Güncelleme Tarihi:
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bakanlık toplantı salonunda, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) üyeleriyle video konferans yöntemiyle bir araya geldi. Van'da şehit olan polislere Allah'tan rahmet ve ailelerine başsağlığı dileyen Pakdemirli, "Dün 15 Temmuz hain darbe girişiminin 4. yılıydı. Bu vesileyle milletimizin varlığını, birliğini tehdit eden her türlü unsuru nefretle kınıyorum. Şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.” dedi.
Pakdemirli, pandemi sürecinde yoğun bir takvim oluşturduklarını dile getirerek, salgın süresince çiftçilerin, yetiştiricilerin ve gıda işletmelerinin faaliyetlerine kesintisiz devam etmesini sağladıklarını ifade etti. Rize ve Artvin'deki doğal afetlerde yaşamını yitiren vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlara da geçmiş olsun dileklerini ileten Pakdemirli, "Doğal afet nedeniyle zarar gören çiftçilerimizin hasar tespit çalışmaları il ve ilçe müdürlüklerimizce devam etmektedir. İnşallah en kısa sürede hasar tespit çalışmalarını bitireceğiz. Burada önemli olan husus şu, çiftçilerimizin Tarım Sigortaları Havuzuna (TARSİM) sigortalarını yaptırmaları. Biliyorsunuz, poliçe bedelinin yüzde 50'sini hibe olarak devlet karşılıyor. Bu hibe oranı kuraklık verim sigortasında yüzde 60'a, açık alanlarda yetişen meyvelerde don riski için yüzde 67'ye kadar çıkmaktadır. Şu anda ÇKS'ye kayıtlı alanın sadece yüzde 20'si sigortalı." diye konuştu.
"AŞIRI SICAKLIK" TARSİM KAPSAMINA ALINACAK
Pakdemirli, ziraat odalarının sigortalı üretici sayısını artırmak için yapacağı çalışmaların TARSİM'in yaygınlaşması adına çok faydalı olacağının altını çizerek, "Ayrıca bu yıl yaşanan aşırı sıcak afetini de TARSİM kapsamına almak için çalışmaları başlattık. TARSİM sigortası yaptırmamış üreticilerimizin ise il-ilçe hasar tespit çalışmaları tamamlandıktan sonra valilikler aracılığı ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığından İl Acil Destek Ödeneği talep edilecektir." ifadelerini kullandı.
Hayvansal üretimde avantaja sahip illerin sütçü ırklarıyla ülkenin süt ihtiyacını gidereceklerini belirten Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Sütte kaliteyi artırmayı hedefleyen mevzuat düzenlememizi de yaparak, yağ ve protein değerleri açısından kaliteli sütü ayrı fiyatlamaya başlıyoruz. Bu kapsamda çiğ sütün sınıflandırılması ile ilgili mevzuatımız da yayımlanmıştır. Kaliteli süt üretiminin teşvik edilmesi için 2020 yılında öncelikle pilot olarak belirlediğimiz Aksaray, Burdur ve Çanakkale illerimizi, 2 yıl sonra ise tüm illerimizi 'sınıflandırılan çiğ süt desteklemesi' kapsamına alarak, sütümüzün kalitesine göre ilave destek primi ödeyeceğiz. Pandemi sürecinde, süt üreticisi ve besicimizi korumak amacıyla, bu yıl küçük aile işletmelerine yem desteği vereceğiz. 20 başa kadar sağmal dişi sığırı olan işletmelere hayvan başına 65 lira, 20 başa kadar besilik erkek sığırı olan işletmelere hayvan başına 65 lira, 50 başa kadar anaç koyun keçisi olan işletmelere hayvan başına 6,5 lira yem desteği vereceğiz."
"ÜRETİCİYİ KORUMA, TÜKETİCİYİ DE KOLLAMA PRENSİBİMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"
Patates ve soğan ihracatının önünü açtıklarını söyleyen Pakdemirli, bu ürünlerde alınan tedbirleri hasat dönemi haricinde yaptıklarını anımsattı.
Pakdemirli, limonda ihracatın önünün açılması durumunda 83 milyon insanın astronomik rakamlardan limon tüketmesi gibi bir durumun ortaya çıkacağına işaret ederek, "Limonda da ihracatın önünü açsaydık Türkiye'de limon kalmıyordu. İthalat yapmak gerekiyordu, ithalat yapılsa dahi ithal edebileceğiniz bir ülke yok. Bu yüzden 'önce can' dedik ve tüm dünyanın almış olduğu tedbirleri aldık. Üreticiyi koruma, tüketiciyi de kollama prensibimizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz." dedi.
Sulama yatırımlarına hızla devam ettiklerini belirten Pakdemirli, "Bu sene 700 bin hektarlık bir sulamanın imzasını atıyoruz. 2023'e kadar kesinlikle bitirmek kaydıyla 700 bin hektarlık alanı daha sulamaya açmak için çalışmalarımıza başladık." ifadelerini kullandı.
"SEKTÖRE DAHA FAZLA DESTEK VERİLMESİNİ İSTİYORUZ"
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da Türk tarımının ülke ekonomisindeki payına ve hasıla olarak dünyadaki yerine bakıldığında Türkiye'nin hala bir tarım ülkesi olduğunu gördüklerini söyledi. Bayraktar, şunları kaydetti:
"Ancak bu potansiyelimizi yeterince değerlendirmemiz gerekmektedir. Bu nedenle sektöre daha fazla destek verilmesini istiyoruz. 200'e yakın ülkeye 2 bine yakın ürün ihraç ediyor, 5 milyar dolar dış ticaret fazlası vererek ekonomiye katkı sunuyoruz. Üreticimiz, sanayicimizin ve ihracatçımızın bu başarısını takdir ederken ithalatımızı azaltmalı, ihracatımızı artırmalıyız. İhracatımızı kıstığımızda sonradan açsak bile diğer ülkelere kaptırdığımız dış pazarları yeniden kazanmak zorlaşmaktadır."
Bayraktar, TARSİM'in daha fazla genişletilmesi ve zorunlu kılınması, TARSİM ile ilgili çiftçi şikayetlerinin asgariye indirilmesi gerektiğini ifade etti.