Güncelleme Tarihi:
Gelinen noktada fiyat istikrarına ulaşıldığını ifade etmenin de mümkün olmadığını belirten Başçı, “Dolayısıyla, enflasyonun yüzde 5 hedefine kalıcı olarak indirilebilmesi için bütün kurumların son yıllarda gösterilen çabayı kararlı bir duruşla sürdürmesi önem taşımaktadır” eleştirisini de yöneltti.
CHP Muğla Milletvekili Akın Üstündağ, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması üzere bir önerge verdi. Merkez Bankası’nın 10 yıl üst üste enflasyon hedefini tutturamadığını belirten Üstündağ, “Kurumun 2015 yılı için enflasyon tahmini yüzde 5 olmasına rağmen gerçekleşen enflasyon yüzde 8.81 olmuştur. Belirlenen enflasyonla mücadele programından bu kadar sapma yaşanmasını nasıl açıklıyorsunuz?” diye sordu.
Önergeyi Başbakan Davutoğlu adına yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, konuyu Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’ya sordu. Başçı’dan gelen yanıtta özetle şunlar kaydedildi:
HÜKÜMETE AÇIK MEKTUP
“‘2015 Yılı Para ve Kur Politikası’ başlıklı temel politika metninde belirtildiği gibi, 2015 yılı için enflasyon hedefi Hükümetle beraber yüzde 5 olarak belirlenmişti. Bununla uyumlu olarak 2015 yılının ilk Enflasyon Raporu’nda yılsonu için öngörülen enflasyon tahmininin orta noktası yüzde 5,5 olarak belirtilmişti. Ancak, yıl içinde söz konusu tahmine ilişkin varsayımlarda gözlenen sapmalar ve enflasyon dinamiklerini etkileyen gelişmeler sonucunda yılsonunda enflasyon yüzde 8,81 düzeyinde gerçekleşmiş ve hedefin belirgin olarak üzerinde kalmıştır. Merkez Bankası Kanunu uyarınca, enflasyonun hedeften sapmasının nedenleri ile hedefe ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemler Hükümete yazılı olarak Açık Mektup şeklinde iletilmiştir.
YÜZDE 20 DEĞER KAYBETTİ
2015 yılında enflasyonun hedefin üzerinde gerçekleşmesinde etkili olan temel unsurların başında döviz kurunda kaydedilen birikimli artışlar ve gıda fiyatlarının yüksek seyri gelmektedir. Gerek gıda gerekse döviz kuru kaynaklı baskıların geçmiş dönemlere kıyasla uzun sürmesi, doğrudan etkilerin yanında beklentileri de olumsuz yönde etkileyerek enflasyon eğilimini güçlendirmiştir. TÜFE enflasyonunun yüksek seyri başta hizmetler olmak üzere geriye dönük endeksleme davranışının güçlü olduğu gruplarda enflasyonun yüksek seviyede kalmasına yol açmıştır. Küresel para politikalarına dair belirsizliklerin arttığı 2013 yılının ortalarından itibaren gelişmekte olan ülke para birimlerinde belirgin değer kayıpları yaşanmıştır. Bu görünümün 2015 yılında da sürmesine ek olarak iç belirsizliklerin de etkisiyle 2015 yılında Türk lirası döviz kuru sepeti karşısında yaklaşık yüzde 20 değer kaybetmiştir. Değer kaybının doğrudan (birincil) etkileri temel mal fiyatları kanalıyla çekirdek enflasyon üzerinde belirgin biçimde izlenmiştir. Nitekim temel mallar 2015 yılsonu itibarıyla TÜFE enflasyonuna en yüksek katkı yapan alt grup olmuştur.
GIDA HİZMETİ DE ETKİLEDİ
Döviz kurunda gözlenen artışların birikimli olarak yüksek bir düzeye ulaşması, gıda ve hizmet gruplarında da etkisini göstermiştir. Beklentiler ve fiyatlama davranışındaki bozulmayla birlikte bu grupların enflasyonunda Türk lirasındaki değer kaybının ikincil etkileri de izlenmiştir. Başta uluslararası petrol fiyatları olmak üzere ithalat fiyatlarındaki belirgin düşüşe rağmen, döviz kuru gelişmelerinin enflasyona etkisi 2015 yılsonu itibarıyla yaklaşık 3 puana ulaşmıştır. Enflasyonun öngörülen seviyenin üzerinde kalmasında bir diğer etken olan gıda grubu yıllık enflasyonu yüzde 10,9 ile hedefle uyumlu düzeylerin oldukça üzerinde gerçekleşmiştir. Gıda fiyatları yıl genelinde yemek hizmetleri kanalıyla hizmet enflasyonunu da olumsuz yönde etkilemiştir.
İSTİKRARA ULAŞIM MÜMKÜN DEĞİL
Gelinen noktada fiyat istikrarına ulaşıldığını ifade etmek mümkün değildir. Enflasyon hedeflemesinde elde edilen 10 yıllık tecrübe enflasyonla mücadelenin kolektif bir çaba gerektirdiğini göstermiştir. Kamu gelirleri ve ücret politikaları ile gıda fiyatlarına dair yapısal unsurlar enflasyonla mücadelenin önemli bir parçasıdır. Ayrıca, basiretli borçlanmaya yönelik makroihtiyati önlemler de dengeli büyümeye katkı vermek yoluyla enflasyonla mücadele için elverişli bir zemin oluşturmaktadır. Dolayısıyla, enflasyonun yüzde 5 hedefine kalıcı olarak indirilebilmesi için bütün kurumların son yıllarda gösterilen çabayı kararlı bir duruşla sürdürmesi önem taşımaktadır.”