Belçika'daki grevler hayatı durdurdu

Genel bir grev olmasa da, demiryolları ve toplu taşıma sektörünün de iş bırakması nedeniyle ülkede hayat büyük ölçüde durdu.

Hem Hıristiyan Sendikalar Konfederasyonu (ACV) hem de Sosyalist Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (ACOD) greve destek veriyor.

Eğitim, kültür ve toplu taşıma alanında faaliyet gösteren sendikalar, personel eksikliği, alt yapı sorunu ve sosyal olanakların iyileştirilmesini istiyor.

Toplu taşımadaki grev nedeniyle Avrupa Birliği'nin (AB) merkezi Brüksel'de tüneller kapatıldı.

Ayrıca eğitim sektörünün greve katılması nedeniyle okullar ve bazı kreşler de kapalı.

Belçika'da hapishane gardiyanları da bir aydan bu yana grevdeydi. Demiryolları çalışanları ise Pazartesi günü 22 saatlik uyarı grevine başladı.

'YETTİ ARTIK!'

ACV sendikasından Jos van der Hoeven, "Önce daha uzun çalışma süresi, ardından düşük emeklilik ücreti şimdi de kariyer molasının kaldırılması... Yetti artık" diyor.

Demiryolu çalışanları ise hükümetin yıllık izinleri azaltma girişimine karşı çıkıyor.

Demiryollarında iç hatlardaki bir çok seferin yanı sıra, Hollanda, Almanya, Fransa ve Lüksemburg'a giden uluslararası tren seferleri de yapılamıyor.

Hükümet, demiryolları ile ilgili yıllık izinleri azaltma planından vazgeçmezse grevin uzayacağı mesajını veriyorlar.

Öngörülen düzenleme kapsamında demiryolu çalışanlarının 14 gün olan yıllık izinlerinin 1 ya da 2 gün azaltılması söz konusu.

GARDİYANLARIN GREVİ KISMEN SONLANDI

Gardiyanlar ise, sosyal haklar ve personel giderlerindeki tasarrufu protesto etmek için 5 haftadan bu yana grevde.

Cezaevlerinde grev nedeniyle açık görüş yapılamaması, yemek ve banyo ihtiyacının karşılanmaması sonucu bazı cezaevlerinde mahkumlar isyan başlatmıştı.

Flaman kesimindeki sendikalar ile Fransız bölgesinden bir sendika Pazartesi günü Adalet Bakanlığı ile anlaşamaya vardı.

Ancak bu grevin bittiği anlamına gelmiyor. Fransızca konuşulan kesimdeki gardiyanlar geri adım atmıyor. Sendika, Salı gününden itibaren grev ödeneğini keseceğini duyurdu.

Buna rağmen gardiyanlar direnişte kararlı.

Sosyalist sendika ACOD'un Başkanı Chris Reiner, bütün sektörlerin kendisi için önemli olduğunu belirterek, hükümetten bütün kesimlerin sesine kulak vermesini istiyor.

Son dönemdeki gösterilerde sıkça öne çıkan anarşist gruplar ise, hükümete karşı daha sert bir üslup kullanılmasından yana.

'DEMİRYOLLARINI SABOTE ETME' ÖNERİSİ

Anarşistler adına sosyal medya üzerinden bir açıklama yapam Peter Terryn, "demiryollarını sabote etme" önerisinde bulundu. Terryn, hükümet düşene kadar eylemlerin sürdürülmesini istedi.

Sendikalarsa bu tür açıklama ve eylemlerden rahatsız. Sabotajın yasa dışı bir eylem olduğunu anımsatarak, "haklıyken haksız konuma düşülmemesi" uyarısında bulunuyorlar.

Hükümet ortağı Yeni Flaman İttifakı (N - VA) lideri Bart de Wever ise sendikaların tepkisini anlayışla karşıladığını açıkladı.

Belçikalı lider, "Kısıtlama hiç bir zaman hoş değil ama gerçekçi olmak gerekirse, kısıtlamaya gitmekten başka bir seçenek de yok" dedi.

Hükümet kaynaklarına göre, memurların özel sektörden az maaş aldığı iddiası ise doğru değil. İş yükü ve emeklilik konusundaki talepler ise abartılı.