Nilgün KARATAŞ
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2007 00:00
Kredi kartına ilişkin tartışmalara son günlerde eklenen ’kullanım ücreti’ konusu kafaları karıştırırken, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) bunun yasal olduğunu savunuyor. TBB Genel Sekreteri Ekrem Keskin, "sözleşmede yer almak koşuluyla" bankaların bunu talep edebileceğini vurguladı, "Bankalar Ali Baba’nın mağarası değil, karşılıksız hizmet olmaz. Banka-müşteri arasına girmeyin" dedi.
YILLARDAN sonra çıkan bir kanunla düzenlense bile
kredi kartları konusundaki tartışmalar sona ermedi. Bir süredir bu tartışmalara kredi kartlarından alınan yıllık ücretler eklendi. Bir yanda tüketici derneklerinden yapılan "ödemeyin", "itiraz edin" çağrıları, diğer yanda peşpeşe sonuçlanan davalar, hemen her kart kullanıcısının aklına "acaba benden haksız yere para mı alınıyor" sorusunu getirdi. "Bankaya kartımı iptal edeceğim diye rest çektim, bu ücreti almaktan vazgeçtiler" diyen mailler dolaşırken, bankasına başvurup da "ödemek zorundasınız" yanıtını alanların kafası iyice karıştı. Bütün bu karışıklığın ortasında Türkiye Bankalar Birliği de (TBB) bir açıklama yaparak, kullanım ücretine dayanak olan yasa maddelerini peş peşe sıraladı. Ancak bu açıklama kafalardaki soru işaretlerini gidermeye yetmedi. Biz de gazeteci olmanın yanı sıra bir kart kullanıcısı olarak TBB Genel Sekreteri Dr. Ekrem Keskin’e, sorularımızı yönelttik. Öncelikle kredi kartı ücretlerinin "sözleşmede yer alması" koşuluyla "yasal" olduğunu vurgulayan Keskin, "Ortada yasal düzenlemeler varken müşteri ile banka arasına kimse girmemelidir" diye konuştu. Keskin, bu konudaki sorularımızı şöyle yanıtladı:
’YASAL DEĞİL’ DEMEK YANILTICI
Bu ücretin alınması yasal bir uygulama mıdır?
- Yasal düzenlemeler kapsamında bankaların operasyonel maliyetlerini kart talebinde bulunan müşteriye yansıtmasında hukuki bir sakınca bulunmuyor. Bankalar sözleşmede yer almak kaydıyla sundukları hizmetlerden ücret talep edebilir. 15 milyon kullanıcıyı ilgilendiren bir konuya ’yasal değil’ demek kamuoyunu yanıltmak olur. Gerek bankalar kanununda gerekse kredi kartları kanununda hizmetlerin ücretlendirilmesine ilişkin hükümler var. Ancak düzenlemelerin nasıl yorumlanacağı konusunda tereddütler oluştuğu görülüyor.
Bazı bankalar daha düşük bazıları daha yüksek uyguluyor. Bunun bir standartı olamaz mı?
- Bu konu tamamen serbest piyasaya bırakılmış durumda. Bankanın yatırım, işletim, kart maliyeti, pazar payı, rekabet koşulları gibi pek çok etken var. O nedenle ücretlerde farklılıklar görülebilir. Bankalar bu konuda oturup ortak bir düzenleme yapamaz.
ALİ BABA’NIN MAĞARASI DEĞİL
Bankalar zaten faiz alıyor, bu ücretleri almasalar olmaz mı?
- Bu bir hizmet bedeli. Bankacılık sektörü Ali Baba’nın mağarası değil ki, karşılıksız hizmet versin. Her bir kartın basım maliyetinin yanı sıra, yazılım, matbuat, kargo gibi çeşitli operasyonel maliyetleri bulunuyor. Uluslararası kuruluşlara bir bedel ödenmesinden 7 gün 24 saat personel çalıştırılmasına kadar pek çok maliyet unsuru var. Bunun bir bedeli olması çok doğal.
Ama bazı bankaların bazı müşterilerinden bu ücreti almadığı ya da itiraz edildiğinde vazgeçtiği durumlar var. Bu nasıl oluyor?
- Bu tamamen banka ile müşteri arasındaki özel bir durum. Müşterinin kart kullanım sıklığı, alışkanlıkları, riski, performansı, yaptığı masraflar gibi unsurlara bakarak müşterisinden bunları talep etmeyebilir. Birinden alınmıyor, diğerinden alınıyor olması uygulamanın yasal olmadığı anlamına gelmez. Ortada yasal düzenlemeler varken müşteri ile banka arasına kimse girmemelidir. Bu özel bir ilişkidir.
KARARLAR İYİ İNCELENMELİ
Eğer bu yasal bir uygulama ise açılan davalar nasıl müşteri lehine sonuçlanıyor?
- Bu kararları tek tek incelemek gerekir. Sözleşmede yoksa banka bu ücreti alamaz, bu en önemli şart. Yargının karar verdiği davalarda sözleşmenin niteliğine, müşteri ile banka arasındaki ilişkilere bakmak lazım. Hangi olaya, hangi özel duruma istinaden bu kararın alındığına bakmak lazım. Bu konuda kurallar çok açık, tartışma konusu yapılacak bir durum yok. Banka ile müşteri arasına kimsenin girmesine gerek kalmamalı.
