Baz istasyonunda yatak odası savaşı

Güncelleme Tarihi:

Baz istasyonunda yatak odası savaşı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2009 00:00

Ankara’da bir apartmana yerleştirilen baz istasyonu mahkemelik oldu. Baz istasyonunun sahibi şirket de çözüm olarak aynı sitede daire kiralayıp, baz istasyonunu yatak odasına yerleştirdi.

Haberin Devamı

ANKARA’nın Dikmen semtindeki bir sitenin sakinleri, yanıbaşlarındaki binanın çatısına kurulan baz istasyonlarının kaldırılması için avukatları Özge Çakmak aracılığı dava açtı. Ankara 19’uncu Asliye Hukuk Mahkemesi, bilirkişi raporlarına dayanarak, baz istasyonunun standartlara uymadığını, diğer sitenin yatak odalarına baktığını, bunun da üreme ve DNA’lara zarar vereceği gerekçesiyle kaldırılmasına hükmetti. Temyiz talebini reddeden Yargıtay 4’üncü Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını onadı. Mahkemenin kararı üzerine avukat Çakmak, icra takibi yaparak üç ayrı telefon şirketinin kurduğu baz istasyonlarının sökülmesini sağladı. Baz istasyonlarının söküldüğünü gören mahalle sakinleri rahat bir nefes aldı. Ancak bu defa da baz istasyonunun sahibi şirket aynı sitede daire kiralayıp, baz istasyonunu yatak odasına yerleştirdi.
Dürbünle izleniyoruz
Dava açarak telefon şirketinin planlarını bozan vatandaşlardan Hülya Çıldır, karşı dairenin yatak odasına kurulan baz istasyonunu nasıl farkettiğini Hürriyet’e şöyle anlattı: “Baz istasyonlarının kaldırılmasının ardından site sakinleri olarak çok rahatladık. İstasyonlar söküldükten yaklaşık üç ay sonra balkonda akşam çay içiyordum. Camın arkasından bir ışık farkettim. Birileri bizi dürbünle takip ediyor sandım; çünkü dairenin boş olması lazım. Birkaç gün sürekli baktım. Dayanamadım yöneticiye haber verip binanın görevlisi ile görüştük. Sonra çatıdan sökülen istasyonun daireye yerleştirildiğini öğrendik. Hemen avukatımıza haber verdik. O da yeni bir dava açtı.”
Türk Üroloji Derneği Prof.Dr.Başkanı Ateş Kadıoğlu, baz istasyonlarının üremeyi negatif etkilediğine dair literatürde herhangi bir veri bulunmadığını söyledi.

Haberin Devamı

İşte o mahkeme kararı

GÜVENLİK raporları incelendiğinde, uzaklık değerlerinin güvenlik mesafelerinin dışında bulunduğu, gerek ulusal ve gerekse uluslararası standartlar bu alanları kısa süreli akut maruziyetle vücutta oluşabilecek sıcaklık artışı göz önüne alarak belirlediği; baz istasyonu çevresinde yaşayan halkın sağlığına ve çevresine ciddi geri dönüşümsüz hasarların oluşabileceğine dair bilimsel belirsizliklerin olduğu durumlarda korunmaya dair tüm önlemlerin alınması ilkesi, ihtiyat ilkesi olarak tüm dünyada kabul edildiği dünya sağlık örgütünün tanımına göre sağlığın her türlü fiziksel ruhsal ve duygusal anlamda iyi olma durumu olduğu, radyo frekans etkileriyle ilgili çok sayıda çalışma yapıldığı bu çalışmaların çeşitli kanser türleri, lösemi ve lenfoma, beyin sıcaklığının hücre ve DNA sentezinin artması üremede azalma, kromozon bozulmalar, davranış bozukluğu, çocuklarda öğrenme güçlüğü gibi pek çok etkinin varlığını gösterdiği belirlenmiştir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!