Güncelleme Tarihi:
Çeşitli incelemelerde bulunmak üzere dün gece Gümüşhane’ye gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bu sabah Vali Yusuf Mayda’yı makamında ziyaret etti. Bakan Yıldız burada yaptığı açıklamada, Gümüşhane’nin tükettiğinin 4- 5 katı fazla üreten bir il olduğunu hatırlattı. Yıldız, "Gümüşhaneli hemşehrilerimizin enerji sektörüyle alakalı çok önemli katkısı var. Gümüşhane’de MTA irtibat bürosu açmayı planlıyoruz. 1900’lü yılların başında gümüş ve altın sikke basımıyla alakalı, madenciliğin çok uzun yıllardır yapıldığı bir il. Adı üzerinde, Gümüşhane. Altın, bakır kurşun ve farklı metalik madenlerle alakalı burada ciddi rezervlerimiz var. Gümüşhane’nin yüzde 80’den fazla ruhsatlandığını, yüzde 10’lar civarında bir işletme ruhsatının da şu anda çalıştığını görüyoruz. Türkiye ortalamasının çok üzerinde bu değerler. O yüzden buraya ayrı bir önem veriyoruz" dedi.
’2014’TE 36 TON ALTIN ÇIKARMAK HEDEFİMİZ’
Bakan Yıldız, Türkiye’deki altın madenciliği konusunda da bilgi verdi. Bakan Yıldız, şunları kaydetti:
"Türkiye’de üretilen altın 2012 yılında 23- 24 ton, 2013 yılında inşallah 30 tonlara çıkmış oluyoruz. Önümüzdeki yılda da 36 tona çıkmak hedefimiz. Bunun neredeyse 5’te biri oranındaki altın Gümüşhane’den çıkıyor. İthalatın önlenmesinde, cari açığın azaltılmasında en büyük katkı koyan illerimizden biri Gümüşhane. Vatandaşımızın alışkanlığı altın üzerinden tasarruf etmektir. Hazine Bakanlığımız bunu şu anda bir çok piyasa argümanlarıyla birlikte çeşitlendiriyor. Türkiye’de ithalatın tamamını karşılayacak rezerv olduğuna inanıyoruz. Bunun gerek özel gerekse kamu şirketleriyle birlikte çıkartılmasının önünü açıyoruz. Özel şirketlerimize düşen görevler de var. Özellikle bulundukları ve çalıştıkları ilin vergi dairelerine tabi olmalarını tavsiye ediyoruz. Burada meşakkatini çeken vatandaşımızın toplam vergiden, genel bütçeden aldığı payın artması son derece doğrudur. Özellikle nüfusu 100- 150 bin olan illerimiz için bu girdinin daha önemli olduğu kanaatindeyiz."
’KARADENİZ’DEKİ PETROL ARAMA ÇALIŞMALARINDA TEKLİFLERE AÇIĞIZ’
Taner Yıldız, Karadeniz’deki petrol arama çalışmalarıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken de şunları söyledi:
"Karadeniz şu ana kadar özel şirketlerle birlikte 6 büyük sondaj yaptık. Çok fazla telaffuz edilmiyor ama 2.5 milyar dolar harcadığımız bir alan. 2.5 milyar dolar, yani 4 milyar TL’nin üzerindeki rakamı yaptığımız anlaşmalarla Chevron, Exsonmobil, BP, Petrobras gibi firmalarla harcadık. Son olarak Shell firmasıyla devam ediyoruz. 130 milyon dolara aldığımız 2 – 3 boyutlu sismik araştırma yapan gemimiz de şu an Karadeniz’de. Bir kısım alanları tarayacak, sonra Akdeniz’e, Kıbrıs taraflarına gidecek. Barbaros Hayrettin Paşa gemimiz çok fazla veri toplamayı planladığımız, ciddi oranda Türkiye’nin envanterini çıkarabileceğimiz bir yapıyı bize sunacak. Karadeniz’e teklif veren bütün uluslararası firmalarla çalışmaya açık olduğumuzu bir kez daha belirtiyorum. Varsa teklifler bunları değerlendireceğiz. Gerek TPAO’nun ruhsatlı alanlarındaki ortaklıklar gerekse yeni alınabilecek ruhsatlarla bu çalışmaları devam ettireceğiz. Ülkemiz 780 bin kilometrekare kara parçasına ama çok fazla telaffuz etmediğimiz 280 bin kilometrekare alanıyla da deniz parçasına sahip. O açıdan buraları bizim didik didik etmemiz gerekiyor. Yer altı zenginliklerini. tabi kaynakları mutlaka açığa çıkartıyor olmamız lazım. Ümid ediyoruz ki bir rezerve rastlarız."
