Güncelleme Tarihi:
Avukat Korhan Engindeniz, dalgalı kura geçişle birlikte zor durumda kalan dövizle kredi kullananları rahatlatacak bir karar aldırdı. Engindeniz, mahkeme kararıyla dövizle aldığı kredinin ödemelerini devalüasyon öncesi kurdan TL'ye çevirtti.
İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi, dövize endeksli konut kredisi alan avukat Korhan Engindeniz'in, kurdaki ani yükselme nedeniyle, ödemelerini TL olarak yapması yönündeki ihtiyati tedbir istemini kabul etti.
Avukat Korhan Engindeniz, 27 Ekim 2000'de bir bankadan 300 bin ABD doları karşılığı 205 milyar 125 milyon lira dövize endeksli konut kredisi aldı. Bankayla, 322 bin 992 dolar tutan bu paranın, 26 bin 916 USD'lik 12 eşit taksit halinde ödenmesi için anlaşma yaptı. İlk 4 taksiti düzenli olarak ödedi.
LİRAYA ÇEVRİLDİ
Avukat Engindeniz, Merkez Bankası'nın döviz kurlarını sabitleme politikasını değiştirerek kuru serbest bırakması sonucu kurda yaşanan beklenmedik yükselme karşısında, borcunu ödeyemez hale geldi. Bunun üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 19 Şubat 1997 tarih ve 1996/11-762 E. 997/77 K. sayılı, ‘Dövize endeksli borçların geri ödemelerinde uyuşmazlık bulunması durumunda, ödemenin ve taksitlendirmenin Türk Lirası’na uyarlanması ve yapılması gereğinin kabulü' kararı gereği mahkemeye başvurdu. Aylık taksit ödemelerinin, açılacak uyarlama davası sonuna kadar, daha önceki taksitlerde olduğu gibi, 18 milyar 500 milyon lira olarak ödenmesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etti.
İhtiyati tedbir istemini kabul eden İstanbul 9'ncu Asliye Ticaret Mahkemesi, aylık ödemenin, taktiren 18 milyar 500 milyon lira olarak devamına karar verdi.
Yarar dengesi bozuldu
Avukat Korhan Engindeniz'in, mahkemeye sunduğu ihtiyati tedbir isteminin gerekçesi şöyle:
Türk Hukuk sisteminde, hukuki güvenlik, doğruluk ve dürüstlük kuralının bir gereği olarak sözleşmeye bağlılık ilkesi esastır. Ancak olağanüstü haller, harp, ülkeyi sarsan ekonomik krizler, enflasyondaki olağanüstü yükselme, şok devalüasyon, para değerinin önemli ölçüde düşmesi gibi şartların olağanüstü değişmesi hallerinde, taraflar arasındaki edimler arasındaki dengenin büyük oranda sarsılması ve bu sarsılmanın taraflardan biri için katlanılmaz hale gelmesi durumunda, doktrin ve uygulamada işlem temelinin çöktüğü kabul edilmektedir. Bu halde, sözleşmeye bağlılık ilkesinin uygulanması, adalet, hakkaniyet ve objektif hüsnüniyete aykırıdır. Bu adaletsiz sonuçların bertarf edilmesi için doktrinde, 'Emprevizyon Teorisi' diye adlandırılan görüş uyarınca hakim, müdahale ederek sözleşmeyi ortadan kaldırabilir veya sözleşmeyi olağan koşullara uyarlayarak, bozulan yarar dengesini yeniden sağlayabilir. Uyarlama davası özellikle tacir olmayan bireylar açısından ticari sayılmayan konulardan doğan hususlarda (konut kredisi, tüketici kredisi, kira sözleşmesi gibi) önem taşımaktadır. Tacirler bakımından ise ticari bir işten kaynaklanan sözleşmelerde ve kredi ilişkilerinde uyarlama davalarını kabulünde zorluklar bulunmaktadır. Ülkemizde 1994 yılında meydana gelen para değerindeki ani düşüş ve devalüasyon nedeniyle mahkemeler, sözleşmelerin koşullara uyarlanması yönünde kararlar vermiş ve muhtelif Yargıtay dairelerinnce de bu görüşler kabul görmüştür.