Güncelleme Tarihi:
MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin itibarının ve kredibilitesinin iyi olmasının, bankacılık sektörü açısından olmazsa olmaz olduğunu vurgulayarak, “Türkiye kötüye gidecek, bankalar hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edecek. Böyle bir şey mümkün değil. Dolayısıyla bankaların itibarını çok önemsiyoruz. Çünkü itibar kârlılığı doğrudan etkileyen bir alan” dedi. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Üyesi banka genel müdürlerinin de katılımı ile gerçekleşen, ‘Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve TBB Çalıştayı’nın açılışında konuşan Şimşek, “Dünyada bazı bankalar çok ciddi yaptırımlara tabi tutuldu. Bizim sizi korumamız lazım. Sizin sizi korumanız lazım ve bunun için de birlikte çalışmamız lazım. Zaman zaman da şunu sormuyor değiliz aslında; küresel ölçekte acaba ipin ucu biraz kaçtı mı? Acaba düzenlemeler gerçek anlamda finansal aracılığı sınırlıyor mu?’” diye konuştu.
YAPI KORUNMALI
Bankacılık sisteminin varlık kalitesine bakıldığında Türkiye’nin bir başarı hikayesi yazdığına dikkati çeken Şimşek, şunları söyledi: “Türk bankacılık sektörü en sıkıntılı dönemi en ufak bir yük yaratmadan başarılı bir şekilde atlattı. Son dönemlerde bankalara vurmak, bankaları hırpalamak moda. Bu son derece yanlış. Bankacılık sistemi olmadan, sağlıklı sistem çalışmadan, bizim ekonomide kalıcı bir başarıyı elde etmemiz mümkün değil. Onun için bizim bütün alanlarda hassasiyetleri gözeterek çalışıp, sistemin sağlıklı yapısını sürdürmemiz gerekiyor.”
KÜRESEL SORUN
Suç gelirlerinin aklanması, terörizmin finanse edilmesinin sadece Türkiye değil küresel ölçekte çok önem kazanan alanlar olduğuna dikkat çeken Şimşek, bu alanların ekonomiler açısından en büyük tehditlerden biri olduğunu söyledi. Aklama suçunun yaygın olmasının sakıncalarına değinen Şimşek, “Aklama suçu yaygın bir şekilde varsa, terörizmin finansmanı sorunu önemli ölçekte ise bu yatırım ortamı, gelir dağılımı, kamu harcamaları, rekabet ortamı gibi ekonomi açısından olumsuzluklar doğurabiliyor” ifadelerini kullandı. Şimşek, bankaların bugüne kadar sağladıkları başarıda edindikleri deneyimi aklama suçları ve terörün finansmanı ile mücadelede de kullanmaları çağrısında bulundu.
Terör finansmanında örgüt ayrımı olmaz
AKLAMA suçları ve terörün finansmanı konusunda bilgi değişiminin kritik olduğunu söyleyen Mehmet Şimşek, şöyle konuştu: “Türkiye kendi iç güvenliği için, ekonomisinin sağlıklı olması ve bölgemizdeki tehditleri minimize etmek açısından ülkemiz ülkemiz hayati önem taşıyan alan. Şunu da kabul edelim; BM terörizmin finansmanının önlenmesi için bir sözleşmeyi onayladı ve bu bağlayıcı. Biz burada ‘seçici davranacağız, şu örgüt, şu kişi bizce farklıdır’ diyecek durumda değiliz. Bölgede El-Kaide, El-Nusra ve DAEŞ gibi küresel ekonomi açısından, bölgenin istikrarı ve Türkiye’nin geleceği açısından tehdit oluşturan örgütler var. Bu nedenle Türkiye’de aklama suçu ve terörün finansmanı suçlarıyla çok etkin bir şekilde mücadele edilmesi gerekiyor.”
VERGİDE GRİ ALANI KALDIRIN
TBB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın ise konuşmasında, bankalara ek maliyet getiren, olağanüstü dönemlerde geçici olarak getirilen düzenlemelerin normalleşme ile birlikte kaldırılmasını istedi. Uluslararası düzenlemelere uyumu desteklediklerini kaydeden Aydın, “Ama daha katı düzenlemelerin ekonomik büyümeye olan katkımızı pahalı hale getirdiğini ve sınırlandırdığını da belirtmek istiyoruz. Topyekün olmasa bile kritik öneme sahip, döviz kazandırıcı, istihdam artırıcı sektörlerde ve alt yapı yatırımlarında öncelikli olmak üzere, düzenlemelerde uluslararası düzenlemeler ile çelişmeyen esnekliklerin sağlanmasını bekliyoruz. Bu çerçevede, finansal araçların vergilendirilmesinde hala süren gri alanların tamamen kaldırılmasını, aracılık maliyetlerini yükselten kamu kaynaklı yüklerin azaltılmasını talep ediyoruz” dedi.