YENİLEBİLİR ENERJİ PESTİL- KÖME
Bakan Taner Yıldız, valilik ziyareti sırasında önündeki tabaktan pestil ve köme yerken Vali Yusuf Mayda, "Sayın Bakanım, yöremize özgü bu yiyeceklere biz ’yenilebilir enerji’ diyoruz" ifadesini kullanınca gülen Bakan Yıldız, "Biz yenilenebilir enerjilerin peşindeyiz. Burada da yenilebilir enerjiyi bulduk" ifadesini kullandı. Bakan Yıldız ayrıca ilde çıkarılan maden cevherlerinin örneklerini de inceledi.
Vali Mayda, ziyaretin sonunda Bakan Yıldız’a Osmanlı döneminde Gümüşhane’de basılan sikkelerin resimlerinin bulunduğu anı tabağı ve pestil- köme, kuşburnu gibi yiyeceklerin bulunduğu bir hediye paketi verdi. Yıldız, milletvekilleri Feramuz Üstün ve Kemalettin Aydın’a dönerek, "Evin önümüzdeki haftaki yiyeceği çıktı" diye espri yaptı. Bakan Yıldız, valiliğin ardından Atatürk Kültür Merkezi’ndeki Ak Parti İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Toplantıda yaptığı konuşmada çözüm süreci ve İsrail’in özür dilemesiyle ilgili yorumlarını partililerle paylaştı. Açılım ve çözüm süreci içinde olduklarını belirten Yıldız şunları söyledi:
’EYALET SİSTEMİ VE APO’NUN SERBEST BIRAKILMASI NOKTASINDA HİÇ TAVİZ VEREBİLİR MİYİZ?’
"Bu manada önemli bir dönüm noktasına geldik. Kronik hale gelmiş bir sorun. Terörist başı Apo’nun 1980’lerde söylediği, ’Biz 5 bin sayıya çıkarsak bu ülkeyi halledebiliriz’ dediği noktada, 7 defa 5 bin sayısına çıkmış teröristler, ama hepsi bitirilmiş. Peki bu onlar ve bizim açımızdan sürdürülebilir bir şey mi? Kaydedilebilir 300 milyar dolarlık harcama yapmışız. Gümüşhane’ye enerji sektörü olarak 40 milyon TL’lik bir yatırım yapabilmişiz. ’Nasıl olsa harcandı, geride kaldı’ değil mesele. Enerjimizi de zihnimizi de başka yere harcadık. Yalnız ekonomimizle, idaremizle, siyasetimizle büyümeyip, zihnimizle, beynimizle, gönlümüzle, sağduyumuzla, basiretimizle, ferasetimizle büyümüşsek burada farklı bir çözüm üretmemiz lazım. Annelerin babaların ağlamadığı ve üzüntülerini yüreğine gömmediği bir Türkiye’yi mutlaka oluşturmamız lazım. Türkiye bir çok meselenin üzerinden geliyor. Bunun da üstesinden gelecektir."
Bakan Yıldız, iyi niyetli insanların çözüm, kötü niyetlilerin suçlu aradığını vurguladı. Yıldız, "Suçlu her zaman vardır; ama önemli olan irademizi en üst noktada koyup çözüm getirmemiz. Biz çözümü aradık. Topraklarımızda birlikte yaşama kültürünü sağlamlaştırmak için uğraşıyoruz. Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a varıncaya kadar tek bayrak, tek devlet ve tek vatan, dedik. Bunu Diyarbakır’da da Hakkari’de de söyledik. Türk bayrağımızı, bir kısım partilerin yaptığı gibi değil, Türkiye’nin dört bir yanında dalgalandırdık. Bize düşen budur. Bunun da hiçbir tavizi olmaz. Bize diyorlar ki ’ne verdiniz bunun karşılığında?’. Bizi tanıyanlar bilir. Biz onların bahsettiği gibi bir eyalet sistemi veya Apo’nun serbest bırakılması noktasında hiç taviz verebilir miyiz? Biz böyle bir şey yapar mıyız? Biz bu ülkeyi bunu söyleyenlerden daha mı az seviyoruz? Tam tersi biz daha fazla sevdiğimiz için bunları yapıyoruz. Biz hep ülke adına yaptığımız doğruların partimizi de güçlendirdiğini gördük. İnşallah bu da böyle olacak. Buradan ak bir şekilde çıkmış olacağız. Hiçbir cana kıyılmamasından yanayız" diye konuştu.
