Güncelleme Tarihi:
AKRABALARINDAN aldığı 300 bin dolarlık borçla 1995 yılında BYD (Build Your Dreams-Hayallerini Yarat) şirketini kurup, 5.1 milyar dolarlık servetiyle hem kısa sürede Çin’in en zengini hem de dünyanın en büyük cep telefonu ve pil üreticisi olan Wang Chuan Fu, 15 yılda elde ettiği başarıyı, “Hayallerim vardı ama bu kadarını beklemiyordum” diye yorumladı. Wang Chuan Fu’nun yeni hedefi 2003 yılında adım attığı otomotiv sektöründe 2015’te Çin’in, 2025’te ise dünyanın en büyüğü olmak. Otoriteler tarafından Thomas Edison ve Jack Welch’in karışımı olarak görülen 43 yaşındaki Çinli girişimci, 15 yılda kurduğu imparatorluğun sırlarını, milyarder Warren Buffett’le ortaklığını, elektrikil otomobil hedeflerini ve Avrupa’ya ilk adımı attıkları Türkiye hakkındaki sorularımızı yanıtladı.
Ailesi çiftçi
* Sizi sizden dinleyerek başlayalım.
- 1966 doğumluyum. Ailem çiftçiydi. Liseye başlarken onları kaybettim. Beni ağabeyim ve ablam büyüttü. Üniversitede kimya okudum. 1995 yılında bir şirkette araştırmacı olarak çalışırken, Çin’in ekonomisini dünyaya açmasıyla kendi şirketimi kurmaya karar verdim. O dönem 300 bin dolara BYD’yi kurdum. Amacım, kullanımı hızla artan cep telefonu pili üretmekti. 2-3 yıl sıkıntı çektikten sonra, kendi üretim teknolojimizi geliştirip başarılı olduk. Daha sonra da büyük firmalar için üretim yapmaya başladık.
* Bugün geldiğiniz nokta nedir?
- Bugün BYD Grubu, yüzde 30’luk pazar payıyla dünyanın en büyük cep telefonu pili üreticisi. Ayrıca şarj edilebilir pil üretiminde de dünya ikincisiyiz. Otomotiv alanında da geçtiğimiz yıl 450 bin adetlik üretimle Çin’in en büyükleri arasına girdik. 2010’da hedefimiz 800 bin adet üretmek. Özellikle F3 modelimiz 2009’da Çin’in en çok satan otomobili oldu. 2008’de 4 milyar dolar olan ciromuz, 2009’da 6 milyar dolara yaklaştı. 2008’de toplam cironun 3’te biri otomotivden gelirken, geçtiğimiz yıl cironun yarısını otomotiv şirketimizden elde ettik.
* BYD’yi kısa sürede bu noktaya getirmenizin sırrı nedir?
- Biz tipik bir Çinli şirketiz. Zekiyiz ve çok çalışıyoruz. Mevcut durumlardan fırsat yaratıyoruz. Batılı rakiplerimizden daha zekiyiz ve daha çok çalışıyoruz. Çin’in en büyük avantajı pazarının büyüklüğü ve insanlarının kalitesi. Her yıl Çin üniversitelerinden 5 milyon kişi mezun oluyor. Bu rakam birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan fazla. Üniversite mezunu Çinliler batı veya Japonya’daki rakiplerinden çok daha az paralara çalışıyorlar. Bugün BYD Grubu’nda 130 binden fazla kişi çalışıyor. Bunun yarısı otomotiv alanında faaliyet gösteriyor. 10 yıl içinde otomotivde çalışan mühendis sayımız 30 bine ulaşacak. Amerikalı veya Japon rakiplerimiz bu kadar kişiyi işe alamazlar. Çünkü maliyetleri çok yüksek olur. Biz çoğu yöneticimizi hiç çekinmeden üniversitelerden alıyoruz. Grup içinde adeta bir kampus havası yarattık. Çalışanlarımız bir eğitim sürecinden geçtikten sonra çalışmaya başlıyor. Fabrikanın içinde onlara öğrenci yurdu gibi apartmanlar yaptık. Yaşamlarını orda sürdürüyorlar. Benim evim de onların içinde. Ailemle birlikte BYD’nin kurduğu yerde yaşıyoruz.
Önce çalışıp sonra yaşıyoruz
* Hayatınız sadece çalışmakla mı geçiyor?
- Çin’de haftanın 7 günü çalışmak bir ceza değildir. Belki batı dünyasında yaşamak birinci, çalışmak ikinci sıradadır. Ama Çin’de çalışmak bir, yaşamak ikinci sıradadır. Özellikle benim jenerasyonumda. Gelecek nesil aynı mı olur bilmiyorum. Ben çalışmaktan büyük zevk alıyorum. Bana eğer ‘git gez, eğlen deseniz’ büyük ihtimalle bundan hoşlanmam.
Buffett’ın katkısı büyük oldu ama başka kimseye hisse satmayız
* 2009’da Amerikalı milyarder Warren Buffett şirketinize ortak oldu. Planınız neydi?
- Warren Buffett’ın yüzde 10 hisseyle ortak olması, bizim dünyada daha fazla ilgi çekmemizi sağladı. Hem maddi hem de manevi büyük katkısı oldu. Ayrıca BYD’nin geleceğinin ne kadar parlak olduğunu da tüm dünyaya gösterdi. Amerika pazarına girmek için de bir kapı açılmış oldu.
