Güncelleme Tarihi:
Kredi kartları ile ilgili yasal düzenleme
Başbakanlık yeni binada yapılan toplantıya her zaman olduğu gibi önce gazeteciler geldi. Ardından ekonominin üst düzey bürokratları… Derken, ekonomi bakanları gelmeye başladılar. Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, DPT ve GAP’tan sorumlu Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile ekonominin patronu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan…
Hem bakanların hem bürokratların yüzünde ilk göze çarpan, ‘yorgunluktu’. Özellikle iki yıldır devam eden yeni teşvik sistemi hazırlıkları, uzun ve yoğun toplantılar nedeniyle yormuştu herkesi.
Saat 11.00’de başlayacağı duyurulan toplantıya Başbakan Erdoğan, zamanında gelirken; bazı bakan ve gazetecilerin geciktiği görüldü. Başbakan, ekonomide olup bitenin kısa bir özetini yaparak başladı konuşmasına. “Geçmişe göre daha sağlam, sağlıklı, güçlü bir ekonomik yapıyı Türkiye’ye kazandırdık ve içinden geçtiğimiz devasa boyutlu finansal krize rağmen de güçlü bir şekilde yolumuzda ilerliyoruz” diyerek yeni teşvik sistemini tanıttı.
Yeni sistem 2010’da
Bulundukları bölgeye itiraz eden illere Başbakan; “Merak etmeyin, 2010’da son veriler ışığında gelişmişlik endeksini yenileyeceğiz. Dolayısıyla 2010’dan sonrası için hazırlanacak teşvikler, yeni endekse göre yapılacak” mesajı gönderdi.
Başbakan’ın konuşması yoğun mesainin ardından yorulan bakanların ‘gözkapaklarına’ direnmelerini zorlaştırırken; gazeteciler ‘pür dikkat’ not almakla meşguldü.
Erdoğan’ın toplantıdaki üslubu ve seçtiği kelimelerdeki yumuşaklık dikkat çekiciydi. Başbakan gelen tüm soruları tek tek not alırken; her birine bizzat kendisi yanıt verdi.
Kredi kartı şaşırttı!
Başbakan’ın verdiği yanıtlar içinde en şaşırtıcı olanı ise ‘kredi kartları’ konusundaydı. Bugüne kadar kredi kartlı borçlularını ‘zede’ olarak görmediğini büyük bir açıklıkla belirten ve onlara dair bir düzenleme düşünmediklerini söyleyen Başbakan, bugün ilk kez iki ayrı çalışma yaptıklarını duyurdu.
Hem de ‘yasal düzenleme gerekiyorsa yasa çıkararak, Bakanlar Kurulu kararı yetiyorsa kurul kararıyla’ yapacağız diyerek kararlılığını dile getirdi. Erdoğan’daki bu değişimin nedeni, nasıl ikna edildiği gazeteciler arasında büyük merak uyandırdı.
Siyasi talep neydi?
Bugüne kadar IMF konusunda ekonomi yönetiminden ziyade Başbakan’ın verdiği yanıtlar kamuoyu için aydınlatıcı oldu. Başbakan bugün IMF ile köprülerin atılmadığını bir kez daha söyledi ama verdiği başka bir mesaj dikkat çekiciydi. Başbakan, “Biz IMF’nin ortağıyız. Onlarla finansı, ekonomiyi bunlara yönelik önlemleri, yasal düzenlemeleri konuşabiliriz. Ama gelen talepler siyasi içerik taşıyorsa, taleplerinin siyasi neticeliri ortaya çıkıyorsa bu taleplere olumlu bakmayız. Bu tür siyasi sonuçları olacak kararları biz veririz” dedi. Erdoğan’ın bu sözleri IMF’nin istediği siyasi içerikli taleplerin neler olduğu sorusunu gündeme taşıdı.
Hurriyet.com.tr’nin, 16 Haziran’da süresi dolan KDV ve ÖTV indirimlerinin uzatılıp uzatılmayacağı sorususuna Başbakan, “Yapılacak çalışmaya göre bazı sektörlerde devam edecek bazılarında bitecek” yanıtını verdi.
İndirimler sayesinde bazı sektörlerde stokların sona erdiğini belirten Erdoğan, bunların yeniden üretime başladıklarını söyledi. Otomotiv sektörünün net ihracatçı bir sektör olduğuna dikkat çekerken, “Onlar kendilerini ispat ettiler” sözleriyle sektöre teşekkür etti. Bu sözler, ‘galiba otomotivde indirim uzayacak’ yorumlarına neden oldu.
İşçiye memura zam yok!
Başbakan, kriz varsa çaresi de var kampanyasına vatandaşın ‘para yok’ gerekçesiyle katılamadığı görüşünün doğru olmadığını söyledi. Kamu çalışanlarına 2008’de ortalama yüzde 19.7 zam yaptıklarını anımsatan Başbakan, enflasyonun yüzde 5 seviyesine gerilediğini, her sektörde çok sayıda kampanyalar yapıldığını vurguladı. Bu sözleriyle kamu çalışanlarına kriz zammı yapılmayacağı mesajı gönderen Erdoğan, kriz fırsatlarının kaçırılmaması gerektiğini söyledi.