Bankalar önceden
bilgi versin, müşteri sonradan öğrenmesinMÜŞTERİYE "imza attığın sözleşmeyi iyi oku" demek yeterli değil. Bu tür tartışmaların çıkmaması için bankaların da yapması gerekenler var. Ekrem Keskin’in bankalara tavsiyesi şöyle: "Tüketiciyi korumak ve bilinçlendirmek sadece bir takım derneklerin görevi değil, herkesin görevi. Bankaya düşen görev, daha sözleşme imzalanırken müşterisine vereceği hizmet karşılığında talep edeceği ücretleri belirtmesi. Müşteri bu konuda bilgilendirilmeli, bunları sonradan öğrenmemeli. Daha sonra müşteriden gelen şikayetler dinlenmeli. Müşterinin haklı olduğu durumda sorun giderilmeli, bankanın haklı olduğu durumda bunun nedenleri anlatılmalı."
Yola park ettiğin arabaya otopark ücreti veriyorsunBANKACILARIN sık sık vurguladığı bir nokta da; bankacılık sektörü düzenlemelere, uluslararası normlara kavuşurken, diğer alanlarda düzenlemelerin yapılmayışı. Önemle vurgulanan ise kayıtdışılık. Bir bankacı "Bu ücret ilk kredi kartının çıktığı 1988 yılından bu yana alınıyor. Şimdi niye tartışılıyor" derken, bir başka bankacı "Bankaya giderken yola park ettiğin arabaya 5 YTL ücret ödüyorsun, bunu tartışmıyorsun, bütün bir yıl boyunca kullandığın kartın ücreti sorun oluyor" değerlendirmesi yaptı.
Kamu bankaları daha düşük ücret alıyorKredi kartından yıllık ücret almayan banka bulunmuyor, ancak uygulamada farklılıklar söz konusu.
Ücretler kartın klasik, gold ve platin oluşuna göre değişirken, en düşük ücretleri kamu bankaları uyguluyor.Bazı bankalar kartın ilk verilişinde bir tahsis parası alıyor, bazıları ise kart kullanıldıktan sonra ücret talep ediyor.
Ayrıca kulüpler, dernekler, bazı meslek mensuplarına yönelik kart uygulamalarında da ücretler değişiyor. Yapılan anlaşmaya göre de bazılarından bu ücretler hiç alınmıyor.
Örneğin; Ziraat Bankası Memursen üyelerinden, Vakıfbank Tabipler Birliği üyelerinden ücret talep etmiyor. En pahalı kart American EkspresTürkiye’deki kartlar arasında bedeli en yüksek olan kart American Ekspres. Geçen yıla kadar Akbank’ın verdiği, bu yılla birlikte Garanti Bankası’ndan alınan bu kartın yıllık üyelik bedeli klasik kartta 75
dolar.
Eğer kartınız gold ise bu rakam 150 dolara, platinium ise 300 dolara çıkıyor. Ancak en pahalı kart denildiğinde, dünyanın en prestijli kartı olarak bilinen "Black Card" akla ilk gelen oluyor. Amex’in yıllık harcaması 250 bin doların üzerindeki müşterilerine verdiği bu kartın, yıllık aidatı 2 bin 500 dolar.
Bu tür özel kartlar dışında genelde ABD’de de bankalar ücret talep etmiyor. Avrupa ülkelerinde ise biraz da kredi kartı kullanımının düşük olmasına bağlı olarak, 40 ile 60
Euro arasında kart bedeli alınıyor.
Kartlar üzerinden sistemi
yıpratmaktan vazgeçsinlerKART sayısının 32.5 milyonu aştığı Türkiye’de bu pazar hızla büyümeye devam ederken, bu konunun neden bu kadar tartışılır olduğuna ilişkin ise Ekrem Keskin’in değerlendirmesi şöyle: "Genelde finans sektörü, özelde bankacılık sektörü henüz Türkiye’de küçük. Büyüme potansiyeli ve büyüme ihtiyacı olan bir sektör. Türkiye’de son 4-5 yılda önemli değişiklikler oldu. Bu arada bankacılık sektörüne uluslararası entegrasyona ve rekabete uygun düzenlemeler getirildi. Ancak sadece bu sektöre. Bu dönemde en çarpıcı değişim bireysel bankacılıkta oldu. Bu konuda düzenleyici otorite, devlet her türlü düzenlemeyi getirmişken, bazıları bunları yok sayıyor, kredi kartları üzerinden sistemi yıpratmaya çalışıyor. Artık bankacılık sisteminin kuralları açık, anlaşılır. Tüketicinin hakları nasıl bir kanunla düzenlenmişse, bankalarınki de düzenlenmiş durumda. Durum bu iken kredi kartları üzerinden bankacılık sektörünü yıpratmaya çalışmak yanlış. Kredi kartları üzerinden popülerlik kazanmaya çalışmak doğru değil."
Sözleşmenizde yoksa kart ücretine itiraz edebilirsinizBANKA Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun "Sözleşme şartları" başlıklı 24’üncü maddesinde, "kart hamilinin yaptığı işlemler nedeniyle, ’sözleşmede yer almayan’ faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiç bir şekil ve surette ödeme talep edemez ve kart hamilinin hesabından kesinti yapamaz" hükmü bulunuyor. Bu noktada kart kullanıcısının yapması gereken, bu konunun sözleşmede yer alıp almadığını bankasından öğrenmesi. Eğer yer almıyorsa, yapılacak iş bankanıza itiraz etmek ve buna karşın banka hálá olumsuz yanıt veriyorsa, yargıya başvurmak. Bunun yanında faiz oranları kadar bu tür masraf ve komisyonlar da , tüketici tercihlerinde bir önemli bir etken olabilir. Müşteri, bankaların ilan ettiği ve aynı zamanda BDDK’ya bildirdiği bu rakamları öğrenerek, hangi banka ile çalışacağını belirleyebilir.