Güncelleme Tarihi:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Bağcılar Belediyesi tarafından düzenlenen “Yüzyılın Kentsel Dönüşümü Bağcılar’da Başlıyor” konulu programa katıldı. Bakan Özhaseki, konuşmasının başında Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir’e kentsel dönüşüm projelerinden dolayı teşekkür etti. Protokol konuşmalarının ardından aynı anda Büyük Özlem Sitesi, Cihankent Sitesi, Atabek Sitesi, Topakent Sitesi, Yeşil Yuvam Sitesi, Kemalpaşa Mahallesi 1474. Sokak, 15 Temmuz Mahallesi 1466. ve 1467. Sokak'ta yıkım çalışmaları başlatıldı.
“BÜTÜN BUNLARDAN DERS ALMAK GEREKMİYOR MU?”
Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu ve meydana gelen depremlerden ders çıkarılması gerektiğini belirten Bakan Özhaseki, “Değerli kardeşlerim şunu hepimiz bilelim. Üzerinde yaşadığımız bu güzel cennet vatanımız ne yazık ki bir deprem ülkesidir. Himalayalar'dan başlayarak Alplere doğru giden çizgide beş tane riskli ülke sayılıyor. Bu beş ülke içerisinde birisi de Türkiye topraklarımızın yüzde 66’sı. Burada yaşayan nüfusun da yüzde 70'ten fazlası. Şimdi neredeyse 60 milyon insana tekabül eder. 6 ve üzerinde şiddette depremin olabileceği birinci ve ikinci derecede deprem bölgesindedir. Yani birinci ve ikinci derecede şiddette deprem bölgesine tabi olan topraklarımızın ortalama büyüklüğü neredeyse yüzde 60’ın üzerinde ve bu coğrafyada son yüzyıl içerisinde denizlerimiz dahil olmak üzere 226 tane büyük deprem meydana gelmiş. Ana karamızda ise 60 tane deprem meydana gelmiş. Yani ana karamızı sadece kastedecek olursak 1-1 buçuk senede bir yıkıcı bir deprem olmuş. Ve bu depremler neticesinde ülkemizde 130 binden fazla insanımız ölmüş. 1939'da Erzincan'da olmuş bir deprem, 30 binden fazla canımızı toprağa vermişiz. İki, üç sene sonra Niksar'da, bir iki sene sonra Tosya'da, Bolu'da, Abant'ta, Gölcük'te ve Marmara'ya doğru uzanmış. Aynı yerden doğudan başlayan ikinci bir fay hattı da Akdeniz'e doğru inerken yine can almaya devam etmiş. Tarih boyunca bu iki çizgi üzerinde yüzlerce deprem meydana gelmiş. Bütün bunlardan ders almak gerekmiyor mu?” dedi.
“ÇOK ŞÜKÜR YARALARI SARIYORUZ”
Kahramanmaraş merkezli depremlerin başa gelebilecek en büyük felaketlerden biri olduğunu dile getiren Bakan Özhaseki, “Bundan 6 ay kadar önce hepimizin bildiği gibi biraz önce ikinci sırada söylemiş olduğum Kahramanmaraş merkezde olan bir deprem meydana geldi. 9 saat sonra neredeyse aynı şiddette bir deprem daha meydana geldi. 18 vilayetimizi etkiledi. 14 milyondan fazla insanımız bundan zarar gördü. Şu anda bildiğimiz tespitlerde 680 bin evimiz ya yıkıldı ya da yıkılmayı bekliyor. 170 bin civarında da iş yerimizi ya yıktık ya da yıkılması için onlar da sıralarını bekliyorlar. Bin yıllık bizim bu coğrafyadaki medeniyetimiz boyunca başımıza gelebilecek en büyük bela bu idi. Bin yıl boyunca bundan daha büyük bir felaketle karşı karşıya kalmadık. Ama Allah'a hamdolsun ki başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere sonra resmi kurumlarımız, arkasından 85 milyon bu millet o günden itibaren ayağa kalktı, nöbet tutmaya başladı. Geceden itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız ayakta. Devlet görevlilerini o bölgelere gönderir, bakan arkadaşlarımız birer ikişer vilayetlerde bulunurlar. Valilerimiz görevli ve oraya binlerce ekip ilk andan itibaren gidip depreme müdahil olmaya çalışırlar. Çok şükür o yaraları sarıyoruz” ifadelerini kullandı.
