Bankalara açık pozisyon uyarısı
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Haziran 30, 2006 14:57
BDDK, YTL’nin mayıs-haziran döneminde yüzde 30 oranında değer kaybettiği hatırlatarak, bu kaybın süreklilik göstermesi halinde açık pozisyonu bulunan ekonomik birimlerin önemli ölçüde kambiyo zararına maruz kalacağını belirtti.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan “Türk Bankacılık Sektörü Kur Riski Değerlendirme Raporu”nda, Kur riskinin kontrolünü zorlaştıran unsular dikkate alındığında, başta kamu denetimi ve gözetimi konusunda özellikli bir konumda bulunan bankacılık sektörü olmak üzere, ekonomideki tüm kesimlerin kur riskinin karar verici otoriteler tarafından dikkatle izlenmesi gerektiği vurgulandı.
Finansal piyasalarda bu yıl mayıs ayının ilk haftasından itibaren görülen dalgalanmaların, konunun önemini daha da artırdığı vurgulanan raporda, büyük ölçüde dış kaynaklı gelişmeler tarafından şekillendirilen ve sadece Türkiye’yi
değil, bütün gelişmekte olan piyasaları etkileyen hızlı fiyat hareketlerinin, temelde gelişmiş ülke merkez bankalarının enflasyon kaygılarıyla kısa vadeli faiz hadlerini artırmaları sürecinden kaynaklandığı ifade edildi. Bu gelişme sonucu, 2002-2005 döneminde gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere aktarılan kaynakların bir kısmının tekrar gelişmiş ülkelere dönmeye başladığın vurgulanan raporda, bu sürecin nasıl bir seyir izleyeceğinin henüz netleşmediği belirtilerek “Öte yandan 2006 yılı Mayıs-Haziran döneminde iki aydan kısa bir süre içinde YTL’nin başlıca gelişmiş ülke dövizleri
karşısında yaklaşık yüzde 30 civarında değer kaybı gözönüne alındığında ve bu kaybın süreklilik arzetmesi ihtimali halinde, açık pozisyonu bulunan ekonomik birimler önemli ölçüde kambiyo zararına maruz kalacaktır” denildi.
Merkez Bankasının kurun düzeyine ilişkin herhangi bir taahhüdün bulunmamasının, böyle bir dönemde ekonomik ajanların bireysel yaklaşımlarını çok daha önemli hale getirdiği kaydedildi.
Raporda, Türk bankacılık sektörünün yabancı para net genel pozisyonunun (YPNGP) Temmuz 2005- Mayıs 2006 dönemine ilişkin haftalık bazda izlediği seyir, banka grupları
bazında solo ve konsolide (3 aylık) olarak analiz edildi. Sektörün varlık ve yükümlülüklerinin vade dağılımı ve faiz riski incelendi, türev sözleşmelere ilişkin detaylı bilgiler verildi.
YABANCI PARA NET GENEL POZİSYONUNUN GELİŞİMİ
Raporda, Türk bankacılık sektörünün Haziran 2005-Mayıs 2006 dönemine ilişkin yabancı para net genel pozisyonu incelendiğinde; YPNGP/Özkaynak rasyosunun yasal sınır olan eksi-artı yüzde 20 sınırını aşmadığı buna, karşılık sözkonusu rasyoda oynaklığın yüksek olduğu belirtildi.
Sektörün yabancı para pozisyonunda 2005 yılsonu itibariyle 131 milyon YTL olan net açık rakamının, 2006 Mayıs
ayı sonu itibariyle 1 milyar 301 milyon YTL’ye yükseldiği ve yılsonu itibariyle eski yüzde 0.3 olan YPNGP/Özkaynaklar oranının da buna paralel olarak eksi yüzde 2.7’ye çıktığı vurgulandı.
Sektörün açık pozisyonunu özel bankalar grubunun pozisyonunun belirlendiğine dikkat çekilen raporda, yabancıların ikinci en yüksek açık pozisyona sahip bankalar grubu olduğu ve, kamu bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının ise açık pozisyon taşımadıkları belirtildi.
