Güncelleme Tarihi:
İlginç olay, 2010 yılında meydana geldi. Bir banka şubesi, kredi çeken kişi hakkında borçlarını ödemediği gerekçesiyle icra takibi başlatmaya karar verdi. Ancak; banka görevlileri icra takibini borçluyla aynı ismi taşıyan ilgisiz bir vatandaş hakkında başlatınca olanlar oldu. Çekmediği bir krediden ötürü bankaın hakkında icra takibi başlattığı vatandaş, büyük şok yaşadı. Adana 9. İcra Müdürlüğü'nün başlattığı takiple, diğer bankalar nezdinde de netatif görünüme geçen vatandaş, Adana 3. Tüketici Mahkemesi'ne menfi tespit davası açtı.
Asıl borçlunun kendisinin olmadığını savunan davacı, davalı bankanın kendisi ile aynı adı taşıyan başka bir kişiye ait kredi kartı alacağı için Adana 9.İcra Müdürlüğü aracalığı ile icra takibi yaptığını söyledi. Davacı, "Takibe itiraz ettik, davalı bankanın bir yıllık yasal süre içerisinde itirazın kaldırılması ve alacak davası açmadığını gördük. Halen bankada takipli gözüküyorum, başka bir bankaya kredi almak için başvurduğumda hakkımda yasal takip olduğu, bu nedenle kredi verilemeyeceği söyleniyor. Davalı bankaya borçlu olmadığımın tespitine ve mağdur olmam sebebi ile davalının 10 bin TL manevi tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava ediyorum" dedi.
BANKA KABUL ETTİ
Mahkemede savunma yapan davalı banka avukatı ise müvekkili bankanın isim benzerliği nedeniyle sehven davacı hakkında icra takibi başlattığını kabul etti. Avukat, yapılan yanlışlığın düzeltildiğini takibin itirazla durduğundan davacının menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığını dile getirdi. Yaşanılan aksaklık nedeniyle manevi tazminatı gerektirecek bir hususun olmadığını belirten banka avukatı, davanın reddini istedi.
Mahkeme, davalı banka tarafından davacı aleyhine isim benzerliğinden başka bir kişiye ait borç nedeniyle davacıya karşı takip başlatıldığı, yanlışlığın anlaşılmasına rağmen davalı bankanın kredi kartı borçlarını ödemeyenlerle ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'na bildirilen listeden davacının adını silmediğine dikkat çekti. Adana 3. Tüketici Mahkemesi, bu nedenle davacının bankalara tüketici kredisi için yaptığı başvurusunun reddedildiği, davalı bankanın takibi geri çekmediği gerekçesiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davacının haksız icra takibi nedeniyle kişilik haklarının zarar görmüş olduğu gerekçesiyle 5 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verdi. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edildi. Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, mahkeme kararını onadı. Sadece bankaya borçlu olan kişi ile aynı ismi taşıdığı için yıllarca bankalar nezdinde mağdur olan vatandaş, 7 yıl aradan sonra 5 bin liralık tazminatını geçen günlerde bankadan tahsil etti.