Güncelleme Tarihi:
Akbank Genel Müdürü'nden promosyon savunması
Rekabet Kurumu soruşturmasında öğleden sonraki duruşmada ilk olarak Garanti Bankası savunma yaptı. Genel Müdür Ergun Özen, böyle bir soruşturmayla kurum gündemine gelmenin kendilerini üzdüğünü belirtti. Bankaların BDDK, Hazine, SPK gibi çok geniş ve şeffaf denetime tabi olduğunu anımsatan Özen, milyarlarca liralık kaynağı yüzbinlerce çalışana aktardıklarını söyledi. Bunu inanılmaz bir rekabet ortamında yaptıklarını belirten Özen, "Rekabet o kadar büyük ki maaş ödemesinden bile zarar ediyoruz. Keşke yasaklansa da biz de promosyon yerine hizmet kalitesi ve ürün çeşitliliği ile rekabet etsek" dedi.
Özen, bu cezaya katılmadıklarını belirtirken, "Eğer bu verilecekse bunu bankaya nasıl yansıtacağımızı bilmiyorum. Hiçbir fikrim yok" diyerek sözlerini tamamladı.
Garanti Bankası hukukçusu ise Rekabet Kurumu'nun fiilen göreve başladığı 1999 yılından beri bankacılık sektörüne yönelik hiçbir rekabet ihlali kararı bulunmadığına dikkat çekti. Bunun Kurulun, yatay rekabet ihlalleri alanında alacağı ilk karar olacağını belirten avukat Rekabet Kurumu'nun bankacılık alanında rekabet konusunda yaptığı herhangi bir araştıma ya da çalışma olmamasını eleştirdi.
EVET BÄ°R ARAYA GELÄ°RÄ°Z
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince is 34 yıllık bankacı olduğunu, 12 yıldır genel müdürlük yaptığını ve 10 yılı aşkı süredir de Türkiye
Bankalar Birliği başkanlığı yürüttüğünü anımsatarak savunmasına başladı. Sektörü küllerinden adeta yeniden yarattıklarını, dünya çapında itibara kavuşturduklarını söyledi.
Sektörle ilgili kararlarda önemli rol oynadığını, sektörün zaman zaman bir araya gelmesinde gayretleri olduÄŸunu anlatan Özince, "Centilmenlikle mücehhez olmasını da istedim. Evet biz bankacılar çeÅŸitli ÅŸekillerde bir araya gelir anlaşırız. ÖrneÄŸin piyasa yapıcılığı için biraraya geliriz. Ãœlkenin önemli yatırımlarının finansmanı için konsorsiyumlar kurarız. Bir araya geliriz. Otomatik para makinelerinin birlikte kullanılmasına karşı çıktım, ama sektör onu da yaptı" dedi.Â
PROMOSYONDAN KURTULMALIYIZ
Sektörün öylesine öne çıktığını belirten Özince, İMKB'nin yüzde 40'ını bankaların oluşturduğuna dikkat çekti. İMKB'nin lokomotifi konumunda olduklarını kaydeden Özince, "Buradaki bankalar ise İMKBR'nin yüzde 20-25'ini teşkil ediyor. Küçük hissedarlar, yabancı yatırımcılar, kurumsal müşteriler bu hisseleri elinde bulunduruyor. Velhasıl tüm bu kitleler nezdinde çok iyi bir itibar kazandığımızı ve bunun da Türkiye piyasasının rekabetçciliğinden geldiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Promosyonun ilk olarak üniversiteler ve hastanelerde, bütçe imkanlarının dar olduğu dönemde ortaya çıktığını anlatan Özince, "O zaman bu uygulama yararlı da olmuştur. Ama sonra başka bir boyu kazandı promosyonlar. Ülkemiz uygulaması dünya bankacılık ve iş modellerinde pek görülen bir uygulama değildir.
Esasen banka ile müşteri ilişkisi özeldir ve hiç kimsenin taraf olmaması gerekir. Mahrem bir iştir. Her kişinin bankayla çalışma kabiliyeti
ve eğilimi farklıdır. Kaldı ki bir çalışanın belli bir bankadan maaş almaya zorlanması da doğu değildir. Bu nedenle promosyon verilmesi kurtulunmasında yarar olan bir husustur" dedi.
DESTEK Ä°STEDÄ°
Özince, kendinden önce yaılan savunmaların aksine soruşturma heyetini suçlamaktan ziyade işbirliği teklifi yapmasıyla dikkat çekti.
Promosyon gibi önemli bir konuda Türkiye'deki uygulamanın doğru şekle oturması için 'desteğinize ihtiyaç duyuyoruz' vurgusu
önemliydi.
İş Bankası'nın 14 milyon hesabından maaş anlaşması yapılan hesap sayısının yüzde 10 bile olmadığını belirterek, bunlar dolayısıyla elde edilen gelirin ise bireysel bankacılık gelirlerinin dörtte birini oluşturduğunu söyledi. Sektörün 10 yıldır aralıksız denetlendiğini anımsatan Özince şöyle devam etti:
"7 ya da 8 bankanın herhangi bir ortak paydası bulunmuyor. Böyle bir anlaşmadan netice almak gerekirse hiçbir bankayı dışarıda tutmamak gerekir. Diğerleri ne olmuştur? Onlar özellikle hariç mi tutulmak istenmiştir? Hangi yetkili kişiler arasında hangi yetkilerle bir temas olmuştur? Yakışıksız bir durum var. Ama ben bankacılık sektörüne bu yapılan inceleme ve verilecek kararın da güç ve itibar kazandıracağını düşünüyorum."
Â
YÃœZDE 10'A KADAR CEZA GELEBÄ°LÄ°R
Rekabet Kurulu soruşturmasında bankalara kararın çıktığı yıldan önceki cirolarının yüzde 10’una kadar para cezası kesilebilecek.
Cezanın miktarına 7 kişilik Rekabet Kurulu karar verecek. Kurul isterse, bankaların bireysel gelirlerinin yüzde 10’una kadar da ceza verebilecek.
Halk Bankası ve Yapı Kredi Bankası, Pamukbank ve Koçbank eylemlerinden dolayı soruşturmaya dahil edilirken, 5 yıllık zaman aşımı nedeniyle para cezası istenmeyecek.