Güncelleme Tarihi:
Başçı, Ankara Sanayi Odası Meclis toplantısında işadamlarına küresel kriz sonrası dünya ve Türkiye’deki ekonomik gelişmeler konusunda bir sunum yaptı. Küresel ekonomik krize gelişmiş ve gelişmekte olanülkelerin farklı tepkiler verdiklerini anlatan Başçı, gelişmekte olan ülkelerin krizden dahabaşarıyla çıktıklarını söyledi. Başçı, “Gelişmiş ülkelerde bir numaralı araç parasal genişleme ve mali disiplinden uzaklaşma oldu. Gelişmekte olanülkeler ise tam tersi, parasal disiplin ve mali disiplinin güçlendirilmesini seçti” dedi.
Başkan Başçı, küresel ekonomi içinde Türkiye’nin nispi durumunun iyi olduğunu ancak gelişmiş ülkelerde toparlanmanın zayıf seyrettiğine işaret etti. Ayrıca bu ülkelerdeki kamu borçları ve bütçe açıklarının küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü riskler oluşturduğunu anımsattı.
BİR UYARI, BİR TAVSİYE
Son bir yılda Türkiye’de sıcak paraya karşı aldıkları önlemlerin büyük ölçüde amacına ulaştığını belirten Başçı, bu çerçevede cari açığın finansman kalitesinde iyileşmenin devam ettiğini söyledi. Ancak önemli bir konunun da borçlar olduğuna dikkat çeken Başçı, işadamlarını ‘kaldırabileceğiniz borcun ötesine geçerseniz risk alırsınız’ sözleriyle uyardı.
Başkan Başçı, işadamlarına ‘aşırı gitmeyin, yurtdışı risklerin olduğunu bilin. Borçlanırken uzun vade ve TL ile borçlanın’ tavsiyesinde bulundu.
FİNANSMAN SIKINTISINA DİKKAT!
Avrupa ve ABD başta olmak üzere küresel ekonomideki gelişmeler dolayısıyla gelişmekte olan ülkelerin dış finansman sıkıntısı çekebileceklerini belirten Başçı, daha fazla dış finansman çekebilmenin formülünü ise şöyle açıkladı:
- Daha fazla öz kaynak- daha az borç
- Daha fazla yerli para- daha az yabancı para
- Daha fazla uzun vade- daha az kısa vade için teşvik sağlamak.
MEKTUP YAZACAK
Döviz kuru hareketlerinin gecikmeli etkileri ve bu ay işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkileri nedeniyle, kısa vadede enflasyonda geçici bir yükseliş gözleneceğini ifade eden Başçı, buna karşı uygulanmakta olan telafi edici parasal sıkılaştırma tedbirlerinin sonucunda, enflasyonun 2012 yılının başından itibaren tekrar düşmeye başlayarak, yılın sonunda yüzde 5'lik hedefe ulaşmasının sağlanacağını belirtti.
2011 yılı enflasyonunun hedefin üzerinde gerçekleşecek olması nedeniyle hükümete mazeret mektubu yazacaklarını belirtti. Bunun kendisinin ilk mektubu olacağını ifade eden Başçı, mektupta ‘bu yıl yapamadık ama gelecek yıl büyük ihtimalle yapacağım’ diyeceğini söyledi.
Başçı, Türkiye’de enflasyonun diğer gelişmekte olan ülkelere göre erken yükseldiğini ancak bunun geçici bir durum olduğunu ve yeni yıldan itibaren enflasyonda düşüş başlayacağını anlattı. Diğer gelişmekte olan ülkelerde ise enflasyon artışlarının geç başladığını, bu yükselişin oralarda da kalıcı olmayacağını, bunun için de faiz artırmadıklarını vurguladı.
TÜKETİCİ KREDİLERİ YAVAŞLIYOR
Türkiye’nin kurları az oynak ülkelerden biri olduğunun altını çizen Başçı, kredilerdeki artış hızının makul seviyelere geldiğini söyledi. Böyle devam etmesi durumunda 2012’de ciddi bir problem görmediklerini ifade eden Başçı, dış dengede de ciddi bir düzelme beklediklerini anlattı.
Son 10 günde kredilerde artışın yüzde 20; tüketici kredilerinde ise yüzde 10’un altında gerçekleştiğini açıklayan Başçı, “Kredilerdeki artış oranı aşırı derecede düşerse, eksiye gelirse bu kez kredileri destekleyici politika izleyeceğiz. Aşırı likidite vereceğiz. Ama yılsonuna doğru kredilerde aşırı artış olursa, likiditeyi hemen kısacağız. Günlük politika izleme olanağımız var. Günlük politika faizini istersek 5.75’e istersek 12’ye hemen getirebiliriz” dedi.
Sunumunda kur politikasına da geniş yer veren Başçı, sisteme gereken zamanlarda gerektiği kadar döviz likiditesi vermeye çalıştıklarını söyledi. Şu an uygulamakta oldukları TL likiditepolitikasının, 2012'ye ilişkin enflasyonist risklere karşı yeterli olduğunu düşündüklerini anlatan Başçı, “Fakat faiz oranına, politika faizinebakıldığında gelişmekte olan ülkeler ortalamasının biraz altında” dedi.
Türkiye'nin gelişmekte olan diğer ülkelere göre enflasyonunu asıl düşüren etkenin Merkez Bankası bağımsızlığıolduğuna dikkat çekti. Bunun çok önemli olduğunu belirtti.
İTALYA’DA NELER OLUYOR?
İtalya'nın kamu borcunun gelirine göre çok yüksek, yüzde 120 seviyesinde olduğunu belirten Başçı, orada faizlerdeki ufak bir artışın bu borcun döndürülmesini sıkıntıya sokacağını anlattı. “İtalya'nın büyümesi oldukça yavaş olduğu için borcu döndüremez diye, faiz daha da yükseliyor. Böyle olunca problem kartopu gibibüyüyor. O yüzden burada hem faiz dışı fazlayı çok kuvvetli bir şekilde artıyaçekmek icap edecek. Aynı zamanda likidite desteği gerekiyor. İtalya'ya likiditedesteği olmadan Avro bölgesi problemlerini çözemez, bu şart” dedi.
2012 NASIL OLACAK?
2012’nin nasıl olacağı sorusunun en çok konuşulan konu olduğunu anımsatan Başcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“AB'de satın alma yöneticilerine ‘geleceği nasıl görüyorsunuz’diye soruldu. Öncü göstergeler şu anda 50'nin hafif altında, 45'inüzerinde. Dolayısıyla bu hafif resesyona işaret ediyor. Daha daha büyük bir problemin başlangıcı olabilir mi? Henüz söylemek için erken. Herkes bu problemin büyümesini engellemeye çalışıyor. Eğer başarılıolurlarsa bu hafif bir resesyon olacak.
İNŞAATTA AŞIRIYA GİDİLMESİN
ABD’de konut fiyatlarının ciddi bir problem olduğunu, ihtiyaçların ötesinde konut üretildiğini anımsattı. Dolayısıyla bu konuda dikkatli olmak gerektiğinin altını çizen Başçı,”İnşaat sektörünün canlı olması güzel bir şey ama hiçbir zaman hiçbir konuda aşırıya gitmemek gerekir. ABD'den çıkartılacak ders budur” dedi.