Güncelleme Tarihi:
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yabancıların Türkiye'deki bir şirketi satın almasının yadırganacak bir konu olmadığını ancak iddia edildiği şekilde Çaykur özelinde bir satışın da gündemde bulunmadığını belirtti.
Zeybekci BloombergHT televizyonunun canlı yayınında yaptığı açıklamalarda, "Türkiye'deki şirket hisselerinin yabancı yatırımcı tarafından alınmasını yadırgamıyorum ama (Çaykur hisselerinin satışı) gibi bir şey yok" dedi.
Geçen hafta basında yer alan bazı haberlerde, Türkiye Varlık Fonu'nun (TVF) bünyesinde bulunan Çaykur'un yabancı yatırımcılara satışının gerçekleştirildiği iddia edilmişti.
ÖNÜMÜZE BAKACAĞIZ
Zeybekci, referanduma ilişkin değerlendirmesinde ise "Türkiye'nin en büyük hastalıklarından biri koalisyonlardı...Kaybeden Türkiye oluyordu. Türkiye bu hastalıktan kurtuldu, artık koalisyonlarla yaşamayacak..Artık önümüze bakacağız" dedi.
Zeybekci büyük şehirlerden hayır oylarının önde çıkmasına ilişkin olarak "Edirne-Antalya hattında niye istediğimiz sonucu alamadığımız konusunu iyi çalışmamız lazım." dedi. Zeybekci Denizli'de hayır çıkmasından dolayı da bir burukluk olduğunu ifade etti.
KABİNE DEĞİŞİMİ OLACAK MI?
Referandumdan sonra kabine değişimi olup olmayacağı sorusuna "bulunduğumuz ortamlarda böyle birşeye şahit olmadım. Takdir tabii Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızındır ama yakın gelecek için böyle birşey konuşulmadı." yanıtını verdi.
"ÜRETİMLE İLGİLİ REFORM PAKETİ"
Zeybekci "serbest bölgeler, üretim üzerindeki yükler gibi birçok alanda çalışmalarımız bir noktaya geldi, üretimle ilgili önemli reform paketi gelecek.Kamunun yükleri konusunda da ciddi reformlar yapmamız gerekiyor ve yapılacak" dedi.
Ekonomideki bazı sorunların referanduma etkisinin olduğunu belirten Zeybekci "İşsizlikle ilgili gelinen nokta seçimdeki en zayıf karnımızdır. İşsizlik rakamının yukarıda olmasının referanduma etkisi olur. Eğer işsizlikle ilgili olumlu rakam elde edeceksek %5.5'in altında büyümemeliyiz." dedi.
"UZAKTAN BAKINCA ALGI KÖTÜ"
Zeybekci doğrudan yabancı sermaye girişlerinin yıllık 30-35 milyar dolar seviyelerine gitmesi gerektiğini söyledi. Bakan, darbe girişimi sonrası dünyaya Türkiye ile ilgili istedikleri mesajı veremediklerini ifade ederek , "15 Temmuz'dan sonra AB'de birçok ülkeye gittim. Gidip anlatmak lazımdı..Ama Avrupa'da hiçbir ülkenin sözlüğünde darbe diye bir söz yok. Anlaması da son derece zor. Uzaktan baktığınızda algı kötü..Bu durumda doğrudan yabancı sermaye girişinin pozitif olmasını gerektiren hiçbirşey yok..2017'de ihracat, büyüme, Gümrük Birliği'nin güncellenmesiyle ilgili fırsatlar olacağını düşünüyorum" dedi.
AB İLE İLİŞKİLER
AB ile şu anki ortamın pozitif olmadığını belirten Bakan "AB'ye söylenecek çok şey var. Irkçılık, içine kapanma, İslamofobi rağbet görmeye başladı.Seçimlerden sonra normalleşmesini bekliyorum..Biz AB ile önemli gündem yakaladık; Gümrük Birliği'nin güncellenmesi...Bu vize muafiyetinden de önemli. AB Türkiye için birinci ticaret ortağı." dedi.
"İLK FIRSATTA OHAL'DEN KURTULMAK LAZIM"
OHAL'e karşı olduğunu ancak Türkiye'de bunu gerektiren ortamın bitmiş olması gerektiğini söyleyen Bakan "Başta FETÖ olmak üzere terör tehdidi ortadan kalkmalı. Türkiye ilk fırsatta OHAL'den kurtulmalı" dedi.