Güncelleme Tarihi:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bir dizi ziyarette bulunmak ve törenlere katılmak için bugün Aksaray'ya geldi. Bakan Özhaseki, ilk olarak kentteki iş insanları ve kanaat önderleriyle buluştu. Bakan Özhaseki, Anadolu coğrafyasının, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden olduğunu ve şu ana kadar da değişik medeniyetlerin yaşadığını belirtti. Türk insanının bu nedenle güzel bir coğrafyaya sahip olduğunu belirten Özhakesi, bu toprakların dezavantajının da depremsellik olduğunu ifade etti.
'BİR DE İŞİN REALİTESİ VAR'
Bu bölgelerde her an deprem olabileceğini ve yapıların ona göre inşa edilmesi gerektiği uyarısında bulunan Özhaseki, ''Yerin altı hareketli. Şu an da bile hareketli, fay sayısı 500'ün üzerinde. Tespit edilememiş faylar da olduğu için söylüyorum, yoksa 480 küsur falan diyor bilim adamları. Bunun manası şu; doğru belli bölgelerden yüzyıllar boyunca faylar kırıldı ve dışarıya vurduğu için enerji, Kuzey Anadolu Fay Hattı gibi, Doğu Anadolu Fay Hattı gibi, Ege bölgesi gibi çok tehlikeli ve riskli fayların bulunduğu her an 6 ya da 7 şiddetinde veya daha yüksek şiddette deprem üretebilecek bölgeler var. En emin bölgeler buralar gözüküyor; ama böyle diyerek hiç kimse, binasını en ufak yapacağı bir müştemilatı bile sıradan yapmasın lütfen. Her an 5 ya da 6 şiddetinde buralarda deprem olabilir. O yüzden ne yapıyorsak, bu gerçekliği bilerek hareket etmek durumundayız. Eğer bunu yapmaz da cami yaparken rastgele, emekli abilerin yaptırdığı, mühendisliğe dayanmadan, bilim adamlarının dediğine dayanmadan yaptırırsak emin olun sevap olmaz. Çünkü yarın, bir gün yıkılır ve altında insanlar kalır. Evimizi yaptırıp da 'Allah büyük' deyip işin altından çıkamayız. Amenna Allah büyük. Diyecek hiçbir şey yok. İsterse her yerde korur; ama bir de işin realitesi var.''
'130 BİN İNSANIMIZ HAYATINI KAYBETTİ'
Meydana gelen depremlerde 130 bin kişinin hayatını kaybettiğini ifade eden Özhaseki, ''O yüzden bizim hepimizin bu gerçekliği bilerek hareket etmesi lazım. Son yüzyılda, bu ülkenin denizlerinde ve karasında meydana gelen depremin sayısı 231 arkadaşlar. 6 ve üzerinde, bak aşağı tarafı saymıyoruz. Buralardaki olan depremleri, Orta Anadolu'da olanları hiç saymıyoruz. 130 bin insanımızı kaybetmişiz. Binlerce binalar yıkılmış. Son Kahramanmaraş depreminde bile 850 bin bağımsız birim yıkılmış. Ev, müştemilat, ahır, iş yeri, depo vesaire. Maddi zarar 104 milyar dolar. Değerli arkadaşlar, biz bundan bilerek hareket edeceğiz. Ona göre hareket edeceğiz. Kaçak yapıp belediyeyle kavga etmeyeceğiz. Gözünü yum, ne var ki demeyeceğiz. Bir kat daha at ne var ki ne olur, bir şey olmaz demeyeceğiz. Kendimiz için bunu demeyeceğiz. Ülkeye de zararı olur. Bu ülkenin de böyle bir gerçekliği var'' diye konuştu.
