Güncelleme Tarihi:
Tasarruf Mevduatı Sigota Fonu'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Bankacılık Kanunu'nun 16 Maddesi'ne dayanılarak İmar Bankası fona devredildi.
Resmi Gazete'nin bugünkü mükerrer sayısında yayımlanan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK), kararına göre de İmar Bankası'nın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırıldı.
Uzan Grubu hükümeti suçladı | ||
Uzan Grubu imzasıyla yapılan açıklamada, Gruba ait ÇEAŞ ve Kepez'in yanı sıra yıllık 1.2 katrilyon lirayı bulan gelirleri ile Türkiye İmar Bankası ve Uzan Grubu'nun finanse ettiği 1 milyar dolarlık yatırımı içeren Berke Barajı, 11 hidrolektrik barajı ve 65 bini aşkın tapudan oluşan dağıtım şebekesine el konulmasının kamuoyuna yarattığı olumsuz etkinin, aynı gruba ait Türkiye İmar Bankası'nda mevduatı bulunan 10 binlerce kişiyi paniğe sevk ettiği kaydedildi. Mevduat sahiplerinin birbirleri ile yarışırcasına bankadaki mevduatlarını geri çekme eylemine giriştiği belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: ''Nitekim ÇEAŞ ve Kepez'in işgalinden bu yana geçen kısa sürede bankadan çekilen mevduat yüzlerce trilyon lirayı aşmıştır. Mevduat çekilmesinin aynı hızla devam etmesi, bankanın mevduatını oluşturan milyarlarca doları bir anda geri ödemesini imkansız kılmıştır. Zaten dünya bankacılık sistemi bu esas üzerine kurulu olmadığından Türkiye'de ve dünyada tüm mevduatını bir anda geri ödeyebilecek herhangi bir banka mevcut değildir. İşte Türkiye İmar Bankası yetkilileri bu gelişmeler ışığında BDDK'ya yazı ile resmen başvurarak ÇEAŞ ve Kepez'in gelirlerine el koymanın aslında bankaya borçlu durumda olan bu şirketlerden dolayı bankanın gelirlerine el koymak demek olduğunu ve bu nedenle de işgale hemen son verilmesi için hükümet nezdinde teşebbüse geçilmesini ve Merkez Bankası'ndaki munzam karşılıklarının serbest bırakılmasını istemiştir. Ancak BDDK, müracaatımızla ilgili bir çözüm getirememiştir. Buna mukabil Türkiye İmar Bankası'nın TMSF'ye alınmasına karar vermiştir. Bu işlem sonucunda bütün Türkiye İmar Bankası mudilerinin mevduatları tamamen devlet güvencesi altındadır.'' |
BDDK 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrasına dayanarak verdiği  kararında şu ifadelere yer verildi:
''Yapılan değerlendirme sonucunda, yükümlülüklerini vadesinde yerine getirmeyen, alınması istenilen tedbirleri almayan, faaliyetin devamı mevduat sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz eden Türkiye İmar Bankası T.A.Ş'nin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasına 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 14. maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmü uyarınca karar verilmiştir.''
BDDK: "TASARRUF MEVDUATININ TAMAMI ÖDENECEK"
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), İmar Bankası nezdindeki tasarruf mevduatının tamamının ödeneceğini, vatandaşların endişe etmelerini gerektirir bir hususun bulunmadığını bildirdi.
Bankalar Kanunu'nun 16'ıncı maddesinin 1 numaralı fıkrası gereği anılan bankanın yönetim ve denetiminin TMSF'na intikal ettiği kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:
   Â
"3 Temmuz 2003 tarihinden itibaren, Türkiye'de faaliyet gösteren ve mevduat kabulüne yetkili bulunan tüm bankaların, yurt içi şubelerinde gerçek kişiler tarafından açılmış olan Türk Lirası cinsinden tasarruf mevduatı ile tasarruf mevduatı niteliğini haiz altın depo ve döviz tevdiat hesaplarının anapara ve faiz tutarları toplamının tamamı sigorta kapsamındadır.
Diğer yandan 5 Temmuz 2004 tarihinden itibaren mevduat sigortası kapsamı, 50 milyar lira olarak uygulanacaktır. Bu çerçevede, İmar Bankası mezdindeki tasarruf mevduatının tamamı ödencektir.''
Hükümetin 6 Aralık 2000 tarihinde tasarruf sahiplerinin ve diğer kreditörlerin Türkiye'deki mevduat bankalarından olan alacaklarına ilişkin geçici tam bir garanti duyurusu kapsamında, BDDK'nın garantinin işlerliği ile ilgili olarak 15 Ocak 2001 tarihinde aldığı Kararın da, 5 Temmuz 2004'ten itibaren kaldırılmasına karar verildiği belirtilen açıklamada, daha sonra şu görüşlere yer verildi:
''Bu kapsamda ülkemizdeki mevduat sigortası uygulaması, belirtilen tarihten itibaren Avrupa Birliği standartları ile tam uyumlu hale gelmiş olacaktır.
  Â
Bu bakımdan, faaliyet izni kaldırılmış olan İmar Bankası ile halen faaliyette bulunan diğer bankalar nezdinde mevduatı bulunan vatandaşların endişe etmelerini ve zararlarına yolaçabilecek işlemlere başvurmalarını gerektirir bir husus bulunmamaktadır.''
BANKALAR KANUNU'NUN 14. MADDESÄ°NÄ°N 3. FIKRASI
İmar Bankası'nın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasına gerekçe oluşturan Bankalar Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrası, istenen tedbirlerin kısmen ya da tamamen alınmadığı, yükümlülüklerin vadesinde yerine getirilmediği durumlarda, bankanın Fon'a devredilmesi ya da bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasına imkan tanıyor.
İmar Bankası'na ayrıca uygulanan Bankalar Kanunu'nun 16. maddesinin 1. fıkrası ise ''bir bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılması'' halinde, yönetim ve denetiminin Fon'a geçmesini hükme bağlıyor.
Edinilen bilgiye göre, Bankalar Kanunu'nun ''Denetlemeler sonucu alınacak tedbirler'' başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasına göre, BDDK,bir bankanın;
Â
a) Bu maddenin (2) numaralı fıkrası kapsamında alınması istenen tedbirleri kısmen ya da tamamen almadığını, bu tedbirlerin kısmen veya tamamen alınmış olmasına rağmen mali bünyesinin güçlendirilmesine imkan bulunmadığını ya da mali bünyesinin bu tedbirler alınsa dahi güçlendirilemeyecek derecede zayıflamış olduğunu,
  Â
b) Yükümlülüklerini vadesinde yerine getiremediğini,
c) Bu madde hükümlerinin uygulanmasında Kurulca belirlenecek değerleme esasları çerçevesinde yükümlülüklerinin toplam değerinin varlıklarının toplam değerini aştığını,
d) Faaliyetine devamının mevduat sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arzettiğini,
İZNİN KALDIRILMASININ SONUÇLARI
Â
Bankalar Kanunu'nun, ''Bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasının sonuçları'' başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrası ise ''bir bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılması halinde, yönetim ve denetimi Fon'a intikal eder'' hükmünü içeriyor.