Güncelleme Tarihi:
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğini belirterek, "Bin 400 kilogram domates, bir iPad yapmıyor. Domates tabii ki üreteceğiz ama Ar-Ge de çok önemli. 27 tır mermer bloğu, bir tomografi cihazı ya ediyor ya etmiyor. Kendi uydumuzu uzaya gönderdik. Uydunun bir kilosu 6 ton tekstile bedelmiş" dedi.
Şimşek, Balkonuk Center'da düzenlenen "2014 Balıkesir Ekonomi Ödülleri" başlıklı törende yaptığı konuşmada, istihdam oluşturan, katma değer üreten, yatırım yapan herkese teşekkür ederek, ödül alsın almasın bütün sanayici ve iş adamlarına tebriklerini iletti.
Türkiye'deki vergi yükünün, iddia edildiği gibi yüksek olmadığını söyleyen Şimşek, gerek merkezi yönetimin gerekse mahalli idarelerin, kamunun topladığı bütün vergilere bakıldığında, OECD bazında Türkiye'nin, en düşük 6'ncı vergi yüküne sahip ülke olduğunu anlattı.
Şimşek, Türkiye'de toplanan her türlü verginin GSYİH'ye oranının yüzde 28'le düşük kaldığını ifade ederek, OECD ortalamasının yüzde 34 olduğuna dikkati çekti.
Vergi yükünün, algının tersine yüksek olmadığını söyleyen Şimşek, şöyle devam etti:
"Bizim vergileri öyle düşürmüşüz ki belki şaşıracaksınız, son 10 yıl içinde birçok vergiyi düşürmüşüz. Kurumlar Vergisinde mesela, 2002 yılında bir şirketimiz 100 lira kar etseydi, hissedarlarına dağıtsaydı, 65 lirasını vergi verirdi. OECD ülkeleri arasında en fazla vergi yükü. Biz bugün bu rakamı 34'e kadar indirmişiz. Kurumlar Vergisi oranını yüzde 30'dan yüzde 20'ye düşürmüşüz. Toplamda kurum kazançları üzerindeki veri yükünü yüzde 65'ten yüzde 34'e kadar düşürmüşüz. Elimizde imkan olsa istihdam üzerindeki vergi yükünü indirmek gerekir ama kurum kazançları üzerindeki vergi yükü ciddi şekilde azalmıştır."
Gelir Vergisinde en yüksek vergi oranını yüzde 49,5'ten yüzde 35'e düşürdüklerini anlatarak, en düşük vergi dilimini yüzde 22'den yüzde 15'e indirdiklerini belirtti.
Ayrıca, asgari ücret üzerindeki vergiyi yüzde 12,8'den yüzde 0 ila 5 arasına kadar çektiklerini dile getiren Şimşek, Gelir Vergisi en üst dilim oranlarına bakıldığında Türkiye'nin eskiden en yüksekler arasında iken şimdi en düşükler arasına girdiğini bildirdi.
İş alemi bakımından çok önemli bir çalışma yaptıklarını vurgulayan Şimşek, "Bize vergi borcunuz var. Ödeme sıkıntısı içindesiniz. Eskiden Maliye yüzde 60 faiz alıyordu, biz bunu yüzde 12'ye düşürdük. Bu oranla bankalara bile borçlanmanız zor. Siz beyanda bulunmadınız, Maliye geldi, kaçağı tespit etti. Hemen ödeyemiyorsunuz, taksitle ödemek isterseniz gecikme zammı da söz konusu. Eskiden faiz oranı yüzde 84'tü, bunu yüzde 16,8'e kadar düşürdük" diye konuştu.
"TASARRUF OLMADAN YATIRIM OLMAZ"
Tüketim üzerindeki vergileri de düşürdüklerine dikkati çeken Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Genel KDV oranı yüzde 18 ama eğitim, sağlık, turizm, giyim gibi birçok alanda yüzde 8'e indirdik. Gıdada bazı ürünlerde yüzde 8'den yüzde 1'e çektik. Türkiye'de efektif KDV oranı yüzde 14'tür. Bu, Avrupa'daki en düşük KDV oranı. Avrupa'da son dönemde KDV oranları ciddi bir şekilde yükseldi. Macaristan, Danimarka, İsveç gibi ülkelerde yüzde 25'lere kadar çıkmış durumda. AB-28 ülkelerinde ortalama KDV oranı yüzde 22. Türkiye'de efektif KDV oranı yüzde 14, en yüksek KDV oranı yüzde 18."
Maliye Bakanlığı olarak tercihlerini açık ve net bir şekilde yaptıklarını aktaran Şimşek, tercihlerinin, daha çok üretim, yatırım, istihdam ve ihracattan yana olduğuna değindi.
Şimşek, vergi politikasını böyle şekillendirdiklerini ifade ederek, tasarrufu artırma konusunda inanılmaz teşvikler verdiklerini anlattı.
Bir vatandaş 100 lira tasarruf ederse hesabına 25 lira yatırdıklarını kaydeden Şimşek, faizlerin düşük olduğu dönemde bunun inanılmaz teşvik olduğunu söyledi.
