Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2001 00:00
BERKE Barajı rezaletini dün bir kez daha yazdım. İşe helikopterle giden 60 metrelik yat sahibi ama ‘‘durumu sıkışık olduğu için’’ vergi ödeyemeyen Cem Uzan adlı yakışıklı çocuk bu akşam televizyona çıkıp yine gözyaşı dökecektir emin olun. Ama gözyaşıyla bu badireyi atlatamaz. Çünkü Berke Barajı'nda Çukurova Elektrik'in küçük ortaklarının dolandırıldığı, soyulduğu kesin. 250-300 milyon dolarlık iş 1 milyar dolara yapılıyor ve Çukurova'nın en az 700 milyon doları Uzanlar tarafından emiliyor. Bu durum benim kadar Sermaye Piyasası Kurulu'nun da dikkatini çekti. Ve SPK, Uzanlar'ı dava etti. SPK, bu barajın maliyetlerinin şişirildiğini ve bu yolla gizli kár aktarımı yapılarak küçük yatırımcıların aldatıldığını düşünerek Berke Barajı inşaatı hakkında 4 Nisan 2001 günü Ankara Nöbetçi Asliye Mahkemesi'nde davayı açmış. Dün beni arayan adını vermeyeceğim bir SPK hukukçusu ‘‘Sayın Altaylı, bu durumu biz de uzun süredir inceliyoruz. Sizinle aynı kanaat bizde de oluştuğu için davayı açtık’’ dedi. SPK'nın açtığı bu davaya Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi bakacak. Davanın dosya numarası 2001/721.Mahkeme Berke Barajı'nın maliyetlerinin şişirilip şişirilmediğinin tespiti için üç kişilik bir bilirkişi görevlendirdi. Bilirkişi Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Mehmet Ünal, inşaat mühendisi Mahmut Küçük ve elektrik mühendisi Sadun Dinçer'den oluşuyor. Bu bilirkişi Berke Barajı inşaatına harcanan 1 milyar doların nereye gittiğini araştıracak. Ve barajın bu kadar para yiyip yemediğini belirleyecek. Aslında bana sorarsanız yıllardır Türkiye'de baraj yaptırtan DSİ'nin de bu konuda uzmanlığına başvurulabilirdi. Belki bir sonraki aşamada bu da olabilir. Sonuçta konu mahkemede. Benim de gözüm bu davanın üzerinde.. Bu arada Çukurova Elektrik'te hissesi olan küçük yatırımcılar da, bu konuyla ilgili olarak kendi davalarını açabilirler. Haberleri olsun. İmar off Shore diye bir banka!ARAYAN çok üst düzey bir SPK yetkilisiydi. ‘‘Bunlar Berke Barajı'nı bitirmezler. Çünkü bütün operasyon oradan yürüyor. Berke biterse hesap kesilecek ve bütün rakamlar ortaya çıkacak. Bu yüzden Berke'yi sürüncemede tutup maliyet hesaplarını net olarak ortaya koymuyorlar. Hal böyle olunca da sağlıklı bir inceleme yapılamıyor’’ dedi. Aynı uzman Berke Barajı dahil olmak üzere Çukurova Elektrik'e sürekli olarak yüksek miktarlarda
kredi veren İmar off Shore Bankası'nın da araştırılması gerektiğini söyledi. ‘‘İmar off Shore üç otuz sermayeli küçük bir banka. Bu küçücük banka neredeyse 1 milyar dolara yakın krediyi bağlı olduğu gruba kullandırıyor. Asıl incelenmesi gereken İmar off Shore'dur.Çukurova Eliktrek'i ve Uzanlar'ı yüksek faizle kredilendirip kár aktarımında aracılık eden bu banka bu parayı nereden buluyor?İmar off Shore'un işlemleri kara para açısından incelenmeli. İmar off Shore'un kullandırdığı bu paranın kaynağı nedir? Bunu sadece Türkiye değil, uluslararası bankacılık çevreleri de öğrenmek istiyor. Ortada çok ciddi kara para kokusu dolaşıyor’’ diyen SPK uzmanına göre, Çukurova Elektrik ile İmar off Shore ilişkisi mutlaka masaya yatırılması gereken bir durum. IMF üçüncü dilimi vermeyecek!IMF'nin parça parça serbest bıraktığı kredi dilimleri Türkiye açısından hayati önem taşıyor. Çünkü hem para geliyor, hem de uluslararası finans kuruluşları ve bankalar IMF'yi izliyorlar. IMF yürürse onlar yürüyor, IMF durursa onlar duruyor. İlk iki dilim IMF kredisi zorla da olsa geldi. Üçüncü dilim ise bana sorarsanız biraz zor gelecek. Hatta ben bu ihtimalin giderek zayıfladığını düşünüyorum. Çünkü son IMF raporunda açık açık ‘‘bir banka’’ya ağustos ayı sonuna kadar süre verildiği ve bu süre içinde bu bankanın yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde bankaya el konulması gerektiği yazılmıştı.Biliyoruz ki, sadece yükümlülüklerini yerine getirmek de yeterli değil. Çünkü geçmişte yükümlülüklerini yerine getirdiği halde, uzun vadede şartlara uymayacağı düşünülen kimi bankalara el konuldu. Bu banka yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi, hiç ama hiç güven telkin etmiyor. Tam aksine sektörün yüz karası olmaya devam ediyor. Bu kez IMF'nin bütün ısrarına rağmen, bu bankaya el konulmuyor. Oysa söz konusu banka Türkiye'nin ‘‘en garip’’ bankalarından biri.Ekonomi yönetimi ne diyorsa, bu banka tam aksi yönde hareket ediyor.Üstelik de geçmiş yıllardan vatandaş gözünde de pek çok ‘‘şaibesi’’ var.Buna rağmen bu ‘‘banka’’ ile ilgili işlem bir türlü yapılmıyor. IMF'den ‘‘Allah gibi korkanlar’’, anlaşılan bu bankanın ‘‘
sahibinden’’ daha fazla korkuyorlar.Vardır elbet bir bildikleri!NE ZAMAN ADAM OLURUZ?En büyük pislik çöpe atılmadan, temizlenmiş sayılmayacağımızı anladığımız zaman.
button