Güncelleme Tarihi:
Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından Ankara’da bir otelde düzenlenen "21. Yüzyılda İnsan Haklarının Geleceği" konulu konferans devam ediyor. 35 farklı ülkeden 50’nin üzerinde ombudsman ve insan hakları kurumlarının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen konferansın ikinci gününün açılış konuşmasını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank yaptı.
Kendisinin resmi uzlaştırmacı kimliğinin bulunduğunu dile getiren Varank, bu konuda ilk çalışmasında iki vatandaşı uzlaştırdığını ifade etti.
Bakan Varank, “Kitlesel imha silahlarıyla beraber birçok cana kast edilmiş, birçok insanın yaşam hakkı elinden alınmıştır. Biyoteknoloji ve tıp alanına baktığımızda orada da sürekli insan hakları hususunda tartışmalar mevcuttur” dedi.
Pandemiyle artan bir dijitalleşme gerçeği olduğuna işaret eden Varank, dijitalleşmenin olumlu etkilerinin yanında bireylerin temel hak ve hürriyetleri üzerinde doğuracağı muhtemel olumsuz etkilerin de olabileceğini söyledi.
“DİJİTALLEŞMENİN EN BÜYÜK ETKİLERİNDEN BİRİ MAHREMİYET İHLALİ”
Bu tür mahremiyetlere örnekler veren Varank, “Dijitalleşmenin en büyük etkilerinden bir tanesi mahremiyetin ihlal edilmesidir. Sosyal medya, akıllı telefonlar ve diğer akıllı cihazların kullanımıyla birçok kişisel veri ortaya çıkıyor. Bireylere ait bu verilerin hukuka aykırı olarak kullanımının şiddete, ayrımcılığa ve diğer insan hakları ihlallerine yol açabilmesi mümkün. Bakınız, Elon Musk'ın uçağının konumu herkese açık bir şekilde Twitter'dan yayınlanan biliyor. Şimdi bunu özgürlük bağlamında değerlendirebilir miyiz yoksa mahremiyetin ihlali mi söz konusu. Bunların net bir şekilde ayrımının yapılması gerekiyor” diye konuştu.
Bakan Varank, kişisel verilerin üçüncü kişilerle paylaşımının çocukların çeşitli mağduriyetler yaşamasına sebebiyet verdiğini kaydederek, “Bu mağduriyetlerin en başında taciz, siber, zorbalık, uygunsuz materyallere erişim ve doğrudan pazarlamanın olumsuz etkileri olabiliyor. İnternet kullanımının hem ebeveynler hem de çocuklar tarafından önemli derecede artması, çocukların kişisel verilerinin korunması noktasında ek tedbirlerin alınmasını da zaruri bir hale getirdi” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARLA İLGİLİ HUSUSLARDA EK TEDBİRLER ALINMASI GÜNÜMÜZÜN TARTIŞILAN KONUSU”
Çocukların teknolojiyi kullanımında birtakım sorunlar yaşandığını dile getiren Varank, “Çocuklarımız bebeğe ellerinden aldığı telefonlarla, tabletlerle çok farklı sitelere girebiliyorlar. Dinledikleri programların içerisinde farklı yaklaşımları çocuklarımıza da yatabiliyorlar. İşte bu noktada çocuklarla ilgili hususlarda ek tedbirler almamız, bu alanlara özellikle dikkat etmemizde günümüzde en fazla tartışılan konulardan bir tanesi” açıklamasında bulundu.
"DEZENFORMASYON YASASI HAKKINDA BİLE DEZENFORMASYON YAPILABİLİYOR
Dijitalleşmenin bir diğer yıkıcı etkisinin nefret söylemi ve dezenformasyonun artmasına sebep olduğunu belirten Varank, bu noktada çıkarılan dezenformasyon yasasıyla nefret ve ayrımcı söylemlerin veya yanlış bilginin yayılmasını engellemeyi hedeflediklerini vurgulayarak, “Ancak bakıyorsunuz dezenformasyon yasası hakkında bile dezenformasyon yapılabiliyor. Ama ben yürekten şuna inanıyorum. Bugün bu yasa hakkında yaygara koparanlar bir gün nefret söylemine maruz kaldıklarında bu yasa için bizlere teşekkür edecekler” değerlendirmesini yaptı.