’HORONA GİREN TABİİ Kİ TERLEYECEK’
Bakan Taner Yıldız, başkalarının ’pazarlık’, kendilerinin ’çözüm süreci’ adını verdikleri yapıda kimseyle pazarlık yapmadıklarını ve yapmayacaklarını söyledi. Bakan Yıldız, şunları kaydetti:
"Milletimizin izzet-i nefsine dokunacak herhangi bir hareketi onaylamadık ve onaylamayacağız da. Biz bir şey yapıyormuş gibi yapmıyoruz. Gönlümüzden yüreğimizden geldiği için yapıyoruz. Bu sürece yeni bir soluk getirmek için akil insanlar kadrosu oluşturuldu. 2 ay gibi bir süre içinde anlatacaklar, dinleyecekler daha fazla paylaşacaklar bu konuyu. Herhangi bir itham olmayacak. Ama konunun özüne daha fazla inecekler. Bu münevver kadronun başarısı aslında ülkemizin başarısı olacak. Karadeniz deyimiyle horona giren tabii ki terleyecek. Her birimiz bu sürecin kolay olmadığını, sıradan bir problem olmadığını biliyoruz. Bu süreçte yalnızca Türkiye’den insanların ve aktörlerin olmadığını da biliyoruz. Türkiye güçlendikçe muhatapları değişiyor. Türkiye lig atladıkça karşısındaki oyuncular değişiyor."
İSRAİL’İN ÖZÜR DİLEMESİ KONUSU
Bakan Taner Yıldız, İsrail’in bugüne kadar yüzlerce hata yaptığını, BM’nin kınama cezaları verdiğini hatırlattı. Yıldız, şunları söyledi:
"İsrail hangisinde özür diledi? Meclis’te şimdi muhalefet partisinden milletvekili arkadaşımız çıkıyor, ’Ne olmuş yani özür dilettiyseniz?’ diyor. Kusura bakmayın, bu kadar küçümsenecek davranış değil bu. İsrail’in özür dilemesi sadece Türkiye’de değil dünyada bir çıkış noktası olarak tarihe düşecektir. Bunu sayın başbakanımız her zaman olduğu gibi dirayetli yapısıyla bu noktaya getirmiştir. 2 yıl önce Mavi Marmara olayı olduğunda Şili’de Başbakanımızla beraberdim. Haberi aldık. Şili’ye geleli 3 saat oldu olmadı. CNN International ve Bloomberg’i açtığımda, ’Suriye’ye silah kaçıran Türk gemisine İsrail baskın yaptı’ diye haber geçiyordu. Bu haberi 1.5 milyar insandan daha az kişi izlememiştir dediler. Daha dakika bir gol bir. Biz böyle bir yanlış algıyı bu noktaya getirdik. Sonra görüldü orada silah bulunmadığı. Mazlum insanlara yardım için gidildiği anlaşıldı. Bir yanlış haberi 11 doğru haberle ancak düzeltiyorsunuz. O noktadan başlayıp da ‘özür dilenmezse bu ilişki bitmiştir’ diyen bir başbakan karşısında İsrail başbakanı o kelimeyi kullanmak zorunda kalıyorsa, kusura bakmayın bunun iktidarı muhalefeti olmaz. Bu, küçümsenecek bir davranış ve tavır olarak değerlendirilemez. Bu sadece bir başbakana değil 76 milyona yapılan bir haksızlıktır."
’AKİL İNSANLAR AK PARTİ HEYETİ DEĞİL’
Bakan Yıldız, devam eden çözüm süresinde ne yaptıklarını çok iyi bildiklerini vurguladı. Taner Yıldız, "Çözüm sürecinde oluşan akil insanlar bir Ak Parti heyeti değildir. Farklı fikirde olanlar, farklı entelektüel seviyesi olanlar vardır. Farklı etnik gruptan kendilerini hissedebilirler. Bunların hiç biri önemli değil. Bizim ülkemiz için hep beraber uğraşacak bunlar. Yaptığımız işler niyetimize göredir. Burada hamdolsun niyetimiz halistir. Akıbetimizin de hayırla tamamlanacağına inanıyoruz. Huzur ikliminin oluşması kimlerin işine geliyor kimlerin gelmiyor. Yüreğinde acı, sıkıntı çeken, derdi olan her insanın işine gelir huzur ortamı. Karmaşadan beslenenler, sıkıntıdan nemalananlar bundan hoşlanmayacaktır. Biz hiçbir ayrım olmaksızın, fark gözetmeksizin, vatandaşımızın huzurunu, sükunetini sağlamaya çalışacağız" dedi.
CHP’Yİ ELEŞTİRDİ
Bakan Taner Yıldız, CHP’nin kendileriyle ilgili, Irak’la alakalı bir gensoru verdiğini de hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Eğer özel hukuk hükümlerine tabi kamu veya özel şirket orada bir ticari sözleşme yapıyorsa buna herhangi bir söz söylememek lazım’ dedik. Niçin? 19 ülke yaparken problem yok, 20’inci ülke Türkiye yaptığında CHP gensoru veriyor. Ben dedim ki; ya babacım siz oranın halkının mı savunucususunuz, yoksa bizim halkımızın mı? Ham petrol İran’a giderken problem yok, Türkiye’ye gelirken problem var. Siz o zaman İran’ın savunmasını mı yapıyorsunuz? Bunu sorduk cevap veremediler. O yüzden eğer Türkiye bir yere imza atıyorsa doğru olduğuna inandığı için atıyordur."
