Barış Pınarı Harekatı'nda yerli teknoloji vurgusu
Güncelleme Tarihi:
Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği Başkanı Osman Okyay, "Harekatta kullanılan araç, gereç ve ekipmanların birçoğu milli olarak geliştirilmiş. Bu silahlar olmadan operasyon yapabilir miydik ? Bu bile ciddi bir soru. Harekatta insansız hava araçları, roket ve füze sistemlerinin ağırlığının çok yüksek olacağını düşünüyorum. Önümüzde bazı kritik teknolojileri geliştirmek gibi yolumuz var. Özellikle motor konusu çok kritik. Mutlaka yol alınması lazım" açıklamasında bulundu.
Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği (HUKD) Başkanı Osman Okyay, Barış Pınarı Harekatı'nda kullanılan birçok araç, gereç, ekipman ve silahın yerli ve milli olarak üretildiğini, bunun güven verici bir durum olduğunu belirtti.
HUKD Başkanı ve Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Okyay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlatılan Barış Pınarı Harekatı'nda Mehmetçik'in kullandığı silah ve ekipmanların çok önemli olduğunu vurguladı.
Yerli silah ve ekipmanın farkının ortaya konulduğuna işaret eden Okyay, "Harekatta kullanılan araç, gereç ve ekipmanların birçoğu milli olarak geliştirilmiş. Bu silahlar olmadan operasyon yapabilir miydik ? Bu bile ciddi bir soru." dedi. Okyay, bugün dünyadaki zaferlerin teknolojiyle kazanıldığını söyleyerek, teknolojik gelişmişlik seviyesinin artmasıyla çatışmayı kazanma ihtimalinin de yükseldiğini aktardı.
"Düşmanınızın elindeki silahlar sizi 2 kilometreden vururken siz 500 metreden vuruyorsanız yapacak hiçbir şeyiniz yok, siz daha görmeden o sizi vurur." ifadelerini kullanan Okyay, şöyle devam etti:
"Teknolojik gelişme artık çok belirleyici. Bir ülkeden kumanda ettiğiniz araç ile 10 bin kilometre ötede başka ülkede bir saldırı gerçekleştirebiliyorsunuz. Dolayısıyla işin boyutu çok değişti. Bizim 'er meydanı' dediğimiz şey geride kaldı. Birlikler, piyadeler olmadan savaşlar kazanılmıyor belki ama eski ağırlığı azalmış durumda. Bire bir çatışmaya girmeden kazanılan savaşlar var. Askeri stratejiler çok başka, ben savunma sanayi tarafındayım ama harekatta insansız hava araçları, roket ve füze sistemlerinin ağırlığının çok yüksek olacağını düşünüyorum."
"BİZE ÇALIŞMAK DÜŞÜYOR"
Savunma ve havacılık sanayisinde Türkiye'nin henüz gelişmekte olan ülkeler arasında yer aldığını ancak "en hızlı gelişen ülkelerden biri" olduğunu söyleyen Okyay, "Özellikle son 15-20 yıldır yapılan yatırımların, bu alandaki kararlılığın sonuçlarını almaya başladık." dedi.
Okyay, savunma ve havacılık sektöründe "ürün geliştirmenin" çok zor olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
"Savunma sanayisinde çalışan ülkelere baktığınızda yaptıkları alt yapımcılıktır. O bile çok zordur. Türkiye bu alanda ürünler çıkarmaya başladı. Bu çok önemli bir gelişmedir. Önümüzde bazı kritik teknolojileri geliştirmek gibi yolumuz var. Özellikle motor konusu çok kritik. Mutlaka yol alınması lazım. Elektronik alanda, hassas teknolojide yapılması gerekenler var. Ancak her şey kararlılıkla başlıyor, bize çalışmak düşüyor."
"DIŞ POLİTİKAYI ETKİLİYOR"
Teknoloji alanındaki gelişmelerin genellikle savunma ve havacılık sanayisinden çıktığını vurgulayan Okyay, "Kendi kendine yeten bir savunma sanayiniz yoksa bu sizi dış politikanıza kadar birçok konuda etkiler." dedi. Okyay, Türkiye'nin savunma alanında çok büyük yol katettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Dünyanın en gelişmiş savunma sanayisine sahip olduğumuzu söyleyemeyiz ama ürün çıkarmak çok önemli. Bugün 300'ün üzerinde platform projesi yürüyor. Bunlar ürün projesi yani uçak, tank, İHA, helikopter... 300 platform projesini başlatan ABD, Çin dışında ülke var mı bilmiyorum ama bu çok büyük bir hamledir."