Ben babayım, sosyal güvenlik faturasını çocuklara ödetmem

Güncelleme Tarihi:

Ben babayım, sosyal güvenlik faturasını çocuklara ödetmem
Oluşturulma Tarihi: Kasım 02, 2005 00:00

Ekonomik Sosyal Konsey’de konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘Bundan 20-30 yıl sonra alınması gereken önlemler bugünkü reformlarla almakta olduğumuz önlemlerden belki çok daha ağır olacaktır. Mevcut sosyal güvenlik sisteminin ağırlaşan sorunlarının bedelini tamamen gelecek nesillere, kendi çocuklarımıza ödetmeyi hükümet olarak, bir baba olarak asla kabul etmiyoruz’ dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sosyal güvenlik sisteminin çok çeşitli yapısal sorunları olduğunu ifade ederek, ‘Sistemin giderek büyüyen açıkları önlem alınmadığı takdirde gelecek on yıllarımızı ipotek altına alacak boyuttadır’ dedi. Ekonomik ve Sosyal Konsey (ESK), Erdoğan başkanlığında toplandı. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

YAPISAL SORUNLARI VAR:

Sosyal güvenlik sistemimizin çok çeşitli yapısal sorunları mevcut. Her şeyden önce farklı standartlara göre işleyen karmaşık sistemimiz var. Ülkemizde beş farklı sigorta rejimi bulunmaktadır. Sosyal güvenlik sisteminin diğer bir önemli sorunu da sistemde gelirlerin giderleri karşılayamaması durumudur. Sistemin aktüeryal dengelerinin bozulmasından dolayı sosyal güvenlik kuruluşlarına her yıl bütçeden büyük miktarlarda transferler yapılmaktadır. SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’a bütçeden yapılan transferler toplamının gayri safi milli hasılaya oranı yüzde 4.5 olarak gerçekleşmiştir. Bu durum finansman açısından sürdürülemez bir yapıya işaret etmektedir. Sistemin giderek büyüyen açıkları önlem alınmadığı takdirde gelecek on yıllarımızı ipotek altına alacak boyuttadır.

BABA OLARAK KABUL ETMİYORUZ:

Bundan 20-30 yıl sonra alınması gereken önlemlerse sizi temin ederim ki bu reformlarla almakta olduğumuz önlemlerden belki çok daha ağır olacaktır. Mevcut sistemin giderek ağırlaşan sorunlarının bedelini tamamen gelecek nesillere, kendi çocuklarımıza ödetmeyi hükümet olarak, bir baba olarak asla kabul etmiyoruz.

TEK ÇATI ALTINDA:

Amacımız, tek çatı altında toplanmış norm ve standart birliği sağlanmış ve mali dengesi sağlam bir sosyal güvenlik sistemi oluşturmaktır. Buna ek olarak sosyal yardım sisteminin yoksulluğu önleyecek ve etkilerini en aza indirecek şekilde yeniden yapılandırılmasını sağlamaktır. Hazırlanan reform taslağının dört ana bileşeni mevcuttur. Bunlar emeklilik genel sağlık sigortası sosyal yardımlar ve primsiz ödemelerle yeni kurumsal yapı olarak sıralanmaktadır. Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu tasarısının hazırlanıp TBMM’ne sevk edildiğini söyledi.

Sosyal Güvenlik Reformu’nda neler var

Emekli olmak için prim ödeme gün sayısı 7 binden 9 bine çıkacak.

Emeklilik yaşı 2007’den itibaren kademeli olarak artacak. Buna göre emeklilik yaşı 2075’te 68 olacak.

Aylık bağlama oranları 2015’e kadar yüzde 2.5, 2016’dan sonra ise yüzde 2 olacak. Yeni sistemden SSK ve Bağ-Kur’lular etkilenmezken, Emekli Sandığı’na bağlı memurların emekli aylıkları düşebilecek.

Prim oranı yüzde 20 olacak. Bunun yüzde 9’u sigortalıdan, yüzde 11’i işverenden alınacak. Devlet sisteme ayrıca yüzde 5 oranında katkı yapacak.

Her vatandaşın sağlık sigortası olacak. Genel sağlık sigortası için prim oranı yüzde 12.5 olacak. Yüzde 5’ini sigortalı, yüzde 7.5’ini işveren verecek.

Ayakta tedavide doktor ve diş hekimi muayenesi için 2 YTL, ilaçlar ile protez gibi iyileştirme araç gereçler için ise yüzde 10-20 oranlarında katılım payı ödenecek.

