Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanlığı seçiminin Türkiye’de siyasi olarak yeni bir dönemim başlangıcını temsil etttiği kaydedilen açıklamada, "Cumhura ait bu makamın birinci elden temsil ettiği millet iradesine cevaz verecek bir anlayışla, aktif siyasetin en önemli merkezi olarak faaliyet göstermesi gerektiğine inanıyoruz" ifadesi kullanıldı.
Açıklamaya şöyle devam edildi:
"Anayasa'daki Cumhurbaşkanı için 'Bakanlar Kurulu'nu başkanlığı altında toplantıya çağırmak' ifadesi, bu çağrıya istinaden Bakanlar Kurulu’nun bizzat Cumhurbaşkanlığı başkanlığında ve Çankaya Köşkü'nde toplantıya çağrılmasını içeriyor. Bu çağrının rutinleştirilerek Bakanlar Kurulu toplantı mekanının doğrudan Çankaya Köşkü olması bir siyasi teamüle dönüşmeli. 104’ncü maddede açıkça düzenlenmiş olan bu yetkinin daha önceki dönemlerde etkin olarak kullanılamaması, Cumhurbaşkanlığı üzerindeki parlamento vesayetinden kaynaklanmaktaydı. Ancak bugün hiçbir vesayet tartışmasına gerek bırakmayacak şekilde doğrudan halkın iradesini temsil eden Cumhurbaşkanlığı makamı, anayasanın kendisine tanıdığı yetkileri tam bir kararlılıkla uygulama olanağına sahip oldu. Bu nedenlerden dolayı, Anayasamızın 104’üncü maddesinde karşılığı bulunan başkanlık sisteminin, Haziran 2015’te yapılacak olan genel seçimlere kadar fiilen uygulanma olanağı bulunuyor. Bu fiili uygulama, gerek görülürse ve anayasanın ilgili maddelerinde düzenleme yapılarak daha açık ve net bir yetkiye dönüştürülebilir."
Seçimlerde halkın istikrar mesajının yanında barış mesajı da verdiğini belirten Akbal, "Ak Parti ve Demirtaş’lı HDP’nin seçmen tarafından ödüllendirilmesinin birinci nedeni budur. Diğer bir deyimle Demirtaş ve onun yeni siyaseti Türkiye kamuoyunun desteğini almıştır. Türkiye 'Madem barışı ve çözümü biz yapacağız, akan kanı durduracağız’ diyorsunuz, o halde buyurun yapın dedi" diye konuştu.