Benzinli mi, dizel mi, elektrikli mi?
Güncelleme Tarihi:
Otomobil alacakların yıllardan bu yana en sık sorduğu sorulardan olan ‘Benzinli mi dizel mi?’ gelişen teknolojiler ile birlikte değişti. Denkleme giren elektrikliler özellikle yakıt maliyeti konusunda benzinli ve dizele göre olumlu yönde ayrışsa da, henüz şarj altyapısının tam olarak oluşturulmaması nedeniyle ‘uzun yola’ çıkacak kullanıcıların akıllarında soru işaretleri oluşmasına neden oluyor. İşte 3 araç tipinin avantajları ve dezavantajları.
Dünya çapında geleceğin teknolojileri olarak konuşulan elektrikli araçlar, artık geleceğin sandığımızdan çok daha yakında olduğunu ortaya koyuyor. Çin, Amerika ve Avrupa’nın elektrikli mobiliteye hızlı adımlarını artık Türkiye pazarı da uzaktan izlemekle kalmıyor. Hafta başında Ototekno sayfasında da yazdığımız gibi birçok global üretici Türkiye pazarına elektrikli modellerini sokmaya başlarken, ZES (Zorlu Energy Solutions) ve Eşarj gibi işletmeler Türkiye çapında hızlı şarj sistemleri ile de altyapının gelişmesinde önemli rol oynuyor. Otomobil alacakların aklında ise önemli bir soru işareti var: “Benzinli mi, dizel mi, hibrit mi, yoksa elektrikli mi daha avantajlı?”
Türkiye’de henüz elektrikli otomobil altyapısı tamamlanmış olmasa da çalışmalar hızla devam ediyor. Biz de benzinli, dizel ve elektrikli araçların birbirlerine olan avantajlarını ve dezavantajlarını araştırdık. İşte sonuçlar:
BENZİNLİ OTOMOBİLLER
AVANTAJLARI
+ Premium sınıflarda ÖTV oranı elektrikli araçlarda daha düşük olsa da kompakt sınıfta elektrikli araçların bu avantajı daha az oluyor.
+ Her ne kadar yakıt tüketimi bakımından elektrikli araçlar ön planda olsa da benzinli araçlara istenilen noktadan yakıt alınabiliyor. Hibrit (benzin+elektrikli) araçlarla bu tüketim düşürülebiliyor.
+ Hızlı yakıt alımı tüketiciye şu an için zamandan tasarruf imkanı sağlıyor. Gelecekte şarj ünitelerinin çoğalması ve teknolojinin gelişmesi elektrikli araçları daha çok ön plana çıkarabilir.
DEZAVANTAJLARI
- Yakıt tüketimi benzinliye göre düşük kalsa da elektrikli araçlar karşılaştırılınca elektrikliler ön plana çıkıyor.
- Benzin fiyatlarının elektriğe göre yüksek olması toplam kullanım maliyetlerini arttırıyor.
- Yıllık bakım maliyetleri karşılaştırılan araçlar arasında daha yüksek kalıyor.
- Emisyon değerleri yüksek (çevreci değil)
DİZEL OTOMOBİLLER
AVANTAJLARI
+ Dizel otomobillerin yakıt tüketimi benzinlilere göre daha düşük.
+ Benzinli ve dizel arasında kalındığında yıllık yapılacak kilometreye göre dizel yakıt tüketimi bakımında ön plana çıkıyor.
+ Dizel otomobiller yakıt ücreti bakımından benzinliye göre daha uygun.
DEZAVANTAJLARI
- Yakıt tüketimi benzinliye göre düşük kalsa da elektrikli araçlar karşılaştırılınca elektrikliler ön plana çıkıyor.
- Araçların satış fiyatı benzinli araçlara göre genelde daha yüksek.
- Yıllık bakım maliyetleri karşılaştırılan araçlar arasında daha yüksek.
- Emisyon değerleri çok yüksek (çevreci değil).
- Motor çalışma gürültüsü çok fazla.
ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLER
AVANTAJLARI
+ Elektrikli otomobiller özellikle premium segmentte benzinli ve dizel araçlara göre ÖTV bakımından daha avantajlı.
+ İçten yanmalı araçlarda ÖTV dilimleri yüzde 45 ile yüzde 220, elektrikli araçlarda bu oran yüzde 3 ile 15 arasında.
+ Bu da daha yüksek fiyatlı otomobillerde elektriklileri ön plana çıkıyor.
+ Bakım ve servis maliyetleri içten yanmalı otomobillere göre çok daha düşük. (bazı markalar servis hizmetini satış fiyatı içerisinde veriyor)
+ Yakıt tüketimi benzinli ve dizel otomobillere çok daha düşük.
