BDDK: Faizine sınır gelmesin ama köye kadar gidip kart dağıtmayın

Güncelleme Tarihi:

BDDK: Faizine sınır gelmesin ama köye kadar gidip kart dağıtmayın
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 29, 2008 00:005dk okuma

Kredi kartı faizlerini ’piyasaya bırakmaktan’ yana olan BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, böyle bir sınırın başka sorunlar doğurabileceğini belirtti.

Bilgin, bankacıları da "Köylere kadar gidip kredi kartı veriyorsunuz’ sözleriyle eleştirdi.

BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, Meclis’e sunulan "kredi kartı faizlerine üst sınır getirilmesi" teklifine, "Çıkardığımız kanun dört dörtlük uygulansın, piyasa işleyişine müdahale başka sorunlar getirir" dedi. Ancak Bilgin, bankaları "kart pazarlama" konusunda uyardı. Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen "Yurtdışı Finansal Piyasalardaki Gelişmeler Işığında Türk Bankacılık Sektörü: Eğilim ve Riskler" konulu konferansta katılan Bilgin, hem konuşmasıyla hem de gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlarla, sektöre önemli mesajlar gönderdi.

Bilgin, "Kredi kartı faizlerine üst sınır getirilmesi" teklifini şöyle değerlendirdi: "Takdir yüce Meclis’in ama şahsen BDDK Başkanı olarak sınırlamaların çok uygun olmadığını düşünüyorum. Piyasanın işleyişine bir müdahale kredi kartı sorununu daha da büyütebilir veya bankacılarımızın faiz değil de başka bir şey üzerinden kredi kartı masraflarını artırmalarına yol açabilir. Bu da bizim kayıtdışılıkla mücadelede önemli bir araç olarak gördüğümüz kredi kartını menfi etkiler. Buradaki sorunların bankalarla tüketici arasındaki diyalogla çözülmesinin daha anlamlı olduğunu düşünmekteyim. Mevcut kanunda bu hususta bazı hükümlerimiz var. Kanun bütün çerçevesiyle dört dörtlük uygulanırsa, kredi kartlarındaki birçok sorun çözülebilir."

Köylere kadar gidiliyor

Bankaların kredi kartı pazarlamasında da agresif bur tutum izlediklerinden yakınan Tevfik Bilgin, bu konudaki gözlemlerini şöyle aktardı: "Köylere kadar gidip kart pazarlanıyor, düzenli bir geliri olmayan kişilere kart veriliyor. Banka çalışanlarına bir kota konuyor, onlar da bu kotaları doldurmak için kendi akrabalarından başlayıp, tüm çevresine kart veriyor. Bu banka için de çalışanları için de iyi bir durum değil. Şirketle, banka maaşlar konusunda anlaşma yapılıyor, çalışanlar kart talebinde bulunmadan kart veriliyor. Bu kartları iptal ettirmek de ayrı bir konu, çok uğraştırıyorlar. Talep olmadan kart verilmesi kanuna aykırı, bu konuda şikayeti olan BDDK’ya başvursun."

Banka reklamları hep harcamaya yönelik

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, bankalara bir uyarı da reklamlar konusunda yaptı. Mevduatın giderek değerli bir hale geldiğini, bunun da faizlerine yansıdığına dikkat çeken Bilgin, şunları söyledi: "Türk bankacılık sektörünün büyümesi için tasarruf eğiliminin büyümesi lazım. Türkiye’de tasarruf eğilimi düşük ama bankalar da bunu destekliyor. Reklamlar hep tüketime yönelik. Krediler belli bir hızla artarken, mevduat aynı hızla artmıyor. Bankacılarımıza da bu anlamda sorumluluk düşüyor."

Kárlar eskisi gibi olmayabilir

TEVFİK Bilgin, mart sonu itibarıyla 3.7 milyar YTL kár eden bankacılık sektöründe, kredi riskinden dolayı önümüzdeki dönemde kárlılıkta problem yaşanabileceğini ve kárların aynı şekilde artamayabileceğini söyledi. Bilgin, "Hızlı ve kontrolsüz büyüyen bankaların kredilerinin takip oranının artması muhtemeldir" dedi.

