Güncelleme Tarihi:
Bayraktar, yazılı açıklamasında, su ürünleri av yasağının gırgır yöntemiyle avlananlar açısından 1 Eylül'de sona erdiğini belirterek, bu tarihten itibaren denizlerde yoğun bir "av baskısı" olacağını kaydetti.
Su ürünlerinde kuralsız avcılığın kontrol altına alınması ile biyolojik yok oluşun engellenmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, yeterli altyapı oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığının yapılamadığını, bu nedenle de avcılığın kıyıda yoğunlaştığını belirtti.
Avcılık yoluyla elde edilen üretim miktarının, avlanabilir stok büyüklüğünün sınırına eriştiğini vurgulayan Bayraktar, bu nedenle sürdürülebilir avcılığın sağlanabilmesi için önlem alınması gerektiğini ifade etti.
Sürdürülebilir balıkçılık için av yasağının titizlikle uygulanmasının son derece önemli olduğunun altını çizen Bayraktar, "Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın avcılık konusunda getirdiği standartlar da büyük önem taşımaktadır. Belli bir boydan küçük balık tutulması yasak ve ağır cezaları var. Bu gibi uygulamalarla birlikte yapılan denetim ve kontrollerin düzenli yapılmaya devam etmesi gerekiyor" ifadesini kullandı.
Bu çerçevede koruma-kontrol faaliyetlerinin artırılmasına öncelik verildiğini belirten Bayraktar, balıkçıların da av yasağı dönemine ve av kurallarına mutlaka uymaları gerektiğini belirtti.
"Balıkçılarımız sezona hazır"
Balıkçıların, av yasağı dönemini yeni sezona hazırla geçirdiğini hatırlatan Bayraktar, bu çerçevede tekne ve gemilerin bakımlarının tamamlandığını kaydetti.
Avcılığın yasaklandığı dönemde, küçük kayık balıkçılarının bol miktarda palamut avlamaları dolayısıyla "yüzlerinin güldüğünü" ifade eden Bayraktar, şöyle devam etti:
"4,5 ay denizlerden ayrı kalan balıkçılarımız, bu av sezonunun iyi geçeceğini düşünüyorlar. Bol bol palamut, hamsi, çinekop, lüfer ve istavrit olacağını tahmin ediyorlar. Tüketicilerimiz de bu fırsatı iyi değerlendirmeli, her yaşta sağlık açısından son derece yararlı olan, sayısız faydası bulunan, çocukların gelişimine büyük katkı yapan balığı bol miktarda tüketmelidir."
Su ürünlerinin insan sağlığı ve sanayi sektörleri açısından önemine değinen Bayraktar, uluslararası pazarlarda daha iyi rekabet edilebilmesi için sektörün güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bayraktar, Türkiye'de yeterli altyapı oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığı yapılamadığını ifade etti.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, su ürünlerinde kaynakların rasyonel şekilde kullanılabilmesi için eğitim merkezleri kurularak, çeşitli eğitim programları ve Ar-Ge çalışmaları yapılması gerektiğini ifade etti.
Su ürünlerine yönelik dondurma, tuzlama, konserve ve paketleme ünitesi içeren işleme tesislerinin kurulmasının, ekonomik anlamda sektöre katkı sağlayacağına işaret eden Bayraktar, uluslararası pazarlarda daha iyi rekabet edebilmek için desteklemelerin artırılması ve balıkçı teknelerinin kartlı sistemle mazot alabilmesi gerektiğini ifade etti.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın kendi isteği ile avcılıktan çıkaran gemi sahiplerine yaptığı desteklemelerin, su ürünleri sektörü için büyük önem taşıdığını vurgulayan Bayraktar, sektörün gelişmesi için destek ve teşviklere ihtiyaç olduğuna dikkati çekti.
Bayraktar, 2014-2015 balıkçılık sezonunun balıkçılar için bol ve bereketli olmasını diledi.