Türk bankacılık sektörünün bilanço içi pozisyonu genel olarak negatif bakiye verdi. Diğer bir ifadeyle, 1 Temmuz 2005-21 Mayıs 2006 döneminde Türk bankacılık sektörünün bilanço içi döviz varlıklarının bilanço içi döviz yükümlülüklerinden daha az olduğuna dikkat çekildi. Raporda açık pozislyonun gelişimkiyle ilgili olarak şu bilgilere yer verildi:
“Özellikle, bilanço içi pozisyondaki, 29 Temmuz 2005 tarihinde meydana gelen 1 milyar 288 milyon YTL’lik, 18 Kasım 2005 tarihindeki 1 milyar 863 milyon YTL’lik, 17 Şubat 2006 tarihindeki 3 milyar 719 milyon YTL’lik artışlara dikkat çekildi. 5 Mayıs 2006 tarihinde ise 12 milyar 151 milyon YTL’yle dönem içerisinde en yüksek açık pozisyon tutarı gerçekleşmiştir.”
BİLANÇO DIŞI POZİSYON
Raporda bankaların bilanço dışında ise uzun pozisyon taşıdıkları belirtildi. Diğer bir ifadeyle, Türk bankacılık sektörünün bilanço içi açık pozisyonunu bilanço dışı uzun (fazla) pozisyonuyla dengelemeye ve YPNGP/Özkaynak rasyosunun asgari sınırlar içerisinde kalmasına çalıştıkları kaydedildi.
Özellikle, 17 Şubat 2006 tarihinde bilanço dışı pozisyon fazlasının bir önceki haftaya göre yüzde 56.9 oranında artarak, 7 milyar 279 milyon YTL bakiye vermesinin ile dikkat çektiği belirtildi. Yılsonuna kıyasla bilanço dışı işlemlerde 3 kattan daha fazla bir artış gerçekleştiği ve 26 Mayıs 2006 itibariyle bakiyesinin 8 milyar 356 milyon YTL’ye ulaştığı kaydedildi.
Türk bankacılık sektörünün bilanço içi açık pozisyonunu bilanço dışı pozisyonla kapatırken, kur riskini dengelemek için kullandığı türev işlem türünün yoğun olarak swap
Olduğu belirtildi. Swap işlemlerinin özellikle 5 Mayıs 2006 tarihindeki 10 milyar 789 milyon YTL’lik bir tutara ulaştığına dikkat çekildi.
Finansal piyasalarda bu yıl mayıs ayının ilk haftasından itibaren görülen dalgalanmaların, konunun önemini daha da artırdığı vurgulanan raporda, büyük ölçüde dış kaynaklı gelişmeler tarafından şekillendirilen ve sadece Türkiye’yi
değil, bütün gelişmekte olan piyasaları etkileyen hızlı fiyat hareketlerinin, temelde gelişmiş ülke merkez bankalarının enflasyon kaygılarıyla kısa vadeli faiz hadlerini artırmaları sürecinden kaynaklandığı ifade edildi. Bu gelişme sonucu, 2002-2005 döneminde gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere aktarılan kaynakların bir kısmının tekrar gelişmiş ülkelere dönmeye başladığın vurgulanan raporda, bu sürecin nasıl bir seyir izleyeceğinin henüz netleşmediği belirtilerek “Öte yandan 2006 yılı Mayıs-Haziran döneminde iki aydan kısa bir süre içinde YTL’nin başlıca gelişmiş ülke dövizleri
karşısında yaklaşık yüzde 30 civarında değer kaybı gözönüne alındığında ve bu kaybın süreklilik arzetmesi ihtimali halinde, açık pozisyonu bulunan ekonomik birimler önemli ölçüde kambiyo zararına maruz kalacaktır” denildi.
Merkez Bankasının kurun düzeyine ilişkin herhangi bir taahhüdün bulunmamasının, böyle bir dönemde ekonomik ajanların bireysel yaklaşımlarını çok daha önemli hale getirdiği kaydedildi.