Bakan Varank, siber suçlar ve çevrimiçi tavizin insan haklarına tehdit oluşturan bir diğer husus olduğunu söyledi. Varank, bu konuda Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’nı hayata geçirdiklerini hatırlatarak, BTK Akademi aracılığıyla da vatandaşların çevrim içi güvenlik eğitimi almasını sağladıklarını kaydetti.
“TWİTTER’IN SAHİBİNİN DEĞİŞMESİYLE POLİTİKALARI 180 DERECE DEĞİŞTİ”
Sosyal medya mecralarına ilişkin de bir değerlendirme yapan Varank, şöyle konuştu:
“Sosyal medya mecraları insan hakları açısından değerlendirilmesi gereken alanlar mı yoksa sadece şirketlerin kar amacı güttüğü alanlar mı? Bu tartışmaları biz ülkemizde yaşadık. Bakınız, Twitter'ın sahipliğinin değişmesiyle birlikte politikalarının da 180 derece değiştiğini görebiliyoruz. Daha önce seçim döneminde bir Amerikan başkanının sesini bile kısmayı gündemine alan Twitter, sahibinin değişmesiyle birlikte Amerikan başkanını tekrar platformuna dahil etmiş oldu.”
“KENDİSİNE YAPILAN HAKARETLERLE İLGİLİ BEN DE ŞAHSİ OLARAK BİR HAK İHLALİ OLDUĞUNA İNANIYORUM”
Bakan Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi kişisel haklarına yönelik yapılan hakaretlerle ilgili Anayasa Mahkemesi’ne bir hak ihlali başvurusu yaptığını hatırlatarak, “Ama bizim anayasa mahkememiz bu hususta karar vermiş değil. Bu alanlarda insanı önceleyen ve insanların haklarına saygı duyan bir şekilde bizim hem politikalarımızı güncellememiz ama aynı zamanda yargı süreçlerinde dünyadaki bu gelişmeleri daha sıkı bir şekilde takip etmesi lazım. Kendisine yapılan hakaretlerle ilgili ben de şahsi olarak bir hak ihlali olduğuna inanıyorum ama işte burada hukukçular ne karar verecekler. Bunlarla ilgili de gerçekten doğru düşünmemiz, doğru yönde hareket etmemiz gerekiyor” dedi.
Düzenleyici hususların teknolojiyi bozmaması gerektiğini dile getiren Varank, “Teknolojilerin geliştirilmesinin önünün açılması gerekiyor. Diğer taraftan da teknolojinin insan onurunu ayaklar altına alacak uygulamalara dönüşmesinin de önüne geçilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“ERİŞİLEBİLİR DİJİTAL TEKNOLOJİLER SAĞLAYARAK VATANDAŞLARIMIZIN REFAHINI ARTTIRMAYA DEVAM ETMELİYİZ”
Varank, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Dijitalleşmenin faydalarından sonuna kadar istifade ederken mahremiyeti koruyan, dezenformasyona mücadele eden ve ifade özgürlüğünü koruyan düzenlemeleri de asla ihmal etmemeliyiz. Aynı zamanda dijital okur yazarlığı da destekleyerek erişilebilir dijital teknolojiler ve hizmetler sağlayarak da vatandaşlarımızın refahını arttırmaya devam etmeliyiz.”
Bakan Varank’ın konuşmalarının ardından konferans katılımcısı ombusmanlar ve insan hakları temsilcileri günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi.
Konferans, ikinci günün ilk oturumu olan “Dijitalleşmenin İnsan Haklarına Etkileri” ile devam etti.