Reha ERUS/ ROMA
Oluşturulma Tarihi: Mart 01, 2009 00:00
İtalya’da ’Makarnacılar Kralı’ olarak tanınan ve sektörün dünyada en çok tanınan makarna fabrikası İtalyan Barilla’nın Başkan Yardımcısı Paolo Barilla, "Küresel krizden en az etkilenen sektör gıda üretenler. Biz diğerlerine oranla krizi doğal olarak daha az hissediyoruz" dedi.
Türkiye’de kriz döneminde fazla sorun yaşamadıklarını belirten Paolo Barilla, "Türkiye her Akdeniz ülkesi gibi makarnayı seviyor. Temel gıda maddelerinden biri olarak görüyor. Ancak kurlardaki oynamalardan kaynaklanan ana fiyat belirlemelerde, dağıtımda güçlük yaşanabiliyor. Ama bunun da üstesinden gelebiliyoruz. Türkiye pazarından memnunuz" diye konuştu.
Aile olmanın lüksü
Paolo Barilla, ’Family Business’ın yani aile şirketi olmalarının da krizde kendilerine fayda sağladığına dikkat çekerek, "iş alanında aile bağları dayanışmayı her türlü zora karşı savunma gücü haline getirebiliyor" dedi. Barilla, aile müessesesi olmanın faydalarını şöyle özetledi: "Bakın babam yetmişli yıllarda özellikle İtalya’nın yaşadığı ekonomik krizde fabrika ve müessesenin hatırı sayılır hisselerini Amerikalılar’a sattı. Pasif rol üstlendi. Ne var ki yabancılarda umduğunu bulamayınca ve hedeflerini göremeyince tekrar fabrikasının başına geçti. Kritik kararlar aşamasında profesyonel kiralık bir yönetici yerine kendi öz iş yerinizi kendi kanınızdan aile birimleri ile ortak verme lüksünüz oluyor. Bu da daha sağlıklı kararlar vermenizi sağlıyor. Böyle durumlarda profesyonel CEO önce kendi koltuğunu korumaya çalışırken siz şirketinizi bütün olarak düşünüyor ve buna göre önlemleri alıyorsunuz."
Kriz ortamını değerlendiren Paolo Barilla, "Biz diğer sektörlere oranla şanslıyız. Çünkü gıda tüketimi doğal bir zorunluluk" diyerek, şunları söyledi: "Otomobil almayabilirsiniz. Beyaz eşya ya da ev almayı da erteleyebilirsiniz. Giyim kuşamda bir süre modayı izlemezsiniz. Tatile çıkmazsınız. Ancak aç kalamazsınız. Makarna da temel bir besin maddesi. Bu bakımdan elbette bir önceleri birçok sarsılma oldu, ama bu bir tsunami değildi."
Kriz değişimi getirdi
Krizin beraberinde uyarıları ve değişimi getirdiğine işaret eden Paolo Barilla, sözlerine şöyle devam etti: "Krizler, aklı başına toplamak demektir. Bir şeyler iyi gitmiyorsa mutlak bir değişim gerekir. Hesapları gözden geçirmek, yenilik yaratmak, hataları tekrarlamamak gibi. Dağılan dikkatleri toplamak, geniş ve dikkatsiz harcamaları kontrol altına almak gerek. Sanırım her şeyin yeniliklerle rayına oturması için 2011 veya 2012’yi buluruz."