Raporda, Türk bankacılık sektörünün yabancı para net genel pozisyonunun (YPNGP) Temmuz 2005- Mayıs 2006 dönemine ilişkin haftalık bazda izlediği seyir, banka grupları
bazında solo ve konsolide (3 aylık) olarak analiz edildi. Sektörün varlık ve yükümlülüklerinin vade dağılımı ve faiz riski incelendi, türev sözleşmelere ilişkin detaylı bilgiler verildi.
YABANCI PARA NET GENEL POZİSYONUNUN GELİŞİMİ
Raporda, Türk bankacılık sektörünün Haziran 2005-Mayıs 2006 dönemine ilişkin yabancı para net genel pozisyonu incelendiğinde; YPNGP/Özkaynak rasyosunun yasal sınır olan eksi-artı yüzde 20 sınırını aşmadığı buna, karşılık sözkonusu rasyoda oynaklığın yüksek olduğu belirtildi.
Sektörün yabancı para pozisyonunda 2005 yılsonu itibariyle 131 milyon YTL olan net açık rakamının, 2006 Mayıs
ayı sonu itibariyle 1 milyar 301 milyon YTL’ye yükseldiği ve yılsonu itibariyle eski yüzde 0.3 olan YPNGP/Özkaynaklar oranının da buna paralel olarak eksi yüzde 2.7’ye çıktığı vurgulandı.
Sektörün açık pozisyonunu özel bankalar grubunun pozisyonunun belirlendiğine dikkat çekilen raporda, yabancıların ikinci en yüksek açık pozisyona sahip bankalar grubu olduğu ve, kamu bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının ise açık pozisyon taşımadıkları belirtildi.
Türk bankacılık sektörünün bilanço içi pozisyonu genel olarak negatif bakiye verdi. Diğer bir ifadeyle, 1 Temmuz 2005-21 Mayıs 2006 döneminde Türk bankacılık sektörünün bilanço içi döviz varlıklarının bilanço içi döviz yükümlülüklerinden daha az olduğuna dikkat çekildi. Raporda açık pozislyonun gelişimkiyle ilgili olarak şu bilgilere yer verildi:
“Özellikle, bilanço içi pozisyondaki, 29 Temmuz 2005 tarihinde meydana gelen 1 milyar 288 milyon YTL’lik, 18 Kasım 2005 tarihindeki 1 milyar 863 milyon YTL’lik, 17 Şubat 2006 tarihindeki 3 milyar 719 milyon YTL’lik artışlara dikkat çekildi. 5 Mayıs 2006 tarihinde ise 12 milyar 151 milyon YTL’yle dönem içerisinde en yüksek açık pozisyon tutarı gerçekleşmiştir.”
BİLANÇO DIŞI POZİSYON
Raporda bankaların bilanço dışında ise uzun pozisyon taşıdıkları belirtildi. Diğer bir ifadeyle, Türk bankacılık sektörünün bilanço içi açık pozisyonunu bilanço dışı uzun (fazla) pozisyonuyla dengelemeye ve YPNGP/Özkaynak rasyosunun asgari sınırlar içerisinde kalmasına çalıştıkları kaydedildi.
Özellikle, 17 Şubat 2006 tarihinde bilanço dışı pozisyon fazlasının bir önceki haftaya göre yüzde 56.9 oranında artarak, 7 milyar 279 milyon YTL bakiye vermesinin ile dikkat çektiği belirtildi. Yılsonuna kıyasla bilanço dışı işlemlerde 3 kattan daha fazla bir artış gerçekleştiği ve 26 Mayıs 2006 itibariyle bakiyesinin 8 milyar 356 milyon YTL’ye ulaştığı kaydedildi.
Türk bankacılık sektörünün bilanço içi açık pozisyonunu bilanço dışı pozisyonla kapatırken, kur riskini dengelemek için kullandığı türev işlem türünün yoğun olarak swap
Olduğu belirtildi. Swap işlemlerinin özellikle 5 Mayıs 2006 tarihindeki 10 milyar 789 milyon YTL’lik bir tutara ulaştığına dikkat çekildi.