Banka sayısında çıta 60’a kondu

BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, göreve gelmesinin ardından Denizbank hisselerinin Rus Sberbank’a devredilmesi ve Lübnanlı Odea Bank’ın Türkiye’de faaliyet göstermesine izin verilmesi işlemlerinin tamamlandığını belirterek, “Bunların dışında bankacılık için ciddi bir lisans başvrusu veya bu konuda niyet bildirimleri var” dedi. Japonya’dan Bank of Mitsubishi’nin sıfırdan banka kurmak ve İtlaya’dan da Intesa Bank’ın şube açmak için hali hazırda BDDK’ya başvuruda bulunduğunu söyleyen Öztekin, “Farklı ülkelerden lisans almak için zaman zaman temas kuranlar oluyor. Son olarak Çin, Güney Kore ve Hollanda’dan bu yönde niyet bildirimleri yapıldı” diye konuştu.

BANKA SAYISI 60’A ÇIKABİLİR

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Buluşmaları’na katılan Öztekin, ülke bankacılığına katkı sağlayacak gruplara müsaade edileceğini, bunda da mali yeterlilik kriterini geçen başvuruların değerlendirmeye alınacağını kaydetti. Öztekin lisans verme konusunda önümüzdeki döneme ilişkin stratejilerini ise şöyle özetledi: “Türkiye’de banka sayımız 49, Türkiye için fazla değil. Bankacılık sektörün gelişmesi sanayici için de tüketici için de daha fazla hizmet, daha uzun vadeli kredi demektir. Önümüzdeki dönemde talep olması durumunda banka sayısının 60’a kadar çıkmasına müsaade edebiliriz. Bunun dışındaki başvuruları da ülke bankacılığına yapacağı katkıya göre ele alırız.”

BAŞVURULAR İLK AŞAMADA

Bank Of Mitsubishi’nin lisans başvuru aşamasında olduğunu kaydeden Öztekin, “Japonya’nın en büyük bankalarından birir. Başvurusu şu anda ilk aşamada. İncelemeler bizim tarafımızdan yapıldı ve bazı eksiklikler kendilerine iletildi. Şirket kuruluşuyla ilgili bazı eksikler gördük. Mevcut yasada tek kişi ile anomim şirket kurulabiliyor. Ancak Bankacılık Yasası 5 kişiyi öngördüğü için orada eksiklik oldu. Onu ilettik” şeklinde konuştu. Intesa Bank’ın da Türkiye’de şube açma arzusunun bulunduğunu ifade eden Öztekin, diğer ülkelerden gelen temsilcilerle de zaman zaman görüştüklerini belirtti.

Kentbank’ta incelememiz sürüyor

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kentbank hakkında Türkiye Cumhuriyeti’nin 4.1 milyar dolar tazminat ödemesine hükmettiği karara ve Süzer Grubu’nun yeniden bankacılık lisansı alma girişimine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Dava süreci tarafımızca izleniyor. Bu sadece bize açılmış bir dava değil, devlete yönelik açılmış bir davadır. Biz de üzerimize düşeni ifa edeceğiz. Kararı tek başına vermemiz mümkün değil. Amaç ülkemize en asgari zararı vermek. Her iki taraf da uzlaşma istiyor.”

Vadeyi uzatmaya ‘faiz’ tedbiri

TÜRKİYE’de mevduatın ortalama vadesinin çok kısa olduğunun altını çizen Mukim Öztekin, “Tasarrufu teşvik çalışmaları kapsamında, vadelerin uzatılması için önemlemler alınıyor. Mevcut durumda gönünden önce vadesi bozulan mevduata faizsiz mevduat işlemi yapılıyor. Vadesi gününden önce bozulan mevduata en azından en yakın vadedeki faizin uygulanması yönünde karar alınması öngörülüyor. Örneğin mevduat bir yıllıksa 6 aylık faiz uygulanması gibi olacak.”

Adabank her başvuruyu onaylamadığımızı gösterir

ADABANK’ın Remzi Gür’ün Başkanı olduğu Gürmen Grup ve Bahreynli Gulf Finance House ortaklığına devrini reddettiklerini hatırlatan Mukim Öztekin, şöyle konuştu: “Adabank ile ilgili kararımızda, yurt dışı ortağının krizden etkilenmesi nedeniyle uygun görmedik. Yerli oyunculardan ilgi gösterenler de oluyor. Ama önemli olan mali yeterlilik. Ülkemize yönelik bankacılık sektöründeki her yabancı yatırım girişimine de kolaylıkla izin vermediğimizi, titizlikle incelediğimizi Adabank örneği gösteriyor.”
Daha önce Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF), Adabank’ın satışına karar veren kurulunda görevli olduğunu hatırlatan Öztekin, “TMSF ve BDDK olarak Adabank’ın satış stratejisini doğru belirlemeye ihtiyacımız var. Adabank’ın satışına karar veren TMSF üyesiydim, sonra satışa onay vermeyen BDDK Başkanı oldum. İş birliğine tabii ki ihtiyacımız var” değerlendirmesini yaptı.

Bankalar kendini kriz psikolojisine kaptırmamalı

TÜRK bankacılık sektörünün 2008 krizinde başarılı bir sınav verdiğini belirten Mukim Öztekin şöyle konuştu: “Her kriz bir gün mutlaka biter. Tabii ki bir travması da olur. Bizim travmamız 2001 yılında yaşandı ve bitti. Bugün, Türk bankacılık sektörü büyük bir fırtınanın içinden sapasağlam çıkmış ve yoluna devam etmektedir. Dolayısıyla Türkiye kendisini kriz psikolojisine kaptırmamalı, Merkez Bankası’nın jargonuyla, temkinli de olsa iyimser olmalı.”