Güncelleme Tarihi:
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, "İhtisas Serbest Bölgeleri Tanıtım Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin "serbest bölgeler" konusunda önemli bir tecrübesi bulunduğuna dikkati çekerek, ilk serbest bölgenin 1985 yılında kurulduğunu anımsattı.
Türkiye'de 18 serbest bölgenin bulunduğunu aktaran Pekcan, buralarda 500’e yakını yabancı sermayeli olmak üzere 1900 firmanın faaliyet gösterdiğini, 80 bin civarında istihdam sağlandığını bildirdi.
Serbest bölgelerin, gerek sağladığı vergi ve vergi dışı teşvikler ile gerekse bürokrasinin azaltılması noktasında atılan birçok adım çerçevesinde sektörlerinde önde gelen birçok uluslararası şirketin yatırımlarının bu bölgelere çekilmesine olanak sağladığına işaret eden Pekcan, "Tüm serbest bölgelerde, yabancı sermayeli firmalar tarafından bugüne kadar toplam 2,5 milyar doları aşkın yatırım yapılmıştır." bilgisini verdi.
Serbest bölgelerde Türkiye'deki üretim ve ihracat altyapısına katkı sunan çok önemli faaliyetler gerçekleştiğini, üretim ve tedarik süreçlerinde, teknolojide, kısacası küresel ekonominin pek çok unsurunda hızlı değişim ve dönüşümlerin yaşandığını belirten Pekcan, "Ticaret Bakanlığı olarak, zamanın ruhunu daha iyi yakalamak ve serbest bölgelerimizi geleceğe daha iyi taşımak üzere yeni bir model geliştirmeyi amaçladık. Bu doğrultuda, yenil nesil ihtisas serbest bölge modelimizi kurgulayarak hayata geçirdik." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Pekcan, dünyadaki serbest bölgelerden de örnekler vererek, Birleşik Krallık hükümet temsilcilerinin Brexit sonrası dönemdeki hedefleri arasında, çeşitli gümrüksüz serbest bölge ve liman teşkil edilmesine ilişkin planlarının olduğunu açıkladığına dikkati çekti. Pekcan, "İnanıyorum, 35 yıllık serbest bölge deneyimimizin üstüne koyarak geliştirdiğimiz yeni nesil ihtisas serbest bölge modelimiz dünyadaki iyi uygulama örnekleri arasına girecek ve ülkemizde faaliyet gösteren üreticiye, ihracatçıya günümüz ekonomik koşullarına uygun cazip imkanlar sunacaktır." diye konuştu.
YATIRIMCILARA KİRA, NİTELİKLİ İSTİHDAM, FAİZ VE KAR PAYI DESTEĞİ
Geçen yıl 9 Haziran'da yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile İhtisas Serbest Bölgesi Modelinin yasal temelinin atıldığına dikkati çeken Pekcan, yeni nesil ihtisas serbest bölge modeli ile Ar-Ge yoğun, yüksek katma değerli, inovasyon ve teknoloji odaklı mal ve hizmet sektörlerinde, uzmanlaşma temelinde serbest bölgeler kurulabilmesini amaçladıklarını söyledi.
Pekcan, ihtisas serbest bölgelerinde sektörel bazda oluşacak ve firmaların bölgelere yatırım kararlarını etkileyecek temel ihtiyaçların desteklenmesi amacıyla kira, nitelikli istihdam, faiz ve kar payı unsurlarına yönelik ilave destek mekanizmalarının sağlandığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Halihazırda sunulan mevcut serbest bölge desteklerine ilave olarak, firmaların istihdam ettikleri 10 nitelikli personelin her birinin yıllık 15 bin dolara kadar olan brüt ücretlerinin yarısı ile ihtisas serbest bölgelerinde kiraladıkları arazi ve binalara ilişkin 75 bin dolara kadar olan kira harcamalarının yarısını da 5 yıl süresince destekleyeceğiz. Eminim o 5 yılda firmalarımız uçacaklar ve ülkemizin katma değerli ihracatına önemli katkı sağlayacaklardır. İhtisas serbest bölgesinin oluşturulmasında ciddi yatırım taahhüdü altına giren Bölge Kurucu ve İşleticilerinin taahhütlerini eksiksiz ve amaca uygun bir şekilde gerçekleştirmeleri kaydıyla 10 yıl süreyle, sabit yatırım taahhütlerinin yarısına kadar kullanacağı krediler için faiz veya kar payı desteği veriyoruz. Sağladığımız bu destekleri, önümüzdeki dönemlerde, sektörel beklentiler ve ihtiyaçlar doğrultusunda daha da özelleştirerek çeşitlendirebileceğimizi öngörüyoruz. Bunları sizlerden gelen talepler doğrultusunda oluşturacağız."
