Banka takıntısı fazla faiz ödetiyor
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2009 10:45
Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serdar Altınok, çoğu tüketicinin, hesabının bulunduğu bankadan kredi kullanma eğiliminde olduğu için, farkında bile olmadan daha fazla faiz ödemek zorunda kaldığını söyledi.
Prof. Dr. Altınok, küresel krizin etkileriyle birlikte Türkiye'de de nakit darlığının arttığını, bu nedenle özellikle sabit gelirlilerin kredi ihtiyacının yükseldiğini belirtti.
Nakite sıkışan kişilerin genelde hesaplarının olduğu bankalardan kredi kullandıklarını, bu durumu kendileri için daha az zahmetli bulduklarını anlatan Altınok, bunun da çoğunlukla tüketicinin daha pahalı kredi almasına, daha fazla faiz ödemesine neden olduğunu belirtti.
Çoğu tüketicinin, hesabının bulunduğu bankadan kredi kullanma eğiliminde olmasının, farkında bile olmadan daha fazla faiz ödemek zorunda kalmasını beraberinde getirdiğini vurgulayan Altınok, şunları kaydetti:
“Özel Tüketim Vergisi'nde (ÖTV) yapılan indirimin 5-6 aydır duran talepleri arttırdı. Bu nedenle kredi kullananların sayısı da daha arttı. Kredi çekecek kişinin normalde en az faizi işleten bankadan kredi çekmesidir. Yani tüketimiz, maalesef bu konuda rasyonel bir karar veremiyor. Bu durum, Hükümetin faizleri indirmeye çalışmasına rağmen bankaların halen yüksek faize devam etmesine neden oluyor. Çünkü yüksek faiz uyguladığı halde kredi vermeye devam edebilen banka, kredi faizini indirme ihtiyacı da hissetmiyor.”
Altınok, bu nedenle doğru olan davranışın, tüketicinin maliyetleri hesaplayarak, banka banka dolaşarak en ucuz krediyi bulması gerektiğini söyledi.
YANLIŞ BANKA, 10 BİN LİRA KREDİ İÇİN 240 LİRAYA MAL OLUYOR
Kredi çeken kişinin bu yanlış kararının ekonomiyi de olumsuz yönde etkilediğini anlatan Altınok, şunları söyledi:
“Bankaların kredi faiz oranları yüzde 1,60 ile 1,80 arasında değişiyor. Düz faiz hesabıyla örneğin bin lira kredi kullanan tüketici, aylık yüzde 1,60 faiz oranı üzerinden 12 ay taksitle kredi aldığı zaman yıllık yüzde 19,2 faiz ödüyor. Yani bu tüketici bin lirayı bin 192 lira olarak geri ödüyor. Bu krediyi yüzde 1,80 faiz oranıyla çektiğinde ise yıllık yüzde 21,6 oranında faiz ile toplam bin 216 lira ödemek durumunda kalıyor. Yani faiz düşük faiz oranından kredi alan kişi, yüksek faizli kredi alan kişiye göre her bin lirada 24 lira daha fazla faiz ödüyor. Bu durumda yanlış banka tercihi, 10 bin lira kredi için 240 liraya mal oluyor. Bu rakam, hiç de az bir meblağ değildir.”
Bunun yanında bankalardan kredi çekerken “dosya masrafı” adı altında alınan paranın da bankadan bankaya büyük değişiklikler gösterdiğini belirten Altınok, buna dikkat edilmesi halinde ise neredeyse faiz farkı oranından fazla bir miktarın kişinin cebinde kalabildiğini vurguladı.
Prof. Dr. Altınok, bu nedenle kendi kesesini ve ülke ekonomisini düşünen herkesin, illa kendi hesabının bulunduğu bankadan kredi çekmek yerine diğer bankaları da araştırması gerektiğini sözlerine ekledi.
Nakite sıkışan kişilerin genelde hesaplarının olduğu bankalardan kredi kullandıklarını, bu durumu kendileri için daha az zahmetli bulduklarını anlatan Altınok, bunun da çoğunlukla tüketicinin daha pahalı kredi almasına, daha fazla faiz ödemesine neden olduğunu belirtti.
Çoğu tüketicinin, hesabının bulunduğu bankadan kredi kullanma eğiliminde olmasının, farkında bile olmadan daha fazla faiz ödemek zorunda kalmasını beraberinde getirdiğini vurgulayan Altınok, şunları kaydetti:
“Özel Tüketim Vergisi'nde (ÖTV) yapılan indirimin 5-6 aydır duran talepleri arttırdı. Bu nedenle kredi kullananların sayısı da daha arttı. Kredi çekecek kişinin normalde en az faizi işleten bankadan kredi çekmesidir. Yani tüketimiz, maalesef bu konuda rasyonel bir karar veremiyor. Bu durum, Hükümetin faizleri indirmeye çalışmasına rağmen bankaların halen yüksek faize devam etmesine neden oluyor. Çünkü yüksek faiz uyguladığı halde kredi vermeye devam edebilen banka, kredi faizini indirme ihtiyacı da hissetmiyor.”
Altınok, bu nedenle doğru olan davranışın, tüketicinin maliyetleri hesaplayarak, banka banka dolaşarak en ucuz krediyi bulması gerektiğini söyledi.
YANLIŞ BANKA, 10 BİN LİRA KREDİ İÇİN 240 LİRAYA MAL OLUYOR
Kredi çeken kişinin bu yanlış kararının ekonomiyi de olumsuz yönde etkilediğini anlatan Altınok, şunları söyledi:
“Bankaların kredi faiz oranları yüzde 1,60 ile 1,80 arasında değişiyor. Düz faiz hesabıyla örneğin bin lira kredi kullanan tüketici, aylık yüzde 1,60 faiz oranı üzerinden 12 ay taksitle kredi aldığı zaman yıllık yüzde 19,2 faiz ödüyor. Yani bu tüketici bin lirayı bin 192 lira olarak geri ödüyor. Bu krediyi yüzde 1,80 faiz oranıyla çektiğinde ise yıllık yüzde 21,6 oranında faiz ile toplam bin 216 lira ödemek durumunda kalıyor. Yani faiz düşük faiz oranından kredi alan kişi, yüksek faizli kredi alan kişiye göre her bin lirada 24 lira daha fazla faiz ödüyor. Bu durumda yanlış banka tercihi, 10 bin lira kredi için 240 liraya mal oluyor. Bu rakam, hiç de az bir meblağ değildir.”
Bunun yanında bankalardan kredi çekerken “dosya masrafı” adı altında alınan paranın da bankadan bankaya büyük değişiklikler gösterdiğini belirten Altınok, buna dikkat edilmesi halinde ise neredeyse faiz farkı oranından fazla bir miktarın kişinin cebinde kalabildiğini vurguladı.
Prof. Dr. Altınok, bu nedenle kendi kesesini ve ülke ekonomisini düşünen herkesin, illa kendi hesabının bulunduğu bankadan kredi çekmek yerine diğer bankaları da araştırması gerektiğini sözlerine ekledi.