* Buffett daha fazla hisse almak istemiş ama siz satmamışsınız. BYD’yi artık diğer yatırımcılara kapattınız mı?
- Evet artık şu aşamada başka yatırımcılara hisse satmak istemiyoruz. Buffett’a da bu şirketin geleceğine çok inandığımız için daha fazlası vermek istemedik.
Türkiye en önemli pazarımız olacak elektrikli oto satışı patlayacak
* Avrupa pazarı ve Türkiye hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Petrol fiyatları yüksek olduğu için Avrupa bize çok cazip bir pazar. Bu yüzden 2011 yılında ilk olarak elektrikli otomobillerle gireceğiz. Türkiye ise otomotiv alanında büyüyen ve yüksek potansiyele sahip bir ülke. Türkiye’de elektrikli otomobil satışlarının patlama yapacağını düşünüyorum. Bu yüzden de Avrupa’da ilk olarak Türkiye’ye giriyoruz. Türkiye bizim en önemli pazarlarımızdan biri olacak.
Talebe bağlı üretim yaparız
* Türkiye’deki ortağınız Boyner Sanayi oldu. Ortağınız hakkındaki düşünceleriniz nedir?
- Bizim Boyner’le elektrikli otomobiller konusunda stratejimiz ve vizyonumuz örtüştü. Ortağımıza çok güveniyoruz.
* Türkiye’de elektrikli otomobil üretecek misiniz?
- Bunu söylemek için çok erken. Önce konvansiyonel araçlarımızı satacağız. 2011 yılında ise elektrikli otomobil satışına başlayacağız. Biz öncelikli olarak iyi satışlar yapmak istiyoruz. Tabiki talebe bağlı olarak üretimi de gündemimize alabiliriz. Bu konuda Türkiye’nin coğrafi avantajı ve otomotiv üretimi konusundaki tecrübesi ortada. Ama önceliğimiz iyi satışlar yapmak.
Lüksten hoşlanmıyor
2009’da Çin’in en zengini ünvanını alan Wang Chuan Fu, Cenevre Fuarı’nda yaptığımız özel görüşme sırasında, en az 3 kere telefonla konuşup, sürekli cep telefonundaki mesajları takip ederek ne kadar yoğun olduğunu gösterdi. İngilizce bilmeyen Chuan Fu’ya BYD Auto’nun Genel Müdürü tercümanlık yaptı. Tüm servetine rağmen lüksten hoşlanmayan Wang Chuan Fu’nun kıyafetleri de zaten bunu ispatlar nitelikteydi. Farklı ülkelerin zaman dilimlerini gösteren Adidas markalı bir saat takan Çinli milyarder, bu sayede BYD’nin kıtalararası ülkelerinde gece mi gündüz mü olduğunu rahat anlayabiliyormuş. Şirketine ve kendisine ait özel jetleri olmayan Chuan Fu’nun sahip olduğu tek lüks 3 adet Mercedes ve bir adet Lexus markalı otomobil. Chuan Fu, beğendiği bu araçları da çalışma prensiplerini öğrenmek için aldığını da söylemekten çekinmiyor.
En iyi bildiğimiz işi otomotiv sektörüne taşıyoruz
* Kısa sürede elde ettiğiniz başarının ardından neden büyümeyi otomotiv sektöründe gördünüz?
- Sahip olduğumuz pil teknolojisini nasıl nihai tüketiciye ulaştırırız derken, otomotiv sektörü ilgimizi çekti. Dünyada otomotivin bu alana doğru gittiğini görünce bizde en iyi yaptığımız işi bu sektöre taşımaya karar verdik. Bu doğrultuda 2003 yılında Çinli bir otomotiv şirketini satın alarak işe başladık. İlk BYD markalı aracımızı ise 2005 yılında ürettik. Biz ilk önce konvansiyonel araçlarla bu işi öğrenmeye çalıştık. Bunu da geçtiğimiz yıl F3’ün Çin’de en çok satan otomobil olmasıyla başardığımıza inanıyorum. Geçtiğimiz yıldan itibaren ise asıl amacımız olan elektrikli otomobiller üzerinde çalışmaya başladık. Bu araçları geçtiğimiz yıl Çin’de satışa sunduk. 2011 yılında ise Amerika ve Avrupa’da satışa sunacağız.
Rakiplerle yarışa hazırız çünkü biz iyi pil üretiyoruz
* Dev otomotiv şirketleriyle elektrikli araç konusunda rekabet edeceksiniz. Buna hazır mısınız?
- Evet hazırız. Ben Çinli şirketlerin alternatif enerjili otomobiller alanında lider olacağına inanıyorum. Çünkü biz çok iyi pil yapıyoruz. Bugün dünyada bir çok üreticinin pilleri geri çağrıldı. Laptoplar bu yüzden patladı. Biz ise dünyada pilleri geri çağrılmayan tek üreticiyiz. Pillerimizin kalitesinden çok emin olduğumuz için otomotivde hedeflerimizi yüksek tutuyoruz. Ayrıca bizim en büyük farkımız bir otomobilin neredeyse her parçasını üretiyoruz. Sadece motor değil her türlü aksamı bizim mühendislerimiz geliştiriyor. Bu yüzden bizle rekabet etmeleri zor. Eğer sahip olduğumuz iş gücünü Japonya veya Amerika’ya koysak, tabiki böyle bir şey yapmaya gücümüz yetmez.