Başbakan Yardımcısı Işık: "Yatırımları tek tek analiz ediyoruz"

Başbakan Binali Yıldırım’ın verdiği özel görevle her hafta birkaç ilde inceleme yaptıklarını anlatan Işık, “Ne eksik, işlemeyen ne, aksayan ne hepsine bakıyoruz. Ama bazen tek bir kötü örnekten yola çıkarak, yüzde 99’u gölgelememek gerekir. Bir devletin iki temel görevi vardır. Bir umduran nimeti, iki korkutan kuvveti. Devlet olmanın gereği budur. Eğer insanlar devletten umudunu keserse orada ne yaparsanız yapın başarılı olamazsınız” dedi.

YATIRIM ANALİZİ
Işık, bir grup gazeteciyle sohbetinde, yatırımların koordinasyonunda asıl yapması gerekenin, devletin en temel eksiği olan “etki analizi” olduğunu söyledi. Işık, verilen tüm desteklerin, KOSGEB, TÜBİTAK ve bakanlıkların verdiği teşviklerin, “ne kadar değere dönüşüp” başarılı olup olmadığına bakılması gerektiğini ifade etti. Işık, etki değerlendirmesiyle, “Verimli yatırım nasıl olur?, Nerede hata yapılıyor” yaklaşımı içinde olduklarını belirtti. Işık şunları dile getirdi:

NASIL YAPMALIYIZ?
“Türk milletinin özelliği tek bir kötü örneğin, 99 iyi örneği gölgelememesi lazım. Büyüme rakamı, yüzde 11 açıklandı. Bu, teşvik, destek ve hükümetin kolaylaştırıcı adımlarıyla oluyor. Başarısız oldu demek büyük bir haksızlık olur. Bu etki analizlerini yapıp, teşvik mekanizmasında hangi eksiğimiz var, onu görmemiz lazım. İyi niyetle bir karar alırsınız, ama öyle bir yerde olumsuz etki yapar ki sistemin gidişini aksatır. İşte yetki analizleri buna yarar. İşlemeyen ne var? İşimizi aksatan nedir? Gerçekten bürokrasi mi yoksa başka bir şey mi? Bir yatırım için optimal süre ne olmalı? Bütün bunlara çalışıyoruz. Bazen, çok acele etmek, işi geciktirebiliyor.

ÖZEL GÖREV VERDİ
Başbakanımız özel görev verdi. Doğu ve Güneydoğu’da çok ciddi yatırım yapıyoruz. Bütün bu yatırımların koordinasyonunu sağlıyoruz. Kamu hizmetlerinde karşılaşılan sorunlara bakıyoruz. Evet terör ile mücadele ediyoruz, çok da başarılıyız. Bir devletin, iki temel unsuru olur. Bir umduran nimeti, iki korkutan kuvveti. Devlet olmanın gereği budur. Eğer insanlar, devletten muradını keserse, orada başarılı olamazsınız. Bir de korkutan kuvveti var. Devletin dışında hiçbir silahlı güç hiçbir yerde etkin olamaz.Terörle mücadele, 40 yıla yaklaştı, şu andaki kadar başarı elde ettiğimiz dönem olmadı.

SADECE TERÖRLE MÜCADELEYLE OLMAZ
Olayı sadece terörist ile mücadele noktasında tutarsak, o zaman terörle mücadeleyi tam olarak yapmış olmayız. Ekonomik boyuta odaklanmak zorundayız. Kamu yatırımlarının ne kadar efektif olduğuna, kamu personelinin durumlarına, motivasyonlarına, halkla kurdukları iletişime bakmamız gerekir. Biz şimdi bunların hepsine odaklanıyoruz. Hayatın normal akışında hiç kimsenin kendisini ötekileştirmiş, itilmiş hissetmemesi gerekir.

BAĞLAR ÇOK GÜÇLÜ
Benim Fikri Işık olarak Türkiye’de ne kadar hakkım varsa, Hakkari’de yaşayan Ahmet’in, Ayşe’in de o kadar hakkı var. Bu kanaati ne kadar oluşturursak, bu mücadeleden o kadar başarılı çıkarız. Bu kadar travmaya rağmen yapılan tüm araştırmalar, Türklerde de Kürtlerde de bağın çok güçlü olduğunu gösteriyor. ‘Kürt gelin evinize gelse kabul eder misiniz’ sorusuna Türklerin yüzde 90’ının üstündeki bölüm, ‘benim için fark etmez’ diyor. Kürtlerde de oran aynı. Bu duygusal bağları gösterir. 40 yıllık terör belasına rağmen böyle. Başka türlü inanılmaz bir kopma olur. Bu bağları daha da güçlendirmek gerekir.”