Gençken ben de IMF’ye karşıydım sorumluluk alınca fikrim değişti

BAŞBAKAN
Tayyip Erdoğan’dan Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) gerçekleşmesi bastırdığı Sosyal Güvenlik Reformu’nu eleştiren işçi konfederasyonu başkanlarına, ‘IMF’ye laf ediyorsunuz. Ben de gençlik yıllarımda IMF’ye atıp tutardım. Ancak, devlette sorumluluk üstlenince, işin öyle olmadığını, o kadar basit olmadığını görüyorsunuz. Dünyaya akredite olmak istiyorsanız, dünyanın akredite olmuş kurumlarına da akredite olmanız gerekiyor’ dedi. Dört saat süren Ekonomik ve Sosyal Konsey’de (ESK), ‘Sosyal Güvenlik Reformu’ tek gündem maddesi olarak ele alındı. Konsey üyesi bakanlar ve bürokratlar ile Türk-İş, DİSK, TİSK, TOBB gibi ilgili sivil toplum örgütlerinin katıldığı toplantıda, Reformun, Bütçe Yasası’nın ardından aralık sonuna doğru TBMM’de görüşülmeye başlanması benimsendi. Tasarı, Ocak 2006 sonuna kadar da yasalaştırılmaya çalışılacak. Türk-İş Başkanı Salih Kılıç ile DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, IMF politikalarından yakındı. İki başkan, işçilerin ve çalışanların ihtiyaçlarını değil, IMF’nin taleplerini karşıladığını dile getirdiler. Ayrıca, tasarının, çalışanların kazanılmış haklarını da önemli ölçüde geri götürdüğünü öne sürdüler. Bu eleştirileri yanıtlayan Erdoğan, sloganlarla konuşmanın yararsız olduğunu belirtti. Erdoğan, işçi liderlerinin dile getirdiği ‘Kazanılmış Haklar’ konusunda, ‘Geçmişin yanlışı, müktesep hak olarak kabul edilemez. Bunun bedelini toplumca ödüyoruz. Yanlışın müktesep hakkı olmaz’ dedi.

Gelecek 70 yılın sistemi ‘yap-boz tahtası’ olmasın

TİSK
Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, şunları söyledi: ‘45 yıldır işçi-işveren üzerine düşen görevi yaptı. Şimdi gelecek 70 yılın sistemini kuruyoruz. Sistem yap-boz tahtası olmamalı. Reformu destekliyoruz, ama detaylarda sorun var. Sürekli artan primlerin AB ortalamasına çekilmesini, böylece istihdamın önünün açılmasını istiyoruz’ dedi.

TÜSİAD: Bu yasa bir an önce çıkmalı

TÜSİAD
Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Arzuhan Yalçındağ, TÜSİAD olarak sosyal güvenlikle ilgili bir rapor hazırladıklarını hatırlatarak, şunları söyledi: ‘Tasarının olumlu tarafları var ama daha köklü bir reform yapılabilir miydi, evet yapılabilirdi. Özellikle emeklilik konusunda 3 ayaklı bir emeklilik sistemi önerisinde bulunmuştuk. Finansal piyasalara derinlik getirebilecek bir süreç olabilirdi. Bizim bu yaklaşımımıza karşılık hükümet, şimdilik öyle bir yaklaşım içinde değil. Ancak, şimdiki tasarının da biran önce yasalaşması, çıkması yararlı olacaktır.’

‘Schröder, sosyal güvenlik yüzünden yenildi’ tartışması

ESK
toplantısı, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in seçim yenilgisine ilişkin ilginç bir tartışmaya sahne oldu. Kamusen Başkanı Bican Akyıldız, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, Schröder’in seçim yenilgisinin de sosyal güvenlik reformuna yönelik tepkiden kaynaklandığını anımsattı. Akyıldız’ın, hükümetin bu konudaki reform paketinin Türkiye’de de memur ve işçi kesiminin tepkisini çektiğine dikkat çekmesi üzerine, Erdoğan, ‘Sen vakit geçirmeden bir an önce siyasete gir’ diye karşılık verdi. Akyıldız’ın, ‘Partinizde yer var mı, varsa geleyim’ sözlerine de Erdoğan, ‘Siz ve sizin gibi düşünen önyargılılara yer yok’ diye yanıt verdi. Erdoğan, sosyal güvenlik reformuna yönelik tepkilere de, ‘Sizin de bizim de oturduğumuz koltuklar emanettir. Bugün alacağımız riskler geleceğimizin teminatıdır. Ben bunun için risk almak mecburiyetindeyim. İktidara yüzde 34 ile geldim ama herkese hizmet etmek zorundayım’ diye karşılık verdi. Erdoğan, emek platformunun reform paketi için hazırladığı 29 maddelik değişiklik önerisine ilişkin de, ‘Bu önerilerin 9 maddesini hemen kabul edebilirim, 8 maddesini tartıştıktan sonra revize ederek kabul edebiliriz, ama diğerlerini kabul edemem’ dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!