BAKAN ÖZHASEKİ: 75 BİN KONUTU VATANDAŞA TESLİM ETMİŞ OLACAĞIZ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Aksaray'da iş insanlarıyla buluştuktan sonra Hamidiye Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi'nin temel atma törenine katıldı. Burada konuşan Bakan Özhaseki, deprem bölgesinde 75 bin konutu vatandaşa teslim edeceklerini belirterek, şunları söyledi:
''300 binden fazla konut yapılıyor. Bu ay dağıtacağımız konutlarla beraber 75 bin konutu vatandaşa teslim etmiş olacağız. Dile kolay, 75 bin konut. Bundan sonra da her ay 10 bin, 15 bin konutun kurasını çekip hak sahiplerine vereceğiz. Yerinde dönüşüm yapmak isteyen varsa gelsin, para verelim, yapsın dedik. Binlerce vatandaşımız müracaat etti. Onlar da işe başladıklarında, işin başında avans da veriyoruz, para da veriyoruz, kredi de veriyoruz. Kendisi evini yapmak istiyorsa onun da her türlü kolaylığını getiriyoruz. 4 bin 333 köyde, köy evi yapıyoruz. Dile kolay, 4 bin 333 yerde şantiye kurduk. 50 tane, 100 tane, 200 tane yıkılan köy evlerini yapıyoruz. Hem de çelikten yapıyoruz. Şehir merkezlerini inşa ediyoruz.''
Bakan Özhaseki, ''Kura çektiğimiz yerlerdeki kardeşlerimize diyorum ki; belki bugün bazılarınıza ev çıkmayacak, ama ne olur üzülmeyin. Bir sene geçmeyecek, hepiniz evinizi almış olacaksınız. Sizler, evinizde oturuncaya kadar. Huzurla, sonra da dönüp bize 'Allah sizden razı olsun kardeşim. Hakkınız helal olsun' deyinceye kadar oralardayız, gelmeyeceğiz, çalışacağız. O işleri inşallah bitireceğiz. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Biz bu kadar uğraşırken, gayret ederken, ne yazık ki üzücü işler de var. Daha ilk günlerde işe başlarken muhalefetin başındaki adamlar, 'Bu depremin altında kalır bu iktidar' diyorlardı. İnşaatlara başlarken, 'Aceleniz de ne oluyor, canım, biraz bekleyin' diyorlardı. Şimdi de evleri dağıtıyoruz. Hiçbirisini görmüyorlar. Bir ay kadar önce ana muhalefetin genel başkanı, '20 tane köye verdiler. Verdikleri sözlerin 0,001'ini teslim ettiler' gibi laflar ediyor. Bir başka muhalefetteki arkadaş, 'Kime veriyorlar acaba o evleri? Kesin AKP'lilere veriyorlardır' diyor. Allah sizi ıslah etsin ya. Ne olur şu kirli dilinizi, hiç değilse depremzedeler üzerinden çekin. Bu deprem, siyaset üstü bir iştir. Herkes orada kan ağlıyor. Tam 110 bin kişilik bir orduyla çalışıyoruz orada. Binlerce yerde şantiyemiz var. Bir bakan yardımcımız hiç gelmiyor. Ben de mutlaka her hafta oralardayım. Bunca çalışmanın karşılığında eğer yerleri görmek istiyorsanız gelin sizi tek tek gezdirip göstereceğim, diyorum. Bir aydır bunu söylüyorum. Allah'ın bir kulu çıkıp demedi ki muhalefetten, 'Hakikaten nerede yapıyorsunuz? Gösterin.' demedi. Zaten görüyorlar, biliyorlar da başka türlü söylemeye çalışıyorlar. Dertleri başka yerde. Çok şükür bizler bu işleri yapmaya devam ediyoruz.'' diye konuştu.
'KÜRESEL ISINMA BİR GERÇEK'
Bakan Özhaseki, temel atma töreninin ardından Kalanlar Millet Bahçesi'nin açılış törenine katıldı. Bakan Özhaseki buradaki konuşmasında da küresel ısınmaya dikkat çekti. Özhaseki, ''Değerli kardeşlerim, küresel ısınma bir gerçek. Siz bunun farkındasınız. Artık yağışlar biraz azalıyor. Kurak bir dönem başlıyor. Yer altındaki sular daha da aşağı doğru çekiliyor. Bizi küresel ısınmanın felaketleri yavaş yavaş beklemeye başlıyor. Niye böyle oluyor? Bir tek sebebi var. İnsanoğlu artık yaşadığı yerde ortamı bozuyor, kirletiyor. Sanayi devrimiyle birlikte çok üretmeye başladık. Çok tüketmeye başladık. Ama çok tüketirken de çok kirletmeye başladık. Etrafı kirletiyoruz. Atmosfere sera gazı salınımını veriyoruz ve atmosfer dahil her şeyi bozuyoruz'' dedi.