Tasarruf olmadan yatırımın gerçekleşmeyeceğini belirten Şimşek, "Türkiye'de en büyük problem; tasarrufların düşük olmasıdır. Gelişmekte olan ülkelerin tasarrufunun milli gelire oranı yüzde 33 civarı, Türkiye'de ise bu oran yüzde 13. Biz çok hızlı şekilde gelirimizin büyük kısmını tüketmeye başlamışız. Cari açık vermeden yatırımları artırmanın en önemli yolu tasarrufları artırmaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Bireysel emeklilikte insanın babasının bile bu kadar destek vermediğini vurgulayan Şimşek, 1,2 milyon kişinin sisteme girdiğini, 5,4 milyar liralık tasarrufun sağlandığını bildirdi.
"1400 KG DOMATES BİR İPAD YAPMIYOR"
Ar-Ge'nin çok önemli olduğuna dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:
"Katma değer zincirinde yukarı çıkmamız lazım. Bin 400 kilogram domates, bir iPad yapmıyor. Domates tabii ki üreteceğiz ama Ar-Ge de çok önemli. 27 tır mermer bloğu, bir tomografi cihazı ya ediyor ya etmiyor. Kendi uydumuzu uzaya gönderdik. Uydunun bir kilosu 6 ton tekstile bedelmiş. Tekstil de üreteceğiz ama katma değeri zincirinde bilgi, teknoloji yoğun ürünlere gitmemiz lazım. Nasıl olacak? Ar-Ge ile... Büyük ölçekte Ar-Ge yapın, 100 lira harcarsanız 225 liralık teşvik verelim. İnanılmaz teşvik. Bir adım daha attık. Son haftada çıkan pakette, Maliye Bakanlığı olarak diyoruz ki; Ar-Ge yaptınız, patentiniz var, bu patenti, buluşu ticari ürüne dönüştürürseniz, bu üründen elde edeceğiniz gelirin yüzde 50'sini vergi matrahından düşeceğiz."
Şimşek, Türkiye'de temel sorunlardan birinin, Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranının yüzde 0,9 ile çok düşük kalması olduğunu belirterek, Avrupa'da bu oranın yüzde 2 civarı olduğunu bildirdi. Şimşek, 2023 hedefini, yüzde 3 şeklinde belirlediklerini anlattı.
Balıkesir'in, teşviğin tam merkezinde yer aldığını belirten Şimşek, özellikle eğitim, madencilik ve büyük yatırımlar konusunda bu ilin potansiyelinin inanılmaz büyük olduğunu söyledi.
Mehmet Şimşek, Balıkesir'in elindeki avantajları iyi değerlendirmesi gerektiğini dikkati çekerek, "Gaziantep'te milletvekilliği yaptım. Orayı tanıdım. Türkiye'nin önemli sanayi üslerinden biri, en büyük 6'ncı ihracatçı ili, muazzam bir çekim merkezi. Hemen yanı başında Adana, Türkiye'nin geçmişte en önemli sanayi merkezi. Herkes bir taraftan çekmeye başlayınca şehrin büyümesi, gelişmesi için ortak takım ruhuyla hareket olmayınca inanın başarılı olunmuyor. Gaziantep bunu başarmış, Balıkesir bunu çok daha rahat başarabilir" dedi.
"ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİNİ SIFIRLAMAK LAZIM, O DA YAPILACAK İNŞALLAH"
Sokaktaki vatandaşa sorulduğunda, "Bizde vergiler yüksek" dediğini anlatan Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
"Onu destekleyen, algıyı artıran birkaç üründe vergiler yüksek. Açık, net olarak paylaşmak istiyorum. Bu bir tercihten kaynaklanıyor. Tüketimi vergilendiriyoruz. Oradan elde ettiğimiz kaynaklarla eğitime, sağlığa, sanayiye katkıda bulunuyoruz. Bunu eleştirebilirler. Özellikle ben, zaman zaman bu konuda eleştiriliyorum. Vatandaş gelip, 'Vergi dairelerini kapatın, petrol istasyonları yetiyor' diyor ama inanın ne yapıyorsak Türkiye şartlarından kaynaklanıyor. Aslında dolaylı vergi meselesi var. Bunun çok yüksek olduğu algısı var. Türkiye'de toplanan dolaylı vergilerin milli gelire oranı ortalama yüzde 12,5, OECD'de yüzde 11 ve AB'de yüzde 13,5 civarı. AB'den düşüğüz, OECD'den yükseğiz. Sorun ne, doğrudan vergiler düşük."
Alkollü içkilere yüksek vergi koymalarının eleştirilebileceğini ancak bunun bir tercih olduğunu vurgulayan Şimşek, sigara üzerinde de yüzde 82 civarında vergi bulunduğunu ifade etti.
Sigara tüketiminden vergi alıp eğitime, sağlığa aktardıklarına dikkati çeken Şimşek, "Bu bir tercih. Motorlu taşıtlar üzerinde de vergi yüksek. Mobil iletişim üzerinde vergi yüksek. Bunu biraz düşürmemiz lazım. Mobil iletişimin önemli kısmı internete kayıyor. Mobil internette eskiden yüzde 25 Özel İletişim Vergisi vardı, yüzde 5'e düşürdük. Sıfırlamak lazım. O da yapılacak inşallah" diye konuştu.