Güncelleme Tarihi:
Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, AB ülkelerinin kendi çiftçisini çeşitli yollarla koruduğunu söyledi. Hollanda'nın mazotu renklendirip, ‘‘kırmızı mazot’’ adıyla çiftçiye çok daha ucuza sattığını belirterek, ‘‘Biz de bunu yapalım, Avrupa ile yarışırız’’ dedi.
TARIM ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, başta Hollanda olmak üzere AB ülkelerinin kendi çiftçilerini koruduklarını belirterek, ‘‘Hollanda, çiftçisinin kullandığı mazotu renklendirerek ‘kırmızı mazot' adıyla çok daha ucuza satıyor. Biz de bunu yapalım’’ önerisinde bulundu.
Gökalp, Türk çiftçisine ucuz mazot kullandırmaya çalıştıklarını, bunun için LPG konusunda oluşturulan Bakanlıklararası Komisyon’a ‘‘kırmızı mazot’’ önerisini götürdüğünü bildirdi. Gökalp, önerisini şöyle anlattı:
‘‘Türkiye'deki mazotun yüzde 19.6'sını çiftçi kullanıyor. Bu fazla bir miktar değil. Eğer çiftçiyi, gıdamızı ve geleceğimizi kurtarmak istiyorsak; yüzde 19.6 oranındaki mazotu Hollanda kadar ucuzlatalım. Komisyon bu öneriyi benimserse, çiftçi acı ilaç yerine, tatlı şurup, tatlı ilaç içer.’’
İKİ RENKLİ MAZOT
Hollanda'nın otobüs ve taksiye normal mazot, traktöre ise kırmızı renkli, çok daha ucuz mazot sattığını anlatan Gökalp, şunları söyledi:
‘‘Biz de, ya renklendirelim veya pompaları ayıralım. Eğer, bu olmazsa, Türkiye'nin tarım aletleri haritası elimizde. Mazotla çalışan alet sayısı belli. Kaç dekar alanın ekildiği de belli. Biz dersimize çalışıp geliyoruz. O zaman kullandığı mazot üzerinden çiftçinin cebine para koyalım. Bu girdi subvansiyonu olur. AB ülkeleri bunu yapıyor.’’
AB İLE YARIŞIRIZ
Gökalp, bir ayırım yapmadan mazot ucuzlatılırsa, bunun taşımacılığa yarayacağını kaydederek, ‘‘Biz, taşımacılığı karoyolundan, demiryoluna çekmeye çalışıyoruz. Avrupa'da taşımacılık demiryolu ile yapılıyor. Kamyon, tır, otobüs taşımacılığı sürdükçe, bu sorunu çözmek zor. Çiftçimiz AB çiftçisinin kullandığı fiyattan mazotu kullanabilsin. Bunları yaptıktan sonra ‘hodri meydan' deyip AB ülkeleri ile yarışırız’’ diye konuştu.
ESKİSİNDEN KÖTÜ DEĞİL
Şimdiye kadarki teşviklerin yerli yerine gitmediğini anlatan Gökalp, şöyle konuştu:
‘‘Çiftçi bugüne kadar iyiydi, sıkıntısı yoktu da, 2000'e girince sıkıntıya giriyor değil. Çiftçiye hangi yıl tatlı şurup verdiklerini bana söylesinler, o yılla 2000'i kıyaslayalım. Devletin çiftçiye, 1994-1998 yıllarını kapsayan borçları duruyor. Bütün sorun; sübvansiyon ve teşvikleri köylüye ulaştıracak sistemi kurmakta.’’