de Büyükada hayaliyle yaşıyorum

BERLİN DOĞRU ŞEHİRDİ

Dönemin siyasi koşulları ve daha çok da mesleki alanda kendisini geliştirme arzusu Arın’ı Berlin’e getirmiş. “Başka şehir değil de neden Berlin?” sorusuna Arın şu cevabı veriyor: “İTÜ’de asistandım. Doktora konusunda profesörle ters düştük. Ben araştırma konusunun sosyal ve toplumsal boyutunun da ele alınmasını istedim, o karşı çıktı. Sıkıntı yaşadık. DAAD bursuna başvurdum. Ama DAAD sınavı Almanca yapılıyor. Almancayı kendi kendime öğrendim. Sınavda Almancam yetmeyince İngilizce cevap verdim. Sınavı üç kişi kazandık. 1976 yılında Almanya’ya geldim. 1979 yılında Berlin Teknik Üniversitesi’nde doktoramı tamamladım. Şehircilik alanında uzmanlaşmış biri için Berlin çekici bir kentti. Mesleki açıdan doğru bir kenti seçtim.”

Haberin Devamı

SİYASETTEN KOPTUM

Berlin’de konut alanında dışlanmaya karşı çalışmalar yürüten Arın ile arkadaşları, Yeşiller Partisi içinde aktif olmaya başladı. Katılımcı konut politikasını savunuyorlardı. Alman vatandaşı olmayanlara da yerel seçme ve seçilme hakkı istiyorlardı. Bu çalışmalar sonunda 1984 Federal Meclis seçimleri öncesinde Alternatif Liste/Yeşiller’in liste başı adayı oldu. Ama Arın Alman vatandaşı değildi! Bunun dikkati çekmek için yapılmış bir yöntem olduğunu belirten Arın, “Tabi adaylığım reddedildi. Bu eylem büyük yankı uyandırdı. Hem Almanya’nın önemli gazeteleri hem de Türk basını bunu haber yaptı. Geniş kitlelere ulaştı. Amaçladığımız dikkati çekmiştik. O dönemde yaptığımız çalışmalarla bugünkü konut politikası belirlendi. Tabi birçok hedefimize de ulaşamadık. Çok çaba sarf edip az yol almamız, yaptığımız işten rasyonel sonuç almaya alışık biri olarak bezginlik vermeye başladı. 1986 yılından itibaren yavaş yavaş aktif siyasetten uzaklaştım” diyor.

Haberin Devamı

BİTİRMEK İSTİYORUM

Cihan Arın, Berlin’de yeni projesine başlayacak. 4.5 yıl süren imar planı yeni bitti. Yeni proje 170 konut, 120 garaj ve 162 odalı bir otelden oluşuyor. “Bu projeyi tamamladıktan sonra meslek yaşamıma son vermek istiyorum. ‘Artık yeter’ diyeceğim. Şimdi geldiğim aşamada ne kadar Büyükada’da evim olsun, güneşe karşı şarabımı içip, hatıralarımı yazayım hayalleri kurarsam, o hayallerden işlerden dolayı o kadar uzaklaştığımı fark ettim” diyor Cihan Arın.

EŞLER KONUSUNDA ÇOK ŞANSLIYIM

Cihan Arın üç kez evlendi. Son iki evliliğinde ikişer çocuğu oldu. İlk evliliğini Türkiye’de yaptı. İkinci evliliğini doktor biyolog ve piyanist Laura Kleihaus ile yaptı. Evlilikten Jale Leandra 18 yaşında ve Levent Konstantin 15 yaşında iki çocuğu var. Üçüncü evliğini matematikçi Olga Arın ile yaptı. Bu evlikten de henüz üç yaşında olan Lale Melody ve Melin Sophie adında ikiz kızları oldu. Eşler konusunda çok şanslı olduğunu söyleyen Arın, “Laura Hanım ile ayrıldık ama hala görüşüyoruz. Kimi zaman Melin ve Lale’ye bakıyor. Dört kardeş de birbirini çok seviyor” diyor.

Haberin Devamı

Berlin’de Büyükada hayaliyle yaşıyorum

YÖNETİCİLİK BANA GÖRE DEĞİLDİ, ORTAKLIKTAN AYRILDIM

Aktif siyaseti bırakan Cihan Arın, Berlin Teknik Üniversitesi’nin şehircilik bölümünde doçent olarak ders vermeye başladı. Öğretim üyeliği süresince İngilizce, Almanca ve Türkçe 200’den fazla bilimsel makalesi ve kitabı yayımlandı. Gazetelere şehir planlamayla ilgili yazılar yazdı. Profesör olacakken neden tez yazmaktan vazgeçtiğini şöyle anlattı:
“Duvarların yıkılmasıyla birlikte Berlin’de mimarlık ve şehircilik alanında yapılacak çok iş çıkmıştı. Kendi kendime ‘Üniversitede çok ukalalık yaptın. Yüzlerce makalen var. Bakalım piyasada karşılığın var mı?’ dedim. Profesörlük tezimi tamamlamaktan vazgeçip 1989 yılında üniversiteden ayrıldım. Üç arkadaşla UrbanPlan adlı mimarlık ve şehir planlaması şirketini kurduk. İşler bir anda büyüdü. Adlershof Teknoloji Parkı’nın planlamasını, başkentin Bonn’dan Berlin’e taşınması ön araştırması, Doğu Berlin’deki prefabrik semtlerin gelişim planlamaları gibi daha birçok projeler yaptık. Büro çok
büyüdü, 30-35 kişi çalışmaya başladı. Mimarlık yapmak isterken kendimi sürekli telefon ve bilgisayar başında duran bir yönetici olarak buldum. Bu yüzden 1994’te ortaklıktan ayrıldım. Arin ve Partner adı altında mimarlık büromu kurdum. Sadece tasarım ve geliştirme değil bu kez yeniden binalar yapmaya başladık. Bu arada şirket sayısı arttı. Büroya genç bir ortak aldım ve büronun adı Arin Burda Architekten olarak değiştirdik. Çalışma alanımız da gelişti. Çin’in güneyinde bir yarışma kazanarak iki havaalanının gelişim planlanmasını yaptık. Orada büyük konut projeleri de yapıyoruz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!