"YATIRIMCI MEMNUNİYETİNİN ÜST SEVİYEDE TUTULDUĞU CAZİBE MERKEZLERİ OLACAK"
Bakan Pekcan, yeni nesil ihtisas serbest bölgelerin, çağın değer zincirleri ve dijital altyapısına uygun bir ekosistemi sağlayacağının altını çizerek, bunun da Türkiye'de yabancı ve yerli yatırımların artırılması noktasında elini oldukça güçlendireceğini vurguladı.
Bu bölgelerinin asgari düzeye indirilmiş bürokratik prosedürler, etkin ve sorunsuz işleyen bir yönetim ve hizmet kalitesi ile yatırımcı memnuniyetinin üst seviyede olduğu birer cazibe merkezleri olarak faaliyet göstereceklerini anlatan Pekcan, "Bürokratik izin ve başvuru süreçleri tek elden, Bakanlığımız koordinasyonunda yönetilecek, bölgenin altyapı imkanları da yine Bakanlığımız gözetiminde özel bir kurucu/işletici şirket eliyle etkin biçimde sağlanacaktır." dedi.
İSTANBUL İHTİSAS SERBEST BÖLGESİ'NDE 30 FİRMA FAALİYETE BAŞLADI
Pekcan, İstanbul İhtisas Serbest Bölgesini yazılım ve bilişim sektöründe ihtisaslaşmak üzere, Türkiye'deki ilk ihtisas serbest bölge olarak ilan ettiklerini ve hayata geçirdiklerini belirterek, 2020 yılı içinde fiili kuruluşunu hızla tamamladığını, yazılım ve bilişim sektörlerinden 30 firmanın bölgede faaliyetlerine başladığını anlattı.
Çok kısa bir süre içerisinde, bu kadar firmanın ihtisas serbest bölgesine rağbet göstererek faaliyetlerine başlamış olmasının bu modelin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu teyit eden, memnuniyet verici bir gelişme olduğunu vurgulayan Pekcan, şöyle devam etti:
"Türkiye olarak, yazılım ve yazılım hizmetlerinde 3 milyar doları aşkın ihracat rakamını yakalamış bulunmaktayız. Yazılım ve bilişim alanında ihtisaslaşan İstanbul İhtisas Serbest Bölge sayesinde bu rakamın önümüzdeki dönemlerde hızla çok daha yüksek noktalara çıkacağını ümit ediyorum. Yazılım sektöründeki firmalarımıza etkin destekler sunabilmek için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla yakın iş birliği içinde çalıştık. İhtisas serbest bölgelerinde yapılacak yazılım ve bilişim ürünleri üretimine yönelik yatırımlar 'öncelikli yatırım konuları' arasına alındı ve firmalarımız sigorta primi işveren hissesi desteği ile faiz desteğinden yararlanır hale geldi. Bu vesileyle yeni nesil ihtisas serbest bölgesi modelimizin hayata geçirilmesinde göstermiş olduğu samimi iş birliği ve büyük katkılar için, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank'a ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza içten teşekkürlerimi sunuyorum."
BAKAN PEKCAN'DAN YATIRIMCILARA DAVET
Pekcan, ilk etapta İstanbul İhtisas Serbest Bölgesinde yatırım yapacak yazılım ve bilişim sektöründe faaliyet gösteren firmalar için uygulanacak bu tür destekleri, ilerleyen dönemlerde diğer yüksek teknolojili ve katma değeri yüksek sektörler için de genişletmeyi planladıklarının altını çizerek, "Ülkemizde yüksek teknoloji ihracat oranı yüzde 3,4, serbest bölgelerde ise yüzde 9 düzeyindedir. İhtisas serbest bölgeleri ile bu oranları daha yukarı seviyelere çıkarmayı hedefliyoruz." dedi.
Türkiye'nin yerli ve milli teknolojilerde hızla yeni atılımlar yapmayı sürdürdüğüne dikkati çeken Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Küresel değer zincirleri içerisinde çok daha belirleyici roller üstlenmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyor, gelişmişlik ve kalkınma alanında ulusal hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz. Ülkemiz için çok önemli bir kazanım olan ve Ticaret Bakanlığı olarak büyük heyecan duyduğumuz, yeni nesil ihtisas serbest bölgeleri, ülkemizde katma değer üretecek teknoloji odaklı yatırımlara yeni destek ve teşvikler sunarak ulusal hedeflerimize ulaşmamız için elimizi oldukça güçlendirecektir. Bu vesileyle, özel sektörümüze ve yabancı yatırımcıya seslenerek, kendilerini yeni nesil ihtisas serbest bölgelerimizde yatırım yapmaya davet ediyorum."