Ardıç AYTALAR
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2007 00:00
Başbakan Tayyip Erdoğan, dün Kızılay’ın toplantısında İstanbul’daki trafik sorununa çözüm olarak, araç sayısını 2.5 milyondan 2 milyona indirip, dondurma formülünü ortaya attı. Erdoğan, "Bundan dolayı beni tefe koyacaklar ama İstanbul’a 2 milyondan fazla araç girmesin. İstanbul’u seviyorsak, bunu yapmalıyız" dedi.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, İstanbul’da 2.5 milyon olan araç sayısının 2 milyona indirilmesini ve plaka sayısının bu rakama sabitlenmesini önerdi. Erdoğan, 1995’te, belediye başkanlığı döneminde söylediği "İstanbul’a vize uygulaması"nı da yineledi. Erdoğan, dün Kızılay’ın "Afet Zararlarını Azaltma ve Toplumu Harekete Geçirme Projesi"ni başlattı. Erdoğan, 1995’te "İstanbul’a girene vize uygulanmalı" dediğinde herkesin onu topa tuttuğunu hatırlatarak, "Aynı şeyi yine söylüyorum.
Hükümetin tek başına yapacağı birşey değil, toplum olarak hep beraber yapmamız gereken birşeydir" dedi. Erdoğan şunları söyledi:
BENİ TEFE KOYACAKLAR: Bundan dolayı da tefe koyacaklar, bundan dolayı da beni oy kaybına uğratmak isteyenler olacak. Ama İstanbul için bunu söylemek durumundayım. İstanbul’a hergün 600-700 tane yeni araç giriyor. Ben diyorum ki İstanbul için belki de plaka sayısını belirleyerek dondurmamız lazım. Yani İstanbul’a plaka sayısınca araç girsin. Şu anda ne kadar plaka var İstanbul’da. İki buçuk milyon. Bu fazla. Bunu 2 milyona indireceğiz. Eğer ulaşım altyapınız 2 milyona müsaitse 2 milyon. Daha azsa daha az. Bundan sonra yeni ilave bir araç İstanbul’a giremeyecek. Ulaşım altyapısı güçlendikçe, şehir bunun tedbirlerini aldıkça bu sayı artar. Aksi takdirde sen plakası olandan plaka alacaksın. Ya da plaka sahibi aracını yenileyecekse arabasını farklı illerde satışa çıkaracak. Bunu İstanbul için yapmak zorundayız. Eğer İstanbul’u seviyorsak, eğer Türkiye’yi seviyorsak bizim buna ihtiyacımız var.
TOTALİTER REJİM OLSA KOLAY: Bugün Londra, Tokyo bunun değişik uygulamalarını yapıyor. Şu anda bizim de buna ihtiyacımız var. Bunun altyapısını, medya oluşturacak, sivil toplum kuruluşları oluşturacak, hep beraber oluşturacağız. Benim halkım buna inanacak ki biz bunu adımını atalım. Ben buna cebir uygulaması yapamam. Otoriter ve totaliter bir rejimde değiliz. Öyle olsa iş o zaman kolay yaklaşım tarzı farklıdır.
BİR SAATTE YARGI KARARI: Şehrin en önemli noktasında kaçak bina var. Hani ülkemizde kuvvetler ayrılığı prensibi var ya bu ülkede kuvvetler ayrılığı perensibinden desteklenerek yapılmış binalar var. Bunlar oradan güç alarak bu adımları atmıştır. Ve ben belediye başkanlığım döneminde böyle bir binayı yıkmaya gittiğimde karşıma hemen 1 saatte yargı kararını getirdiler. Ama herkes biliyordu ki bu bina kaçak. Bunu bildikleri halde medya bunu köşelerinde yazdığı halde bu bina orda kalmıştır.
Erdoğan’ın İstanbul için önerdiği ’plaka’ formülüİstanbul’daki araç sayısını 2.5 milyondan 2 milyona indirip, plakayı donduralım.
Yeni araç almak isteyen, önce plakasını başkasından bulup alsın.Aracını yenilemek isteyen, eskisini başka kentlerimize satsın.
İstanbul’un altyapısı düzeldikçe, araç sayısı kademeli artırılsın.Plaka fiyatlarını yükseltmeye yararOTOMOTİV Sanayicileri Derneği (OSD) Genel Sekreteri Ercan Tezer, böyle bir uygulamanın
trafik sıkışıklığına sadece kısmi bir çözüm sağlayabileceğini belirterek, "İstanbul kuruluşu itibariyle Gebze’den, Büyükçekmece’ye kadar uzun bir şehirdir. Böyle kısıtlamalar zorluklar getirir" dedi. Bunun dışında sektörde bir miktar talep daralmasına da neden olabileceğini de söyleyen Tezer, şunları söyledi: "Dünyada bazı kentlerde de trafikte kısıtlayıcı tedbirler var ancak o uygulamalar genellikle belli merkezlere araçla girişi özendirmeyen ya da masraflı hale getiren uygulamalardır. Plakaya sınırlama genellikle plakaların değerini artırır. Çünkü bir araç hurdaya çıkmadıkça plaka imkanı da olmaz."
Dünyada böyle uygulama yokturİTHAL Otomobilciler Türkiye Mümessilleri Derneği Başkanı Yüksel Mermer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediğinin muhtemelen yanlış anlaşılmış olabileceğini belirterek, "Çünkü dünyada böyle bir uygulama yoktur. Böyle bir yola başvuracaklarına trafiği daha akılcı çalışmalarla düzeltseler daha iyi olur" dedi. Türkiye’de halen kişi başına düşen otomobil sayısının Avrupa ve ABD gibi gelişmiş ülkelere göre çok düşük olduğunu kaydeden Mermer şöyle konuştu: "İstanbul’un trafiğinde bilgisizlik ve yönetim hatası var. Bir Barbaros Bulvarı’ndan aşağı inerken neredeyse onlarca ışık, giriş çıkış var. Yollar böyle olursa trafik de çözülmez."