Güncelleme Tarihi:
"Geçtiğimiz hafta içinde, farklı kredi derecelendirme kuruluşları, ABD, Fransa, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde çok sayıda bankanın kredi notunu düşürdü Ancak Türkiye'de çok sağlam bir bankacılık sistemine sahibiz. Kriz döneminde, herhangi bir finans kuruluşuna kaynak aktarmak zorunda kalmayan tek OECD ülkesi Türkiye'dir. Yine geçtiğimiz hafta Standard and Poors, Türkiye'nin TL cinsinden kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkardı. Biz böyle bir not artırımını zaten bekliyorduk. Hatta buna benzer kararların çok daha önce alınması gerektiğini düşünüyoruz. Standard and Poors, bizim notumuzu artırdı; ancak biz kredi derecelendirme kuruluşlarına, not artırımında geç kaldıkları için düşük not vermeye devam ediyoruz.
"Ne olursa olsun, Türkiye yoluna devam ediyor, kredi derecelendirme kuruluşları da siyasi davranmaktan vazgeçmelidirler. Gerçekler neyse bu gerçeklere göre aynen notu artırmalı veya düşürmelidir. Acaba şu ne der, bu ne der yok. O ülkenin ekonomisi ne diyor buna bakmalı ve notunu da buna göre vermelidir. Özel sektör yatırımlarıyla ülkemiz büyümeyi sürdürüyor. 2002 yılında sadece 43 milyar lira olan özel sektör yatırımları, 2010 yılında 164 milyar liraya çıkmıştır. Özel sektörün bu yılın sadece ikinci çeyreğinde yaptığı yatırım miktarı, 2002 yılının tamamından 17 milyar Lira fazladır. Hükümet olarak, özel sektör yatırımlarını nicelik ve nitelik olarak artırmaya büyük önem veriyoruz.”
BEDAVA TRAKTÖR PAZARLIĞI
Erdoğan törende Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ile de her üretilen her 100 bin traktör için bir çiftçiye bedava traktör verilmesi için canlı pazarlık yaptı. Erdoğan'ın teklifi kabul edilerek, kurayla yapılacak seçimden sonra her bölgeden bir çiftçiye bir adet traktör verilmesi kararı alındı.
Mustafa Koç ile traktör pazarlığı
Başbakan'ın konuşmasından satır başları:
-Bugün Avrupa’nın en büyük 10 üreticisinden biri olan Türk Traktör’ün, önümüzdeki yıllarda daha da önemli yerlere geleceğine inanıyorum. Uzun yıllardır ülkemizdeki faaliyet yapan firmaları yerli firmamız olarak kabul ediyoruz. Türk Traktör’ü de Türk-İtalyan ortaklığı olarak değil, Türk firması olarak görüyoruz.
- BM Genel Kurulu’nda konuşmalar yaptım. Türkiye’nin sesini orada da duyurdum. Türkiye’nin içine kapanma gibi bir şansı yok. 2023 hedeflerine ulaşmak için, diplomatik ilişkilerimizi geliştirmemiz lazım. Şu anda 33 ülkeyle irtibatımız var. Bütün bu çalışmalarımızın ihracata etkisini görüyoruz. Sadece Mısır ziyaretimizde 1200 civarında iş adamıyla bir sürü görüşme gerçekleştirdik. İnanıyorum ki Mısır’la vizeleri karşılıklı olarak kaldıracağımız ülkelerden olacak.
- Bugün Türkiye dostluğu ve işbirliği tetikleyen bir ülke haline geldi. Bu gelişmeler 500 milyar dolar ihracat hedefimize yaklaştırıyor bizi.
- Dünyada yaşanan gelişmelere bakıldığında, Türkiye yatırımcılar için güvenilir bir liman haline geldi. Bu konumumuzu güçlendirmemiz lazım.
- Bu yılın ilk altı altında 10.6 oranında büyüdü. Böyle bir Türkiye, Çin’le büyüme konusunda yarışır hale geldi.
- Yerel seçin olmasına rağmen, merkezi bütçemiz 2.2 milyar lira fazla verdi. Eskiden böyle olmazdı. Sadece bu rakam bile Türkiye’de ekonomi yönetiminin ne kadar geliştiğinin göstergesidir.
- Son dönemde kredi derecelendirme kuruluşlarının Avrupa’daki banka ve ülkelerin kredi notlarını düşürdü. Geçtiğimiz hafta, S&P Türkiye’nin TL cinsinden notunu yükseltti. Biz bunu zaten bekliyorduk. S&P notumuzu artırdı ancak biz kredi derecelendirme kuruluşlarına bizim notumuzu geç yükselttikleri için notlarını kırmaya devam ediyoruz.
- Özel sektör yatırımlarıyla büyümeyi sürdürüyoruz. Özel sektörün yılın ikinci çeyreğinde yaptığı yatırım 2002 yılındaki yatırımların 17 milyar TL fazla olduğunu görüyoruz. Bu yılın başında uygulamaya başladığımız sanayi, makine ve otomotiv sektörü stratejilerini geliştireceğiz. İleri teknoloji ürünlerinin payını yüzde 20’ye çıkaracağız.
25 YAŞ ÜSTÜ HURDAYA ÇIKACAK
- Makine sektörü stratejilerinde, traktör üreticileri için gelişmeler var. 25 yaş ve üzeri traktörlerin hurdaya çıkarılamasını sağlayacağız. Böylece sektörde verimliliği artırmayı planlıyoruz.
- Türkiye hemen her sektör için olduğu gibi otomotiv sektörü için de oldukça önemli bir cazibe merkezi. 2002’de sadece 8 bin traktör satılırken, bu yılın ilk yarısında satış 30 bin traktöre yükseldi. Türkiye’de alım gücü artırıyor. 2023 yılına kadar tarım alanlarını artırıp, tarımsal üretimde dünyada ilk beşe gireceğiz. Bu gelişmeler traktör satışlarını haliyle tetikliyor.
YERLİ OTOMOBİLİN ZAMANI GELDİ
- Anadolu’da her kapıda çalışmayan bir traktör olması değil, aslolan traktörlerden alınabilecek en büyük verimin alınmasıdır. 2002’de 91 binle sınırlı kalan otomobil satışlarının, bu yıl 600 bine yaklaşmasını bekliyoruz. Yakında bu rakamın 1 milyonu aşmasını hedefliyoruz. Bu gelişmelere artık yerli bir otomobil yakışır. Kendimize özgü bir model oluşturmanın zamanı geldi.
- Türkiye otomobil üretimi için bilgi, teknolojiye sahip. Artık ekonomik açıdan da karlı bir hale getirilmesi gerekiyor. Sektörlerin bir araya gelerek, sorunları nasıl aşacaklarını belirlemeli, yerli otomobil markamızı geliştirmeye odaklanmalıyız.
-Hem siyasi hem de iş adamları için yerli bir otomobil markası oluşturmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu ülkede bu işe soyunacak bir baba yiğidin olduğunu düşünüyorum.