+ Ayrıca çevreci olan bu otomobillerin karbon emisyonu sıfır.
+ Batarya garantileri 6 ila 8 yıl arası değişiyor. Hatta süre bitiminde dahi batarya kapasitesinin yüzde 80’ini koruyacağını taahhüt eden markalar var.
+ Motor gürültüsü yok, sessiz çalışıyor.
DEZAVANTAJLARI
- Elektrikli otomobillerin menzilleri ortalama 400-450 km olsa da, henüz gelişmekte olan şarj altaypısı uzun yollarda yetersiz kalabiliyor.
- Her ne kadar benzinli ve dizele göre uygun yakıt maliyeti olsa da hızlı şarj istasyonlarında araçları şarj etmek normal şarja göre daha yüksek fiyatlı.
- Bataryaların cep telefonlarında olduğu gibi bir ömrü var. Bu da belli bir süre sonra batarya değişimine neden olabilir.
- İçten yanmalılarda motor hacmine göre uygulanan Motorlu Taşıtlar Vergisi, elektrikli araçlarda motor gücüne göre hesaplandığı için, güçlü elektrikli araçlar yüksek MTV’ler ile karşı karşıya kalıyor.
‘ÖMRÜNÜ TAMAMLAYAN BATARYALAR ÇÖP OLMUYOR’
Elektriklilerin en önemli karşı argümanlarından bir tanesi de, ‘bataryaların içerisindeki kimyasallar atık olduğu zaman çevreyi kirletebilir’ vurgusu. Yalçın Arsan, “Batarya garantileri 6 ila 8 yıl (100-150bin kilometre) arası değişiyor. Çoğu marka bu süre bitiminde dahi batarya kapasitesinin yüzde 80’ini koruyacağını da taahhüt ediyorlar. Araç bataryalarının ömrünü tamamladığı senaryoları henüz yaygın olarak deneyimlemiş değiliz. Ancak, kapasitesi yüzde 60’dan aşağı düşen bataryaların toplanıp seri bağlanarak hareket kabiliyetinin önemli olmadığı ama jeneratör kullanan (hastaneler, oteller, kamu binaları vb.) bina ve mekânlara enerji sağlaması gibi projeler var. Önümüzdeki 3-5 yıl içinde bu projelerin hayata geçeceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
‘ELEKTRİK GÜÇLENECEK PETROL İHTİYACI SÜRECEK’
Otomotiv sektörü yıllardan bu yana dönüşümün sinyallerini yavaş yavaş veriyor. Avrupa ülkelerinde bazı şehir merkezlerine dizel araçların girişleri yasaklanıyor. Çevrecilik gitgide daha büyük önem taşıyor. Bu noktada ise elektrikli araçlar geleceğin çözümü oluyor. Türkiye’nin Otomobili’nin de elektrikli olarak doğması bunun en büyük göstergelerinden bir tanesi elbette. Ancak halen soru işaretleri güncelliğini koruyor. ‘Elektrikli araçların menzilleri yeterli mi?’, ‘Şarj süreleri daha düşebilir mi?’, ‘Şarj istasyonları yeterli mi?’, ‘Gerçekten içten yanmalılara göre avantajlı mı?’ kafaları kurcalayan tüm sorular elbette sektörün geleceği ve gelişmesi için önemli rol oynuyor. Türkiye’de de özellikle yakın zamanda yapılan açıklamalar TOGG’un bantlardan inmesinden önce şarj altyapısının tamamlanacağını vurgular düzeyde. Tüm bu elektriklenme çağına rağmen içten yanmalı otomobillerin nesli bir anda tükenmeyecek. Yapılan araştırmalar ortaya koyuyor ki; bundan 30 yıl sonrasında elektrikli araçların satış oranı yüzde 50 seviyelerine çıksa dahi, petrol ihtiyacı son bulmayacak. Halen içten yanmalı motorlu araçlar kullanılmaya devam edecek ve karma bir yapı ortaya çıkacak.
‘MALİYETİ 700 EURO’
E-Garaj Yönetim Kurulu Üyesi Yalçın Arsan’a da bakım maliyetlerini sorduk. Arsan, şunları söyledi: “Satışını gerçekleştirdiğimiz Tesla araçlar için Türkiye şartlarına uygun şekilde yılda 1 defa ya da 20 bin kilometrede bir bakım yapıyoruz. Tipik bir periyodik bakım parça dahil 700 Euro civarında. Batarya yapısı gereği 30–40 arası modülden oluşuyor. Herhangi bir arıza durumunda modülün markasına göre fiyat değişiyor ancak ortalama 750–1250 Euro arası değişen bir maliyete bakıyor.”