Kart faizleri adil formülle belirleniyor

GARANTİ Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, kredi kartlarınına faiz sınırlarıması getirilmek istenmesini şöyle değerlendirdi: "Konuya ilişkin yasa geçmiş yıllarda çıkarıldı ve faiz tavanı Merkez Bankası tarafından bilimsel bir formülle belirleniyor. Bu formülün adil olduğunu düşünüyorum. Hakikaten bir şey yaparken dikkat etmek lazım. Bu tür sonuçlarına bakmak lazım. Ekonomiye toplu bakmak lazım. Türkiye ekonomisinin daralmaya başladığı bir ortamda bazı kararların dikkatli alınması gerekli. Bankacılık sektörü olarak biz, kárlılık olarak bunun altından kalkarız. Bizim her zaman B planımız hazırdır. Burada dikkat edilmesi gereken konu, makro dengelere nasıl etkisi olacaktır?"

Otoriteler karar almakta zorlanıyor

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, TÜSİAD’ın düzenlediği konferansın açılış konuşmasını yaparken, ağırlıklı olarak global krizin etkilerini değerlendirdi. Ekren, şu tespitlerde bulundu: "Sorun dikkate alındığında, sadece düzenleme ve denetim değil, hem kurumların kendi içinde hem de ekonomi yönetimiyle olan yönetişim kalitesinin artırılması kaçınılmaz.. Bazı parasal büyüklükler gelişmiş ekonomilerde artık yeteri kadar açık ve şeffaf şekilde izlenmediği gözden kaçırılmamalı. Ulusal otoritelerin gelişmiş ya da gelişmekte olan otoritelerin küresel türbülansın ortaya çıkarttığı dezenflasyon ve enflasyon açmazıyla karşı karşıya kalması operasyonlarında ileriki dönemlerde alınacak kararları adeta zorlamakta."

İyi ki sağlam bir bankacılık sektörü var

BANKALAR Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin, içerde ve dışarda değişen dengelere dikkat çekti. Geçen yıla kadar avantaj olarak görülen siyasi istikrar, büyüme, güçlü sermaye akışı, IMF programı, hızlı özelleştirme, düşük enflasyon gibi pekçok konuda belirsizlik yaşandığına dikkat çeken Keskin, "İyi ki geçmişye göre daha güçlü bir bankacılık sektörü var" dedi.

Son dönemde ikrazatçı reklamları da arttı

SON günlerde gazetelerde ikrazatçı (yasal tefeci) reklamlarının arttığına dikkat çeken Tevfik Bilgin, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu alışkın olunan bir konu değil. Demek ki bazı firmalar, bazı banka müşterileri veya olmayan başka müşteriler, ikrazatçılara yönelmiş durumda. Bankalarla çalışamıyorlar. Veya şu yorum da yapılabilir; birilerinin elinde likidite var. Bu likidite başka türlü pazarlanıyor."

Maaş promosyonuyla kendinizi yaralayacak yarışa girmeyin

BANKALARIN pazar payını artırmak için mevduatta yarıştıklarına dikkat çeken Tevfik Bilgin, "Bankalar mevduat yarışını 3, 6, 9 ve on 12’nci ay sonlarında bilançoları büyütmek için hızlandırıyor. Son dönemde, özellikle bazı maaş ödemelerini kapmak için promosyon adı altında birtakım ödemeler yapıldığı, bunun bazen maaşın 1-1.5 katını bulabildiğini görmekteyiz. Bunları mevduat yarışı olarak algıladığımızı bankalara zarar verdiği kadar, bu fonu toplayıp reel sektöre aktardığı için, reel sektöre de zarar verdiğini düşünmekteyiz. Buna ilişkin bir çalışma yapıyoruz. Bunun sonuçlarını yakında sektör ile paylaşacağız" dedi. Bilgin, bu konuya ilişkin sorularımıza, "Bankaları uyaracağız, yaptıkları illegal değil ama kendilerine zarar veriyorlar. BDDK olarak tutumlarından rahatsızız. Bazı kuruluşların maaş ödemelerini alabilmek için, pazardan pay kapabilmek için kár marjlarını yok ediyorlar" yanıtı verdi. Oyakbank’ın ING’ye satışından sonra askeri personelin maaşı için yapılan ihaleleri de kast edip etmediğine ilişkin sorumuzu ise Bilgin, "Ben kurum adı vermek istemiyorum, ama sektörde böyle bir tutum izliyoruz. Bankacılık sektörü kendi kendini yaralıyor" diye yanıtladı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!