“BU İŞİN BİR TEK ÇÖZÜMÜ VAR; KENTSEL DÖNÜŞÜM”
Konuşmasında kentsel dönüşümün önemine değinen Özhaseki, “Orada da zaten şimdi 200 binden fazla konutun ihalesine başladık. 200 binden fazla vatandaşımız bize yardım edin, biz yerinde dönüştürürüz dediler. Bir taraftan köy evlerinde inşallah çelik bir model geliştiriyoruz. Onları da en kısa süre içerisinde bitireceğiz. Ama şunu bilin gittiğimizde karşılaştığımız yabancı misyon şefleri, yurt dışından gelenler, bizimle her karşılaştıklarında 'Eğer bu depremin yarısı veya dörtte biri bizde olsaydı emin olun altından kalkamazdık' dediler. Biz inşallah kısa süre içerisinde yaralarımızı saracağız. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Değerli kardeşlerim, böyle bir coğrafyada yaşayınca bu işin çözümü nedir? Bu işin bir tek çözümü var; kentsel dönüşüm. Evlerinizi, konutlarımızı, iş yerlerimizi sağlıklı ve güvenilir hale getirmek” şeklinde konuştu.
“KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Bakan Özhaseki, “Biraz önce Abdullah Bey kardeşim söyledi. Bu işin üç tane ayağı var. Bakanlık haliyle şemsiye kuruluş. Şimdi kanunumuzu hazırladık, Meclise gönderdik. Bugün saat 3'te başlıyor şimdi orada toplantı. Daha sonra komisyondan geçip inşallah ilk gündeminde görüşülecek. Kentsel dönüşümün önündeki engelleri kaldırmaya çalışıyoruz. Mani olanları bertaraf etmeye çalışıyoruz. İşi hızlandırmaya çalışıyoruz. Ve biz her şehirde hangi partiden olursa olsun büyükşehiri, ilçeyi çağırarak orada neler yapılır tartışmaya çalışıyoruz. Tabii ki bakanlık olmazsa olmaz. Kanun çıkaracak, para lazımsa para verecek, arsa lazımsa arsa verecek. Planlama yapması icap ediyorsa planlama yapacak. Bakanlığın koordinasyonda yürüyecek. Bu işin ikinci ayağı; belediyeler. Ne yazık ki bir kısım belediye başkanlarımız hiç bu dallara basmıyorlar. Hiç bu taraflarda benzeri yok. Hiç oralı değiller. Sanki onların orası emniyetli bir yer. Dışarıda gidiyor, çiçekle, böcekle uğraşmaya devam ediyor. Akşama kadar düğün dernek gezmeye devam ediyor. Değerli kardeşlerim, bu işin üçüncü ayağı sizseniz eğer, önemli ayağında siz varsanız ne olur belediye başkanlarını sıkıştırın. Niye kentsel dönüşüm yapmıyorsun kardeşim deyin. Bizim evler riskli, sen neredesin deyin” dedi.
“İSTANBUL'U NASIL DÖNÜŞTÜRÜRÜM DİYE UĞRAŞACAK BİR BİRİM KURUYORUZ”
Kentsel dönüşüm konusunda İstanbul'a ayrı bir parantez açan Bakan Özhaseki, “İstanbul'u yeni bir genel müdürlüğe dönüştürüp, kendi içinde bütçesi olan, sadece İstanbul'la uğraşacak olan, gece gündüz demeden İstanbul'u nasıl dönüştürürüm diye uğraşacak bir birim kuruyoruz. Ve buna uygun da hazine arsalarını değerlendirdiğimiz, oradan elde ettiğimiz gelirleri burada tutup sadece ve sadece kentsel dönüşüm için kullanacağımız bir birim kuruyoruz. Bir taraftan da hazırladığımız rezerv alanda Allah nasip ederse 300 binden fazla, 350 bin civarında konutu da biz yeniden sıfırdan yapmış olacağız. En eski yerleri buralara taşıyıp, boşalan yerleri de o ilçemizin sosyal donatısı olarak kullanılmak üzere ilçe belediyelerimize bırakacağız. İstanbul içinde böyle bir hazırlığımız var. Cenab-ı Hakk bu memlekete zeval vermesin, kötülük vermesin, deprem vermesin. Verecekse de en hafifinden çok uzak bir zamanda versin, ki biz bu düşündüklerimizi yapalım” şeklinde konuştu.
"DÖNÜŞÜM HAMLESİNİ BAŞLATTIK"
Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir ise, “Mahallelerimizde büyük bir alanı kapsayan dönüşüm hamlesini başlattık. Çalışmalarımız bittiğinde hak sahiplerine yeni yuvalarını teslim edeceğiz” dedi.