Güncelleme Tarihi:
Bayraktar, yazılı açıklamasında, geçen yıl nohut üretiminin 450 bin tondan 460 bin tona, kırmızı mercimek üretiminin 325 bin tondan 340 bin tona, kuru fasulye üretiminin 215 bin tondan 235 bin tona, bezelye üretiminin 2 bin 987 tondan 3 bin 125 tona yükseldiğini belirtti.Yeşil mercimek üretiminin 20 bin ton ile aynı kaldığını ifade eden Bayraktar, yemeklik bakla üretiminin 6 bin 971 tondan 6 bin 260 tona, börülce üretiminin de 2 bin 6 tondan bin 609 tona düştüğünü vurguladı.
NOHUTTA ANTALYA BİRİNCİ
Nohut üretimine iller açısından bakıldığında ilk sırayı 34 bin 918 tonla Antalya'nın aldığını belirten Bayraktar, bu ili 30 bin 937 tonla Uşak'ın izlediğini bildirdi. Bayraktar, 10 ilin 268 bin 439 tonla Türkiye üretiminin yüzde 58,4'ünü gerçekleştirdiğini kaydetti.
Kuru fasulye üretiminde yüzde 31,01 payla Konya'nın açık farkla ilk sırayı aldığını belirten Bayraktar, "Konya 72 bin 869 ton, Karaman 38 bin 897 ton, Nevşehir 21 bin 424 ton, Niğde 16 bin 461 ton, Bitlis 8 bin 114 ton, Erzincan 7 bin 122 ton, Aksaray 6 bin 916 ton, Kahramanmaraş 5 bin 662 ton, Gümüşhane 4 bin 376 ton, Kütahya 3 bin 924 ton kuru fasulye üretti. 10 ilin toplam üretimi, 185 bin 765 tonu, üretim payı yüzde 79,05’i buldu" ifadesini kullandı.
KIRMIZI MERCİMEKTE ŞANLIURFA BİRİNCİ
Kırmızı mercimek üretiminin yüzde 38,16'sının Şanlıurfa, yüzde 24,34'ünün Diyarbakır, yüzde 17,02'sinin Mardin'de yapıldığını belirten Bayraktar, bu üç ilin Türkiye üretimindeki payının yüzde 79,51'i bulduğunu kaydetti. Bayraktar, Şanlıurfa'nın 129 bin 732, Diyarbakır'ın 82 bin 742, Mardin'in 57 bin 874, Batman'ın 20 bin 28, Gaziantep'in 12 bin 446, Adıyaman'ın 10 bin 848, Siirt'in 8 bin 986, Kilis'in 5 bin 796, Şırnak'ın 3 bin 122, Manisa'nın 2 bin 722 ton kırmızı mercimek ürettiğini belirtti.
Yeşil mercimekte ilk sırayı yüzde 21,14 payla Çorum'un aldığını bildiren Bayraktar, "2015 yılında Çorum 4 bin 227 ton, Yozgat 3 bin 458 ton, Kırşehir 1604 ton, Ankara 1537 ton, Manisa bin 406 ton, Konya bin 284 ton, Isparta bin 90 ton, Uşak bin 32 ton yeşil mercimek üretti" ifadesini kullandı.
Yemeklik bakla üretiminde Çanakkale'nin bin 875 ton üretim ve yüzde 29,95 payla ilk sırayı aldığını kaydeden Bayraktar, bu ili bin 28 tonla Balıkesir'in izlediğini bildirdi. Bayraktar, ayrıca 7 bin 596 ton hayvan yemi bakla üretimi yapıldığı bilgisini verdi.
BEZELYEDE İZMİR, BÖRÜLCEDE MANİSA LİDER
Bezelye üretimde yüzde 36,96 pay ve bin 155 ton üretimle İzmir'in ilk sırayı aldığı bilgisini veren Bayraktar, börülce üretiminde Manisa'nın yüzde 34 pay ve 547 ton üretimle birinci olduğunu belirtti.
"1,1 MİLYON TON ÜRETİME RAĞMEN, İHTİYAÇ KARŞILANMIYOR"
Bayraktar, 1,1 milyon ton seviyelerindeki üretime rağmen baklagillerde ihtiyacın karşılanamadığını kaydederek, şöyle devam etti:"Son 5 yılda 1,1 milyar dolar ihracat, 1,3 milyar dolar ithalat yapılan baklagillerde üretim süratle artırılmalıdır. Türkiye 2011-2012-2013-2014 ve 2015'in Ocak-Kasım döneminde, 954 bin 880 ton kırmızı mercimek, 112 bin 487 ton nohut, 18 bin 200 ton kuru fasulye ihraç etti. Bu dönemde değer olarak kırmızı mercimek ihracatı 936 milyon 77 bin doları, nohut ihracatı 124 milyon 43 bin doları, kuru fasulye ihracatı 30 milyon 467 bin doları buldu.
Toplam ihracat 1 milyar 91 milyon 91 bin dolar oldu.Yine aynı dönemde Türkiye, 1 milyon 122 bin 544 ton kırmızı mercimek, 177 bin 260 ton nohut, 167 bin 132 ton kuru fasulye, 129 bin 687 ton yeşil mercimek ithalatı yaptı. Değer olarak, ithalat kırmızı mercimekte 742 milyon 72 bin dolara, kuru fasulyede 227 milyon 286 bin dolara, nohutta 212 milyon 698 bin dolara, yeşil mercimekte 107 milyon 385 bin dolara ulaştı. Toplam ithalat 1 milyar 289 milyon 441 bin doları buldu."
"BAKLAGİLLERE DESTEK ARTARAK DEVAM ETMELİ"
Üretim masraflarının artması ve verim düşüklüğünün ürün maliyetlerini artırdığını, bunun da üreticilerin dünya fiyatları karşısında rekabet gücünü olumsuz etkilediğini bildiren Bayraktar, şu değerlendirmelerde bulundu:"Baklagillerde sertifikalı tohumluk kullanımı yetersizdir. Genel olarak üreticilerimiz ekim için kendi üretimlerinden ayırdıkları tohumları kullanmaktadır. Üretim artışı için hastalıklara dayanıklı, yüksek verimli sertifikalı çeşitler geliştirilmeli, sertifikalı tohumluk kullanımı artırılmalıdır.
Etkin bir pazarlama ağı olmadığı gibi örgütlenme de yetersizdir. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin 1990 yılından sonra baklagil alımlarını azaltması ve 1994 yılında tamamen durdurmasıyla üretici pazarlama sorunu yaşamaya başlamıştır. Üretimde sürekliliğin devamı için üretici gelirleri artırılmalıdır. Üreticimiz, ürettiği ürünün elinde kalmayacağını veya maliyetinin altında pazarlanmayacağını bilmelidir. Dünya piyasalarındaki fiyat düşüşlerinin yaşandığı veya ürün arzının fazla olduğu yıllarda üreticinin tüccarın insafına kalmaması için, fiyat düşüşünü önleyecek, devlet adına alım yapan müdahale kurumu oluşturulmalıdır."Baklagil üretimini yeniden canlandırmak ve üreticiler açısından cazip hale getirmek amacıyla verilen desteklerin üretimi olumlu etkilediğini vurgulayan Bayraktar, "Baklagillere destek artarak devam etmeli, özellikle hasat dönemlerinde baklagil ithalatına kesinlikle izin verilmemelidir. Toprak verimliliğinin artırılması ve korunması yönünden kurak ve yarı kurak alanlarda nohut ve mercimeğin, sulu alanlarda fasulyenin ekim nöbetine alınması sağlanmalıdır" ifadelerini kullandı.