Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Eylül 07, 2003 01:36
Osmanlı ve Cumhuriyetin gayrimenkul zengini Merter semtine adını veren Merter ailesinin son kuşak temsilcisi Berke Merter, 6 yıldır plastik sanayicisi olarak ekmek yiyor. Berke Merter, ‘‘Gayrimenkul zenginliğimiz eskide kaldı. Ben sanayici olarak daha mutluyum. Hedefim başarılı bir girişimci olmak’’ dedi.
Tarihiyle ve gayrimenkul zenginliğiyle ünlü Merter ailesinin son kuşak temsilcisi Tahsin Merter'in oğlu Berke Merter, babadan kalma birkaç gayrimenkul ve kendisinin kurduğu
KOBİ ölçekli bir fabrikayla hayatını sürdürüyor.
İstanbul'un fethinden itibaren devlete en üst düzey memur konumunda hizmet veren ataları olduğunu bu nedenle dedesi Ahmet Muhtar Merter'e çok büyük araziler kaldığını belirten Berke Merter, ‘‘Ancak, bu arazilerin büyük kısmı bağış yoluyla bir kısmı da satılarak aileden çıktı. Halen Merter'de ve İstanbul'un başka yerlerinde birkaç gayrimenkulümüz var. Ben de 6 yıldır plastik sektöründe bir imalathaneye sahibim. Gayrimenkul her zaman iyi yatırım ancak, sanayici olarak daha mutluyum’’ dedi. Berke Merter'in İstanbul Beylikdüzü'nde 3.000 metre kare kapalı alanda plastik işleme fabrikası bulunuyor. Yıllık 3500 ton plastik hammadde işleyen fabrikada üretim kapasitesi yeni yatırımlarla artırılıyor.
Ailenin soy kütüğünü çıkarmaya çalıştığını belirten Berke Merter, bu konuda bazı bilimsel çalışmalardan ve araştırmacılardan da istifade ettiğini anlattı. Merter şöyle konuştu: ‘‘Osmanlı döneminde ailemizde Sipahiler, kadılar, ağalar ve son dönemde de Haznedar var. Sipahi sisteminde Sipahilere büyük alanlar verilirdi onlar da savaş zamanları için devlete asker beslerdi. Haznedar dedemiz ise bugünkü Merter'i de içine alan '5.500 dönümlük Hazinedar Çiftliği'nin sahibiymiş. Bütün bu tarihsel düzen içinde ailemize İstanbul'dan Batı Trakya'ya kadar geniş bir bölgede araziler kalmış. Cumhuriyetle birlikte bir bölümü bağışlarla bir kısmı da satış yoluyla elden çıkmış. Halen bizim Merter'de ve Anadolu yakasında bir miktar gayrimenkulumüz daha var. Onları da değerlendirmeye çalışıyoruz.’’
İLK SATIŞ VAKKO'YA
Merter'in tekstil merkesi olmasının da kendiliğinden gerçekleştiğini anlatan Berke Merter, Kurtuluş Savaşı'nda Yunan işgalcilere karşı çete savaşı veren dedesi Ahırköylü (Batı Trakya'da bir köy) Ahmet Muhtar Bey'in arkardaşlarıyla ve Mustafa Kemal
Atatürk'ün isteğiyle Trakya Paşaeli Cemiyeti'nin kurduğunu, Trakya Kongresi'nde de kongre üyesi olduğunu belirtti. Berke Merter, cumhuriyetle birlikte dedesi Ahmet Muhtar Merter'in, Bugün Vakko'nun bulunduğu yerden başlayıp Bahçelievler'in ortalarında biten Haznedar Çiftliği'ni yeni projelerle değerlendirmek istediğini, bazı girişimlerde bulunduğunu anlattı. Ancak, Ahmet Muhtar Merter'in ölümünden sonra aile içinde çıkan sorunlar nedeniyle aile büyük ölçüde dağılmış. Berke Merter dedesini şöyle anlatıyor: ‘‘Dedemiz ilk önce Haznedar Yoğurtları'nı kurmuş. Çünkü çiftlikte büyük bir mandırası da varmış. İki tane akaryakıt istasyonu açmış, bir dönem kireç ocağı işletmiş. Hobisi güreş olduğu, gençliğinde güreş de yaptığı için birkaç kez Kırkpınar ağası olmuş.’’
Merter Spor'u çok seviyorum
Berke Merter, Merter Spor Kulübü Derneği'nin başkanlığını da yapıyor. 1984'tekurulan kulüp, birinci amatör ligde oynuyor ve sadece futbolla da uğraşmıyor. Yüzme, voleybol ve judo takımları da var. Şimdi tenisi de dahil etmek istiyorlar. Derneğin üye sayısı 200'ü buluyor ve 400 civarında aktif sporcuya hizmet veriyor. Berke Merter, ‘‘Ben kişisel olarak da sopara çok ilgi duyuyorum. Mesela kayak ve tracking yaparım. Kulüp başkanlığı çok güzel bir uğraş, kendim için de toplum için de çok faydalı bir sosyal iş olarak görüyorum bu işi’’ diyor.
Haznedar Tuğla'yı Merter'ler kurdu
Merter Ailesi'nde sanayi merakı da eski. Şu anda Yalım Erez'in olan Haznedar Tuğla'yı 1927'de Merter ailesi kurdu. Fabrika yıllarca ek yatırımlarla üretimini sürdürdü. Merter ailesinin bir kızı ile evlenen Tevfik Sağlam Paşa'ya miras kalan fabrika daha sonra Paşa taraından Verem Savaş Derneği'ne bağışlandı. Erez ailesi ise 1951'de bu fabrikayı 300 bin liraya satın aldı.
Merter'in ilk konut projesi ucuza gitti
Berke Merter'in amcası Mehmet Rauf Merter Merter Sitesi projesi ile bölgeyi modern bir kent yapmak istedi. Ancak 1950'lerde oluşan bu fikir 1960'larda Simitaş BLokları ile hayata geçmeye başlar. Bu proje gerçekleşir ve Merter kentleşmeye başlar. Ancak, bu projeden aile para kazanamaz. Çünkü daireler TL bazında çok uzun vadeli satılır. Malum kurlardaki hareketler, enflasyon derken, daire alanlar neredeyse hediye almış gibi olurlar. Ardından Keresteciler Sitesi Projesi gerçekleşir. Ancak keresteciler bu bölgeyi bir türlü sevmez ve nihayetinde 1970'lerde Vakko'nun öncülüğüyle bütün tekstilciler Merter'e akın etmeye başlar. Merter ailesinin tarla halinde sattığı arsalar, tekstilcilerin gelişinden sonra inanılmaz rant yapar. Bir dönem 750 metrekarelik arsalar, 3 milyon dolara kadar alıcı bulur.