Konuşmasının sonunda Ak Parti Gümüşhane İl Başkanı Ercan Çimen, Bakan Yıldız’a gümüş işlemeli bir tabak hediye etti.
Gümüşhane Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde düzenlenen ’Gümüşhane 2’nci İktisat Kongresi’ne katılan Bakan Yıldız Türkiye’deki büyüme ve değişimin çok iyi analiz edilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"Türkiye; değişirken büyüyen, aynı zamanda büyürken de o değişimi yönetmek durumunda kalan bir ülkedir. Şu ana kadar bizden önceki iktidarlar döneminde yapılan yanlışların gerek telafi edilmesi, doğruların üzerine de daha fazla doğru eklenmesi açısından da bu uygun olacaktır. Doğruyu yapmaya borçlu olanlar yalnızca bu ülkeyi yöneten iktidar partileri değil aynı zamanda akademisyenler, sivil toplum örgütleri, toplumun dinamikleri, her türlü yasama, yürütme ve yargı organlarıyla beraber bir uzlaşı kültüründe yapılan işlemlerdir. Türkiye bunu yakalamak zorundadır ve şu ana kadar yapılanlar halkımızın, milletimizin tercihlerine konan her türlü vesayetin ortadan kalkması ile beraber inşallah daha da fazla rayına oturmaktadır."
Dünyada ciddi bir ekonomik kriz olduğunu, şirketlerin yanında ülkelerin bile çok ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkeler iflasın eşiğinde ama Türkiye buna rağmen büyümesini devam ettiriyor. Türkiye’nin büyümesi ve gelişmesine 10 yıldan beri çok büyük bir çaba ve katkı konuldu. Tabii ki bu büyüme yalnızca iktisadı, ekonomisi, siyaseti ve yönetimiyle değil, aynı zamanda beyniyle, zihni, kalbi, sağduyusu, sezgileri ile bir büyüme. Yani Türkiye’deki obez bir büyüme değil. Gittiğimiz uluslararası toplantılarda bizim söylediğimiz rakamların tekrar edilmesini isteyerek, ’Yanlışlık yok değil mi?’ diyorlar. Çünkü kendi ülkelerinin 6-7 yıllık büyüme oranlarını bir yıl içerisinde gerçekleştiren bir Türkiye’den bahsediyoruz."
Türkiye’nin 60 milyar dolarlık enerji ithalat rakamlarından şikayet edildiği halde bunun 36 milyar dolarının binek araçlardan kaynaklandığının gözden kaçırıldığını ifade eden Bakan Yıldız, "Külfetinden şikayet ederken, nimetinden faydalanırken, bunların hepsini doğru yerlere koymak zorundayız. Bizler 10 yıllık iktidarımızla beraber refah seviyesini geri dönülmeksizin daima ileriye dönük çalışmalarla artırmak durumundayız" dedi.
Gümüşhane 2’nci İktisat Kongresi’ne Bakan Yıldız’ın yanı sıra Gümüşhane Milletvekilleri Feramuz Üstün ve Kemalettin Aydın, Doğan Holding CEO’su Yahya Üzdiyen, işadamı Necati Kurmel ve diğer ilgililer de katıldı.
KOORDİNASYON KURULU’NDA KONUŞTU
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Gümüşhane İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, hidroelektrik santrali kuran firmaların lisans ihale, su kullanım veya özelleştirme bedelini ödememesi halinde satış hasılatından kesinti yapacaklarını anlattı. Yıldız, şunları söyledi:
"’HES’lerin ürettiği elektrikten bir pay yerel yönetimlere verilebilir mi diye talepler aldık. Bunu değerlendirdik. Bizim en son 2 hafta içerisinde çıkardığımız bir kanunla yani Harçlar Kanunu’nda yapılan değişiklikle eğer o HES, lisans ihale, su kullanım veya özelleştirme bedelini ister verdiği teklifle isterse başka bir gerekçeyle ödememişse, onlar için yıllık satış hasılatının yüzde 1.5’unda kesinti yapacağız. Bunun da yüzde 90 civarındaki oranını o illerin Özel İdarelerinin bütçelerine aktaracağız. Dolayısıyla Gümüşhane, Artvin, Trabzon, Giresun gibi küçük nehir tipi santrallerin çok bulunduğu yerlerde bu tür bir fayda sağlanmış olacak. Bu konuyu da burada kamuoyu ile paylaşıyoruz."
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.