Güncelleme Tarihi:
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, TÜYAP’ta düzenlenen ISK-SODEX İstanbul 2018 Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım ve Benzeri Sistemler fuarının açılışına katıldı. Bakan Özhaseki Yeni bir değişimin, dönüşümün başındayız. Bunların temellerini doğru atarsak, ileriye doğru, bizden sonra gelecek nesil bizi suçlamaz en azından. Biz de görevimizi yerine getirmiş olmanın gönül huzuru içinde bırakıp gideriz. Sektör, yurtiçi hasıla olarak yüzde 7’sini oluşturmakla birlikte, bizim hazırladığımız bir program neticesinde gelecek yıldan itibaren veya birkaç ay sonra başlayacak bir faaliyetle gayri safi yurtiçi hasılada en az iki misline çıkacak bir ortam olacağını rahatlıkla söyleyebilirim" dedi.
İNŞALLAH YASALAR ÇIKTIKTAN SONRA YILDA 500 BİN KONUTU DEĞİŞTİRECEĞİZ"
Türkiye’nin deprem ülkesi olduğuna dikkat çeken Bakan Özhaseki, Son yüz yıl içerisinde bu ülkede 6 ve üzerinde şiddetteki deprem sayısı 56, can kaybımız 83 bin, cebimizden çıkan hasar bedeli 100 milyar dolar civarında. O zaman yenilenmeye ihtiyacımız yok mu? Değişime, dönüşüme ihtiyacımız yok mu? Bunları yapmak zorunda değil miyiz? Bir an önce yapmalıyız. Deprem geldiğinde, adeta evlerimizi, iş yerlerimizi salladığında hiçbir zarar vermeden ninni söyleyen bir anne rahatlığı içerisinde o depremleri karşılamalıyız. Bunu yapabilecek gücümüz var, istidadımız var, kabiliyetimiz var. Bunun programlarını yapıyoruz. İnşallah yasalar çıktıktan sonra yılda 500 bin konutu değiştireceğiz. Tabi bunu yaparken de dikkat edeceğimiz şeyler var. Eski bildiğimiz gibi, sıradan, yüksek katlı, yoğunluğun verildiği, sosyal donatısı hiç düşünülmemiş, rastgele konutlar değil. Akıllı evler konseptinde. Enerjisini kendi üretebilen yeşil evler diye tarif ettiğimiz ve bu kapsama giren birçok özelliği de taşıyan evler yapacağız. Bu evleri de mahalle konsepti içerisinde çözeceğiz ki yaptıktan bir müddet sonra ’oldu mu ya buralar hadi yıkalım’ demeyelim diye. Baştan sona mükemmel bir tarz içerisinde geliştirmek zorundayız. Depreme hazırlık bizim en önemli argümanlarımızdan biri" diye konuştu.
PARA KAZANDIKTAN SONRA AZMA ALAMETİ BUNLAR"
Refah artışına vurgu yaparak, insanların refah artışıyla eşyalarını değiştirdiğini ifade eden Bakan Özhaseki, Hanım değiştirmeye doğru gidenler var, bu tehlikeli. Allah korusun en tehlikeli taraf, bu taraf. Para kazandıktan sonra azma alameti bunlar. O tarafa gitmemek lazım. Orada bir durmak lazım. Bu refah seviyesinin artmasıyla bizdeki değişim arzusu da çok hızlı olarak Türkiye’de devam ediyor. Özellikle Avrupa’da gittiğim yerlerde soruyorum dostlara. ’Bu yaşınıza geldiniz, kaç konut değiştirdiniz?’ diye, çok az konut değiştirmiş oluyorlar. Benimki 7. veya 8. oldu. 3,2 doğduğu evde büyüyenler ve ölenler var. Biz durmadan değiştiriyoruz. Eski toprak damlı evler, arkasından 80-100 metrelik evler, sonra 200 metrelik kaloriferli evler, sonra daha site var, şimdi de daha toprağa yakın, biraz daha farklı evler. Bu değişim arzusu ne hikmetse içimizden hiç gitmiyor. Bu arzu da Türkiye’de gayrimenkul sektörünü iten faktörler arasında yer alıyor" dedi.
"ŞİMDİ Kİ UYGULAMALARIN ÇOĞUNA İTİRAZIM VAR"
İmar yasaları ve yapı-denetim standartlarını gözden geçirdiklerini belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Bu yasalar en kısa zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelecek. Şehircilik şurası düzenlendi. 100’den fazla prensip kararı alındı. Her birini tek tek not ettik. Yeni bir formatta önümüzdeki günlerde hem yasalar hem yönetmelikler içerisinde yer alarak yeni bir alana doğru sevkiyat yapacağız. Dönüşüm yapacak belediye başkanlarına sıfır faizli para vereceğiz. Paramız bol mu ya? Bol. Kayseriliye para sorulmaz. Bir türlü bu işin hesabını bilir ve ortaya çıkarır. Para pul mesele değil. Barbaros Hayrettin Paşa diyor ya ’Allah dert verecekse parayla giderilecek dert versin.’ gerisi hiç önemli değil. Hakikaten parayı bulmak kolay, zor bir şey değil ya. Asıl parayla çözülmüyorsa bir sorun asıl en sıkıntılı sorun o sorundur. Parayla kolay iş. Birileri dönüşüm yapacaksa, standartlara uygun şekilde, tarif ettiğimiz şekilde bir mahalle oluştururken şimdi ki uygulamaları kast etmiyorum. Şimdi ki uygulamaların çoğuna itirazım var. Durdurmak için de elimden geleni yapıyorum. Belediyeler bire 2 vererek, iki kat yerine 4 kat vererek, 10 kat yerine 20 kat vererek, sosyal donatısını hiç düşünmedikleri yaptıkları konutlaşma, değişim, dönüşüm doğru bir dönüşüm değil. Bunu durduruyoruz" şeklinde konuştu.
HEPİMİZİ NEREDEYSE ALDATMIŞLAR"
Bakan Özhaseki, FETÖ gibi bir belayla uğraşmışız. 40 yıl boyunca kendilerini saklamışlar, bir güne hazırlanmışlar. Hepimizi neredeyse aldatmışlar. Bunlara eskiden, bundan 5 sene önce bir tek cümle kötü söz söyleyeni ben duymamıştım. Çünkü herkese geliyorlardı. Kibar bir yüz, ’Hizmet ehliyiz’, ’Yurt dışında okullar açtık, çoçuğunuzu verin, eğitelim’ vesair. ’Zenginler de zekatını versin, hayrını versin, istifade edelim’. Herkes de sıcak bakıyordu. Fakat şu andaki konuşmalarda, itiraflarda, mahkemeye dökülen tüm belgelerden anladık ki; ucu yurt dışına dayanmış, yurt dışında emperyalist ülkelerinin bazı gizli servislerinin oyun oynadığı, hücre elemanlarının çalıştığı yapı haline gelmiş. Kullandıkları argümanlar da dini argümanlar. Hepimizin hassas olduğu milli argümanlar. Bu adeta kanser hücresinin vücudu sarması gibi. Bunu oradan söküp ameliyatla alıp dışarıya atabilmek çok kolay bir şey değil" dedi.